Hızlı akan hayatımızda arada düşünce molaları vermek lazım ki zihnimiz nefes alsın. Bu gün kısa bir nefes molası verelim hep birlikte.

İnsan yaratılış olarak değerli bir varlık, bunu Kur'an'daki bir çok ayet gayet açık bir şekilde ifade ediyor. İnsana akıl vererek diğer yarattıklarından üstün tuttuğunu belirtiyor. Fakat bu insana ne oluyorsa, kendini ve kendi cinsini sürekli bir değersizleştirme girişiminde bulunuyor.

Bu değersizleştirme bazen tüm toplum nezdinde, bazen birey olarak yapılıyor. Mesela; Dünya üzerinde var olan bazı toplumlarda sosyal sınıflandırma olmuş .

Hindistan’da, Afrika’nın bazı bölgelerinde kast sistemi uygulanmış, Avrupa’da seçkin tabaka sınıfı varmış. Araplarda Müslümanlıktan önce köle hür ayrımı vardı. Çin’de yine kast sistemine benzer hukou sistemi (ev kayıt ) ile yurttaşlarını ayırmış. Türkiye'de seksen sonrası yapılan beyaz ve mavi yakakılar ve şu an içinde bulunduğumuz modern varoş kavramı gibi. Toplumlar genelde bu sınıflandırmalar sonucu değersizlik sendromuna tutulmuşlar. Ve bu yapılan sınıflandırmalar sonucu, kendilerini psikolojik olarak değersiz hissetmişler. Bundan dolayı da kendilerine değer katmak amacı ile zenginlik, makam, şöhret ,kariyer ve daha bir çok metayı kullanarak bir başka değersizleştirme alanı oluşturmuşlardır.

Mesela; Kariyer sahibi bir kadın, hem cinsi başka bir kadını, ev kadını diye küçümseyerek bakışı, birey bazında bir değersizlik hissine sebep olurken, bir erkek eşini bir mal gibi sahiplenerek ona gerektiği gibi saygı göstermemesi farklı bir değersizlik katmıştır. Bunları çoğaltmak mümkün. Ebeveynlerin çocuklarını büyütürken kattıkları değersizlikler, eğitim kurumlarında öğretmen, arkadaş aracılığı ile hissettirilen değersizlikler, mal mülk dağılımında yapılanlar sonucu oluşan değersizlikler gibi.

Şimdi burada biraz düşünce egzersizi yapalım.

İnsanın tüm bunlara maruz kalma sebebi, bilinçli veya bilinçsiz kendini değerli kılmak için aşağılayıcı, küçültücü, kınayıcı, ezici bir çok olumsuz hareket kullanarak kendini değerli görme tutumuna girmesidir diyebilir miyiz.

Fakat burada eksik olan ve görünmeyen bir şey yok mu ?

Hani insan, özel olarak seçildiği için bu dünyaya gönderilmemiş miydi ?

O halde, neyi unuttu ve kimin peşine takıldı, değerli insan da değer arar halde.

Hep birlikte düşünelim. Biraz nefes almış oluruz.