Basketbolda muhteşem günler geçiriyoruz. Çok değil henüz iki yıl önce katılım payı, 2.Lig’e düşürülmek, Tahkim süreçleri, transfer yasakları, FIBA davası gibi konular gündemimizde oluyordu. Şimdi Süper Lig’de, TB2L’de ve BGL’de takımlarımız var. Bu günlere kısa zamanda ulaşmak gerçekten inanılmaz.

AYOS Konyaspor, ilk 8 haftada bence harika işler yaptı. Kaybedilen 4 maçın ikisi uzatmada son toplarda, ikisi de son ana kadar maçın içinde olduğumuz Anadolu Efes, diğeri de Avrupa’nın en formda takımı Fenerbahçe Beko’ya karşı. Oynadığımız basketbol ise herkese keyif veriyor.

Sezon başında 8/4 yapmayı kabul ederdim. Kazanılan 4 maç çok ama çok değerli. Özellikle de Aliağa Petkim maçı. Çünkü sürekli son anlarda kaybetmek takım üzerinde bir kırılma yaşatabilirdi. Buna son vermek önemliydi. Üstelik çok pahalı olmayan bir kadro ile bunları başarmak çok önemli.

100. yılda kulübe basketbolda Süper Lig'e çıkaran ve tarihe geçen Engin Gençoğlu ve ekibinin hakkını vermemiz gerekiyor. 9 ayda takdir edilesi işler yaptılar. Ayrıca yabancı tercihlerindeki tam isabet, yabancılara gelen teklifleri de söylemek lazım.

Elbette yine üst üste yenilgiler gelecektir. Daçka, Bursaspor, Bahçeşehir… Hepsinin mali olarak kadro değeri ve rotasyonu bizden kat ve kat üstün. Alt sıralarda yer alan Manisa’nın 7, Büyükçekmece’nin 6 yabancısı var.

Burada unutmamamız gereken en önemli nokta; Konyaspor’un küme düşme korkusu yaşamadan ligi rahat bir konumda sürdürmesi olduğunu düşünüyorum.

Ben sezon başlarken sıralama açısından 10-12 arasının iyi olduğunu düşünüyordum. 13. sırada bitirmemiz de başarısız olduğumuzu göstermez. Bu sezon öncelikle kalıcı olmayı çok değerli buluyorum. Sezonun ilk yarısında 7 maç kaldı. İlk yarıyı 7 galibiyet ve üzerinde tamamlamak bizi ikinci yarıda çok rahatlatır. Bence bunu da başaracağız.

Takımın yüksek karakterine de vurgu yapmalıyız. Antrenmanları, maçları yakından takip ediyoruz. Takım içinde herkes mutlu ve birbirine çok bağlı. Arkadaşlık çok iyi. Yabancı oyuncular en küçük sakatlıkta kendini riske etmez, oynamaz. Ama ilk 8 haftada AYOS Konyaspor’daki yabancıların gösterdiği fedakarlık takdire şayan.

Yerli havuzu çok dar ve fiyatlar uçmuş durumda. Sakatlık ve formsuzluklara karşı eğer oyuncu çıkarabilirsek topa yön veren kısa bir yerli ve şutör bir uzun hamlesini yapmak hedeflere ulaşmakta yardımcı olacaktır.

Bir parantez de Troy Selim’e… Kendisinden beklentim halen çok büyük. Çünkü potansiyelini biliyorum. İyi bir altyapı geçmişi var. Transferine çok sevinmiştim. Savunması genel olarak iyi ama hücumda daha efektif oynaması, şutunu ve bitiriciliğini geliştirmesi saha içinde diğer takım arkadaşlarını da çok rahatlatacaktır.

* * * * * *

Futboldan bahsetmesek olmaz…

Konyaspor, Dünya Kupası arasında çalışmalarını sürdürüyor. Antalya’da 10 günlük kamp yapılacak. Ara sonrası yoğun bir maç takvimi bizi bekliyor.

Konyaspor, dar rotasyonuna karşın muazzam işler yapıyor. Fiyat-performans olarak İlhan Palut, yine şapkadan tavşan çıkarıyor.

24 puan iyi ama daha iyisi de elbette olabilirdi. Ara transferde mutlaka hücuma hareketlilik katacak, bireysel kalitesi yüksek 2-3 takviye mutlaka yapılması gerekiyor. Aralık ve sonrası çok daha çetin geçecek.

İlhan Palut’un devre arasında bir kez daha ‘pişmanlık’ duymaması adına gereken hamlelerin gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Konyaspor’un yedek kulübesi çok zayıf. Sakatlık ve cezaların olduğu durumlarda Palut’un hamle şansı çok azalıyor. Takımın kötü gününde olduğu durumlarda kalitesi ile skor üretecek, üretkenlik sorununa çare olacak isimler olmalı. Özellikle kanat ve 10 numara hamleleri çok kritik.

Bunun yanında tam anlamıyla hayal kırıklığı yaşatan, sıfır katkı ile oynayan Amilton ile artık vedalaşılmalı. Verim alınamayan Paz, Muric ve Pavicic’i ise kazanmalıyız. Burada iş teknik heyete düşüyor.

Konyaspor’un sezonu ilk 6 içinde tamamlayacağını düşünüyorum. Ancak en önemli hedeflerinden biri de Ziraat Türkiye Kupası olmalı. Yönetim ve teknik heyetin bu hedef için büyük konsantrasyon içinde olduğunu biliyorum.

Geçen sezon şampiyonluk yarışı nedeniyle kupaya çok da sarıldığımızı söyleyemem. Ancak Avrupa’nın en kısa yolu olan kupaya gereken önemi bu sezon vermeli ve ciddiye almalıyız.