Çarşamba Hadisimiz
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, ağrı, sancı veya benzer bir sebeple gece namazını geçirirse, bir sonraki günün gündüzünde on iki rek’at namaz kılardı.
(Müslim, Müsafirîn 140)
Açıklamalar
Bir beşer olarak, Peygamber Efendimiz’in de hastalık anları, ağrı ve sancıları, uyuyup uyanamadığı zamanlar olurdu. Bu gibi durumlarla karşılaştığında beş vakit farzın dışındaki nâfile namazları bazan zamanında kılamazdı.
Sağlığın yerinde olmayışı, ağrı ve sancılar, uyku hali ve insanın iradesi dışında ortaya çıkan benzer sebepler, kişinin ibadet hayatında aksaklıklar meydana getirebilir. Ancak bunlar, geçici durumlar olup telâfisi mümkündür. Böyle zarûri mazeretlerden dolayı itiyat edinilen ibadetlerin aksaması, onların sürekli oluşuna zarar verici nitelikte kabul edilmez.
Hz. Âişe, Resûl-i Ekrem Efendimiz’in nâfile ibadetleri nasıl yerine getirdiğini bir başka rivayette şöyle anlatır: “Allah Resûlü bir iş yaptığı zaman, onu sürekli yapardı. Gece uyur veya hasta olursa, gündüz on iki rek’at namaz kılardı. Ben, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in uyumaksızın sabaha kadar namaz kıldığını, ramazan ayı dışında peşpeşe bir ay oruç tuttuğunu görmedim” (Müslim, Müsâfirîn, 141).
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Hastalık, yolculuk ve uyku gibi sebeplerle geçirilen nâfile ibadetler, daha sonra kaza edilebilir.
2. Sünnetleri sürekli yapmak faziletlidir.
3. İbadetler sağlıklı iken yapılmalıdır, hastalık anında şartlar zorlanmamalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.