Mehmet Gündoğdu

Mehmet Gündoğdu

KONYA’NIN FÎ TARİHİ–25

KONYA’NIN FÎ TARİHİ–25

ARTENADA ANTİK ŞEHRİ VE DÜLGERLER KÖYÜ

 

 

 

 

Hadim’in Dülgerler köyünün antik adı Artemada. Dülgerler köyü; bir şirin belde olduğu kadar, antik çağ tarihinin açık hava müzesidir. Burada kim ne ararsa onu bulabilir. Tarihçiler, arkeologlar, sanat tarihçiler için mutlaka görülmesi gereken tarih harmanı var burada. Fotoğrafçılar, gezginler, yazarlar ve ozanlar için de burada bol malzeme var.

Göksu- Yer köprü şelalesinin doğu güneyinden kıvrımlı yokuşları tırmanıp Dülgerler köyüne girerken ilk dikkat çeken şey; tatlı suyu buz gibi olan üstü korunaklı kuyudur. Şeftali bahçeleri ve üzüm bağlarının arasından geçen yoldan köy meydanına gelindiğinde, ilk göze batan görüntü; yapımında antik taşların kullanıldığı cami ve hemen dibindeki çeşmedir.

ARTENADA ŞEHRİ KALINTILARI

Bu köy, Antik Artemada şehri kalıntıları üstüne kurulmuş olup; antik kalıntılara dayanarak burada tarih Hitit dönemine, belki daha eskisine kadar uzanmaktadır. Okul önünde bulunan aslan yontularından bazılarının Hitit dönemine ait olduklarını düşünüyorum. Antik kalıntılardan yararlanarak yapılmış çeşmede kullanılan ve üçgen alınlık olarak işlenmiş taş Frigya sitilindedir. Üzeri resimli ve yazılı mezar taşları görebildiğim kadarıyla Roma döneminden kalmadır. Başta köy camisi olmak üzere pek çok binada antik taşlar kullanılarak bir bakıma korumaya alınmıştır. Söylenilene göre; okul inşaatı yapılırken toprak altından büyük bir binanın kalıntıları çıkmış, bu çevrede görünen antik malzemelerin çoğu bu kalıntılarmış. Görebildiğim kadarıyla burada Frig, Hitit, Eski Yunan, Roma ve Bizans dönemlerinde yaşanmış bir tarih bulunuyor.

DÜLGERLER KÖYÜNÜN TÜRK TARİHİ

Bu gün bu köyde yaşayanlar da soy kökleri de arı duru Türktürler. Köyün Türk yerleşmesi sırasındaki adı Düverler’dir. Bu köy; Oğuz boylarından Bir kolu olan Döverler’in (Düverler) göçebe iken yerleşik yaşama geçmesiyle kurulmuş. Karamaoğlu Mehmet Bey’in annesinin de buralı olduğu, evinin de yakın zamana kadar durduğu söyleniliyor. Bize anlatılanlara göre; antik dönemde bu bölge içinde üç büyük şehir varmış ve en gelişmiş olanı da Artemada şehriymiş. Öteki iki antik şehirden biri olan Göynükışla köyü askeri merkez olarak kullanılmış. Öteki ikisi de Manyan ve Bağdatkırı olarak kabul edilmektedir.

Köyün hemen altında Işık İni denilen çok büyük bir mağara varmış zaman yetersizliğinden ve programımızda olmamasından içine girip inceleme yapamadık.

Dülgerler köyü halkı çoğunluğunun dülgerlikle uğraştıkları biliniyor ve eskiden tanınmış ustaların çevre köylerde dülgerlik yaptıkları da söyleniliyor.

Bu bölgede ciddi araştırılmalar yapılmadığından şimdilik tarihin derinliklerine inilmemiştir. Bilgi sunar sitelerinde buralar hakkında doyurucu bir bilgi bulamadım. Bu antik kalıntıları yerinde görmek isteyenler de bilimsel çalışmalar yapmamışlar, ilgili yerlere de yeterince duyuramamışlardır. Benim gibi birkaç amatörün dışında buraları yazan da olmamış.

YETERLİ BİLGİ YOK

Işık İni’ni görmedim ve incelemedim. Ancak bu bölgenin yüzeysel olarak değil; bilimsel kazılarla ve ayrıntılı bilgilerle ortaya çıkarılması mutlaka gereklidir. Tarih, bu tür bilimsel çalışmalarla ortaya çıkarılır. Bu türden çalışmalar ve ortaya çıkacak tarihi malzeme ve bilgiler çok önemlidir. Hem tarih bilimi, hem turizm açısından bu bölge mutlaka bilim insanı yüzü görmelidir. Hatta halen var olan ve açıkta bulunan taşınabilir antik kalıntılar müzeye kaldırılıp koruma altına alınmaları da gerekir.

BİLİNMEYENİ BİLEBİLMEK İÇİN

Anadolu’nun her yerindeki her karış toprağı tarihle iç içedir. Ama şu ya da bu nedenle bilimsel olarak incelenmemiş, araştırılmamış pek çok yer vardır. Bu çalışmalar yapılmadığı için Anadolu tarihinin bazı dönemleri, şimdilik karanlık dönemler olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle iç Anadolu ve Akdeniz iklim bölgesinin Ovaya yakın yerleri iyice taranarak kesin bilgiler elde edilirse belki tarih yeniden yazılabilir. Şimdilik Çatalhöyük, Boncuklu höyük, Göbekli Tepe çalışmaları ezberleri bozdu, bilinenleri yalanladı. Lystra, Derbe, Kilistra, Artenada gibi yerlere ne zaman sıra gelecek?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Gündoğdu Arşivi