Şehirlerarası yolların sessiz çalışanları kamyoncular,

Yükledikleri ürünleri yerine yetiştirme telaşesi içindedir.

Ürünü bir an önce yerine ulaştırıp,

Ekmek parasını kazanmanın gayretindedir.

Yağmur çamur dinlemeden yollarda geçen ömürlerinde,

Derinden bir “ohh” çektiklerini hatırlamazlar.

Hep bir karmaşa ve telaş içerisindedirler.

Yük bulmak bir dert,

Yükü yerine ulaştırmak başka bir dert.

Yollarda  hasretle ve özlemle geçen koca bir ömür.

Ancak her birisi ayrı bir dert küpü.

Hani derler ya “bir dokun bin ah işit” diye

Bu sanki kamyoncular için söylenmiş bir söz.

Hepsinin amacını evine ve çocuklarına ekmek götürmek.

Ancak aracına yakıt koymakta zorlananlar,

Yük bulamayıp günlerce kamyonda yatanlar,

Aracı arıza yapması sonucu işe çıkamayanlar,

Bir de üstüne üstlük yeni uygulama ve belgeler,

Kamyoncular  adeta köşeye sıkışmış vaziyette.

Kamyoncular Pazarındaki kamyon sürücüleri,

Artık feryatlarının duyulmasını,

Sıkıntılarının “takoza” alınmasını istiyorlar.

Yedek parça dersen pahalı,

Yakıt dersen almış başını gidiyor,

Yük bulamamak ise bambaşka bir sıkıntı,

Yük bulursa komisyoncunun insafına kalmış,

Düşük fiyattan mal taşımaktan bir hoş olmuş durumdalar.

Yani anlayacağınız kamyoncular borç batağında,

Kamyoncular koca bir çile yumağı,

Kamyoncular patlamaya hazır birer bomba.

Dertlerini anlatacakları,

Dertlerine çare bulacakları kişileri bekliyorlar.