PAZARTESİ HADİSİMİZ
Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kur’an’ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur’an’ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır.”
(Buhârî, Tevhîd 52; Müslim, Müsâfirîn 243. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Salât 349; Tirmizî, Fezâilu’l-Kur’ân 13; İbni Mâce, Edeb 52)
AÇIKLAMALAR
Kur’an’ı gereği gibi güzel okumak, bu konuda maharetli olmak öncelikle iyi ve mükemmel hâfız olmakla mümkündür. Çünkü hâfız olanlar, Kur’an okurken hiçbir güçlük çekmezler. Bir diğer önemli husus, Kur’an’ı ezbere veya yüzünden okurken tilâveti iyi yapmak ve tecvid hükümlerini eksiksiz yerine getirmektir. Kur’an’da mâhir olmayı daha kapsamlı yorumlayanlar da olmuştur.
Bu yorumlar gerçekten dikkat çekicidir. Onlara göre Kur’an’da mâhir olanların vasıflarını şöylece sıralamak mümkündür: Kur’an’ı iyi hıfzeden, onun öğretimini yerine getiren, lafızlarının ve harflerinin tecvidini hakkıyla yapan, nerede başlanıp nerede durulacağını bilen, kıraatinin rivayetini iyi zapteden, i’râbının ve lügatlarının vecihlerini anlayan, Kur’an’ın nâsih ve mensûhunu derinlemesine bilen, tefsir ve te’vilinden nasibini yeterince alıp, onun naklini birtakım re’y ve görüşlerden koruyan, Peygamber Efendimiz’in Kur’an’la ilgili tavsiyelerini iyi bilen, son derece vakarlı, haya duygusuna sahip, âdil, dikkatli, Allah’tan korkan, dünyaya değer vermeyen, Allah’a yakın olan, kendisine müracaat edilen, güvenilen, sözlerine uyulan ve davranışlarına uymakla hidayete ulaşılan kimselerdir.
Kur’an’da yukarıda sayılan niteliklerle mâhir olanlar, kıyamet gününde “sefere” denilen meleklerle birlikte olacaklardır. Sefere meleklerinin, Allah’ın elçisi olan peygamberlere O’nun haberlerini ulaştıran melekler olduğu söylenir. Ketebe melekleri denilen, Allah’la onun yaratıkları arasındaki haberleşmeyi temin eden melekler olduğu da söylenmiştir. Bazı âlimler sefereden maksadın peygamberler olduğunu, çünkü peygamberlerin Allah’ın haberlerini insanlara ulaştırdığını, ayrıca Allah’ın emirlerini tebliğ göreviyle yolculuk yaptıklarını ifade etmişlerdir. Bu melekler, Allah’a son derece itaatkâr ve her çeşit günah kirinden arınmış varlıklardır. Peygamberler de aynı şekilde itaat ehli ve günahlardan korunmuş kimselerdir.
Kur’an’ı kekeleyerek zorlukla okuyanların iki sevap almalarının sebebi, biri Kur’an’ı okumalarının ecri, diğeri de çektikleri meşakkatin ecridir. Burada Kur’an kıraatine bir teşvik vardır. Kur’an’ı mükemmel okuyanların sevabı ise hadsiz hesapsızdır.
HADİSTEN ÖĞRENDİKLERİMİZ
1. Kur’ân-ı Kerîm hâfızı olmak en büyük nimetlerden ve faziletlerdendir.
2. Kur’an’ı okumak ve anlamakda ehil olanlar en faziletli kimselerdir.
3. Kur’an ehli olanlar, kıyamet gününde elçi meleklerle veya peygamberlerle beraber olacaklardır.
4. Kekeleyerek de olsa, meşakkat de çekilse Kur’an okuma gayreti içinde olmak gerekir.
5. Kur’an’ı kekeleyerek okuyan ve zorluklara katlananlara iki ecir vardır. Bu ecirlerden biri Kur’an okuma ecri, diğeri de çektiği meşakkatin ecridir.
6. Kur’an okumakta ehil olanların ecri hadsiz hesapsızdır. Meleklerle veya peygamberlerle beraber olmak ise en yüksek mertebede bulunmak anlamına gelir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.