Çevremizdeki insanlarla iletişim kurmanın en güzel yolu konuşmaktır. Çünkü dilimiz vasıtasıyla karşımızdakine düşünce, duygu ve isteklerimizi bildiririz. Konuştuğumuz ve yazdığımız dile de sahip çıkmalı ve onu yabancı kelimelerin saldırısından korumalıyız.

Dünyanın en güzel dillerinden biri olan güzel Türkçemiz, dünyada en çok konuşulan 5. dildir.

Çocuklarımıza doğumlarından sonra ailesinden ve yakın çevresinden öğrendiği ve daha sonra eğitim alarak geliştirdiği Türkçemize sahip çıkmalıyız.

Türkçeyi yaşatmak, tüm varlıklarıyla gelecek nesillere aktarmak ve diline sahip çıkmak aslında bütün Türklerin sorumluluğudur. Türküm diyen herkes Türkçenin korunması ve gelişmesi için büyük çaba ve hassasiyet göstermelidir.

Türkçe,  milleti bir arada tutan manevi değerler ve kültürün gelecek kuşaklara aktarılmasına imkan sağlayan en kıymetli hazinemizdir. Asırlar boyunca farklı kültürler, medeniyetler ve dillerle etkileşim neticesinde daha da zenginleşen Türkçemiz, günümüzde geniş bir coğrafyaya yayılmış durumdaki ortak maziye sahip olduğumuz diğer halklarla aramızdaki en güçlü bağı oluşturmaktadır.

Türkçemiz, temsil ettiği değerler bakımından barışın, sevginin ve hoşgörünün dilidir. Sahip olduğu sözcük varlığıyla, atasözü ve deyimler hazinesiyle dünyanın en zengin dilleri arasında yer alan Türkçemiz ne yazık ki son birkaç yüzyılda geçirmiş olduğu değişimler ve dönüşümler sonucu menfi gelişmelerle karşı karşıya kalmıştır. Söz konusu olumsuzlukların başında da dilimize sirayet eden yabancılaşma tehdidi gelmektedir.

Türkçenin yerinde, doğru, kurallarına uygun, açık, anlaşılır ve temiz bir şekilde kullanımının sağlanması, bu konuda toplumsal bilincin, özenin ve duyarlılığın artırılması amacıyla kutlanmakta olan Türk Dil Bayramı, bu bakımdan büyük bir önem arz etmektedir.

Güzel dilimizin korunması için çocuklarımız, gençlerimiz ve basın yayın organları olmak üzere, toplumun tüm kesimlerine büyük görev düşmektedir. Türk Dil Bayramı ile Türkçenin her alanda doğru kullanılması, yabancı kelimelerin istilasından korunması, sosyal medyada özensiz ifadelerin engellenmesi, yer ve mekan adlarında görülen yaygın kirliliğin önüne geçilmesi, dilimizin sanat, edebiyat, bilim ve eğitim dilleri arasında daha yükseklere taşınması ve kamuoyunda köklü bir dil bilincinin oluşturulması amaçlanmaktadır.

Son yıllarda işyerleri levhalarında, sosyal medyada,konuşmada ve yazmada kullanılan ve bize ait olmayan kelimelerin temizlenmesi ve dilimize sahip çıkılması için hepimize görev düşmektedir. Bu düşünceler ile  Türk Dil Bayramı’nı kutlar, bu günün güzel Türkçemize sahip olunması, milletimizde bir dil uyanmasına sebep olmasını ve bilinçlenmemize sebep olmasını dilerim.