Her gün okulların açılışında büyük bir zevkle ve heyecanla okumakta olduğumuz “andımız” bildiğiniz gibi kaldırıldı. 2013 yılında uygulamaya konulan açılıma destek programı dahilinde kaldırılan “andımız”, artık yeniden konulmalıdır.

Milli ve manevi değerlerin tavan yaptığı, vatn sevgisi ve aşkıyla dolu öğrencilerin her sabah “Türküm, doğruyum, çalışkanım” demesinin kime ne sıkıntısı var? Aksine minik öğrencilerin milli değerlerini ve vatan sevgisini küçük zihinlerine yerleştiren güzel bir uygulamaydı.

Her sabah toplu halde “andımızı” okuyarak ve heyecan içerisinde derslerine başlayacak çocuklar, Türklüğü ile gurur duyuyorlardı. Adeta Türk kimliğinin en kısa ve özel açıklaması haline gelen “andımız”, yeni yetişecek gençlere nelere dikkat etmesi gerektiğini göstermekte idi.

Türküm, doğruyum, çalışkanım diye başlayan andımız daha sonra küçükleri korumak büyükleri saymak diyerek devam ediyordu. “Andımız” kaldırıldıktan sonra Türklüğümüzü, doğruluğumuzu ve çalışkanlığımızı kaybettik.

2013 yılında kaldırılan “andımız” ile küçükleri sevmeyi, büyükleri saymayı da unuttuk. Artık güçlü olan küçüğünü de büyüğünü de ezmeye başladı. Çocuk tacizleri, kadına şiddet, anne ve babaya karşı  şiddet aldı başını gidiyor. Artık yaşlılarımıza saygı ve hürmeti de unuttuk.

Her gün büyük bir heyecanla ve gür sesle okunan “andımız” yeniden okullarımızda okutulmalıdır. Andımızdaki veciz sözler çocuklarımızın zihinlerine kazanılmalı, milli ve manevi duygularla geleceğe hazırlanmalıdırlar.

Gelecek ülkümüzü ve ülkemizi ileri götürmenin başlangıcı olan “andımız” yolumuzu kesmeye çalışanlar içinde tokat gibi cevaplar içermektedir. “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” diyerek büyüyen çocuklarımızın hain ve karanlık kişilere karşı tepkileri daha bir değişik olacaktır.

Atamızın açtığı yoldan büyük bir cesaret ve özgüvenle yürüyecek olan yeni neslin “andımız” ile büyümesi şarttır. Sonu “Ne mutlu Türküm diyene” diye biten andımızın bir an önce okullarda yeniden okunması en büyük isteğimizdir.