Halis Özdemir

Halis Özdemir

Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Rızkının çoğalmasını, ömrünün uzamasını isteyen kimse, akra­basını kollayıp gözetsin.” (Buhârî, Edeb 12, Büyü' 13; Müs­lim, Birr 20, 21. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Zekât 45) Açıklamalar

Resûl-i Ekrem Efendimiz’in bu hadîs-i şerifte belirttiğine göre, akrabayı kollayıp gözetmenin insana sağlayacağı iki önemli fayda vardır. Bu faydalardan biri rızkın artması, diğeri ömrün uzamasıdır.

Halbuki bildiğimize göre rızıklar da, eceller de takdir ve tâyin edilmiştir. Onların artması da azalması da mümkün değildir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyu­ruyor:

“Ecelleri gelince ne bir an geri kalırlar, ne de bir an ileri gidebi­lirler” [A'râf sûresi (7), 34].

İlk bakışta hadisimizin bu âyete ters düştüğü samla bilir. Fakat çe­lişkili görülen bu durumu birkaç şekilde açıklamak mümkündür.

Birinci açıklama şöyle yapılabilir: Hadiste sözü edilen “ömür uzaması”, kinâyeli bir anlatım olabilir. O takdirde hadisi şöyle anlamak gerekir: Allah Teâlâ akrabalarını görüp kollayan kimseyi bol bol ibadet etmeye, hayırlı işler yapmaya mu­vaffak kılar. O da ömrünü boşa geçirmez; âhirette kendisine faydalı olacak işler yapar. Ölümünden sonra insan­lar onu hayırla anarlar. Böylece o kimse, yaşıyormuş gibi sevap kazanmaya devam eder. Sa- daka-i câriye hadisinde sözü edilen ve öldükten sonra bile insana sevap kazandıran işleri yaparak geride herkesin fayda­lanacağı güzel bir ilim ve değerli kitaplar bırakabilir. Veya herke­sin faydalanacağı yapılar inşâ edebilir. Böylece adı sanı kolay kolay unutulmaz, uzun yıllar hayırla anılır. Uzun bir ömre sı­ğabilecek bu şeyleri yapmasına izin vermekle Allah Teâlâ onun ömrünü uzatmış olur. Yahut o kimse hayırlı evlatlar yetiştirebilir. O evlatlar vasıtasıyla hayırları devam eder.

İkinci açıklama: Rızkın artması ve ömrün uzaması ifadeleri, kinâye değil hakikat olabilir. O takdirde ömrün uzaması sözünü şöyle anlamak gerekir:

Âyette ifade edilen “ecelin bir an geri kalmaması veya ileri gitme­mesi" konusu Allah Teâlâ’nın ilmine göredir. Onun ilmi değiş­mez. Eceli nasıl tâyin etmişse ve bunu nasıl biliyorsa, o aynen meydana gelir. Değişecek olan ise meleğin bilgisidir. Kâinâtı melekleri vasıtasıyla yöneten Allah Teâlâ, ömür işlerini de bir meleğin sorumluluğuna vermiş­tir. Olabilir ki Allah Teâlâ ömürle ilgili meleğe şu tâlimâtı vermiştir: “Eğer falan adam akrabalarını koruyup gözetirse, ömrü yetmiş sene olsun. Akra­balarıyla ilgisini keserse, ömrü altmış sene olsun.” Buna göre değişen ömür, meleğin bildiği ömürdür. Çünkü melek bir kimsenin ileride akrabasıyla ilgilenip ilgilenmeyeceğini bilemez. O ancak olup biteni bilir. İşte artıp eksilecek olan, meleğin bildiği ömürdür. Şu âyet bunu göstermektedir: “Allah dilediğini silip yok eder. Dilediğini de olduğu gibi bıra­kır. Bütün kitapların aslı O’nun yanındadır” [Ra'd sûresi (13), 39]. Bütün kitapların aslı sözüyle kas­tedilen, Levh-i mahfûz'dur. Acaba Resûl-i Ekrem’in bu ifadesi kinaye mi, yoksa hakikat mıdır?

Birçok âlime göre bu sözler kinâyedir. Öyle olunca, yukarı­da da anlatıldığı üzere hadisin mânası, Cenâb-ı Hak sıla-i rahim yapan kimsenin güzel ve faydalı işler yapmasına yardım eder, demektir.

Üçüncü açıklama: Bazıları bu ifadeyi, “Allah Teâlâ akrabası­nı gözeten kimsenin aklını ve anlayış kabiliyetini hastalıklardan korur” şeklinde anlamış; bazıları da bunu “rızkın ve ilmin bere­ketli, vücudun sağlam olması” tarzında izah etmişlerdir.

Rızkın çoğalmasını, ömrün uzamasını bereket olarak kabul edenler, bunu sadaka hadisiyle açıklamaya çalışmışlardır. Bilindi­ği gibi sadaka malı bereketlen­dirmek suretiyle çoğaltır. Sıla-i rahim de bir sadaka olduğuna göre o da malı ve ömrü bereket­lendirir.

Hadisten Öğrendiklerimiz

1. Akrabayı ihmâl etmemek dinî bir görevdir.

2. Allah Teâlâ akrabasını görüp gözetenlerin rızkını artırır, öm­rünü uzatır. Diğer bir söyleyişle onlar:

Hayatlarını Allah’a ibadetle ve O’nun hoşnut olduğu işleri yap­makla geçirirler.
Zamanlarını boşa harcamazlar.
Mutlu ve sağlıklı olurlar; yaşa­manın zevkini tadarlar.
Allah onlara hayırlı evlâtlar nasip eder.
Öldükten sonra bile hayırla anılırlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halis Özdemir Arşivi