Bunlar bu gücü nereden alıyor?
Geçtiğimiz günlerde gazetelerdeki bir fotoğrafa,
İbretle ve de nefretle baktım durdum.
Önünde yüze yakın gazeteciyi alan bir terörist,
Soyadı gibi kendi de yılan olan Murat Karayılan,
Adeta bir bayram havası içerisinde,
Terör örgütünün geri çekilmesi için şartlar ileri sürüyor,
Muzaffer bir komutan edasıyla sırıtıyordu.
Bilindiği gibi ateşkes ancak iki düzenli güç arasında varılan bir mutabakat sonunda olur.
Oysaki ateşkes açıklamasını yapan ve yurtdışına çıkacaklarını bildiren kişi PKK terör örgütü mensubudur.
Bunlar bu kadar pişkin ve hayal dünyasındadır.
Bu gerçeğe rağmen kendi durumunu görmezden ve bilmezden gelen bir tutum içerisinde açıklamayı yapıyor, kararlarını madde madde sıralıyor.!!!..
Karayılan’ın çekilme sırasında uyulmasını istediği koşulları okuduktan sonra bu nasıl iş, bu ne cüret dememek mümkün olamıyor.
Sürecin başlangıcında, “kırmızı çizgi olarak silahlarını bırakmalarının” şart olduğu ısrarla açıklanmış, duyurulmuştur.
Ama ne yazık ki yapılan bu açıklamada teröristlerin silahlarını bırakmayacakları,
Aksine silahları ile birlikte ülkeyi terk edecekleri net bir biçimde beyan edilmiştir.
Bu durumda kimin geri adım attığını kamuoyunun bilmesi ve anlaması gerekir.
Elbette ki kimse kan dökülmesini, şehit haberleri gelmesini istemez.
Ama ülkesini seven hiçbir kimsede, ülkenin bölünmesine, birlik ve beraberliğin bozulmasına neden olabilecek tutum ve davranışlar içerisine girilmesini istemez.
Terörün sona erdirilmesi için yapılan görüşmelerde,
Terör örgütüne hangi ödünler verildiği,
Terör örgütünün hangi isteklerinin kabul görüp,
Hangilerinin kabul görmeyeceği yolunda kamuoyuna net bir bilgi verilmemiştir.
Bu konuda bilgi edinmek isteyenlere ise “şehit istismarcısı” etiketi vurulmaktadır.
Bu anlayışın ve izlenen bu politikanın doğru ve yararlı olmadığı kanısındayım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.