
Fatih Şeker
SON DÖNEMDE OSMANLI HAYRANLIĞI YARATMA ÇABALARI ÜZERİNE
Bir belediyemizin konferanscı olarak getirdiği bir konuğu haftalardır dinledim ve son olarak aynı konuğun ve uzun bir dönem paralel yapının gazetesinde tarih yazılar yazan zatı muhteremin birlikte kohferanslarını dinledim. Genelde arka planda Gazi Mustafa Kemal’i küçültme, eleştirme anlayışındaki konukların hayatları boyunca cumhuriyet ve Atataürk’e bakış açılarının yanlı ve eleştirel olduğunu biliyordum.
Bu ikili her anlatımlarında Gazi Mustafa Kemal’in başarısız, haksız, yanlı olduğunu anlata, anlata bitiremeyip , Osmanlıya methiye düzmede olağanüstü çaba gösteriyorlardı. Hatta Çanakkale Savaşının tarihi bile yanlış yazılmış, Gazi Mustafa Kemal Paşa Çanakkale’de başarılı değildir.
Osmanlı döneminde önce kiliselerin yanında daha sonra azınlık milletler kendi kültürlerini ve dillerini öğretmek için azınlık okulları ve cemaat okulları açtılar. Giderek Amerika ,Fransa , Almanya ve İngiltere’nin himayesine giren bu okullara bu devletler para,kırtasiye ve öğretmen yardımı yaparak Osmanlı aleyhine çalıştırmaya başladılar. Osmanlı’nın her vilayetinde çığ gibi çoğalan okulların Amerikalılar Ermenileri, Fransızlar Katolikleri, Rusların Ortadoksları, Rusların Protestanları himayelerine alarak gizli cemiyetleri bu okullarda oluşturarak Osmanlı’yı arkadan hançerlemeyi sürdürmüşlerdir. Örneğin Merzifon Amerikan Kolejinin binasında Rum Pontus teşkilatı kurulmuştur.
1893 tarihli bir belgeye göre Adana'da "18", Aydın'da "9",Bursa'da "7", Diyarbakır'da "22', Erzurum'da "24", Ankara'da "9",Trabzon'da "1", Van'da "8", Halep'te "22", Beyrut'ta "89", Konya'da "4", Elazığ'da "83", Bitlis'te "22", Suriye'de "33", Kudüs'te"29", izmit'te "2"Bağdat'ta "1", Selanik'te "5", Manastır'da "3",Edirne'de "1", İstanbul'da "6", olmak üzere "398" Protestan Okulu bulunmaktadır . Yine 1892 de yalnız İstanbul'da Lâtin Katolik
rahiplerinin "306", rahibelerinin "354" kurumu bulunmaktaydı. Amerikalıların Osmanlı İmparatorluğu toprakları üzerinde "436"misyoner müessesesi "400" okulu bulunmaktaydı 1910 tarihli bir belgeye göre Beyrut’ta "44" Rus Okulu, 1917 tarihli bir belgeye göre
de yalnızca İstanbul'da "83" İngiliz Okulu vardır.
Osmanlının çağ dışı medreseleri bu okullar ile yarışması mümkün değildi. Malzeme ,bina, tedrisat bakımından modern olan bu yabancı okullar Türk düşmanı azınlıklar yetiştiren yuvalar olmuştur. Osmanlının yıkılmasında en önemli yuvalardır. İşte Atatürk ve arkadaşları 1924 ve 1926 da bu okulların kapatılmasını sağlamış, imtiyazlarını kaldırmış, hiçbir dini simgeleri kullanmalarını yasaklamıştır. 1921 de şöyle demiştir.” Bir millî eğitim programından söz ederken, eski devrin boş inançlarından ve yaradılış niteliklerimizle hiç de ilgisi olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden tamamen uzak, milli karakterimiz ve tarihimizle uyumlu bir kültür kastediyorum. Çünkü millî dehamızın tam olarak gelişmesi ancak böyle bir kültür ile sağlanabilir.”
Osmanlıyı diriltmek mümkün değildir. Osmanlı bilime, ilime, çağdaşlığa kulak tıkayarak kendi kendini yıkmıştır. Atatürk ve arkadaşları o yıkıntıdan devlet yaratan kahramanlardır