Dün TBMM’de TSK’nın Gara operasyonu konuşuldu. Öncelikle Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ardından da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Meclis’e bilgi verdiler. Tabii daha evvel Anamuhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i TBMM’deki odalarında ziyaret ederek 13 vatandaşımızın şehit edildiği Gara operasyonuyla ilgili bilgi verdiler.

Öğleden sonra da TBMM’de görüşmeler başladı. Gruplar adına konuşmalar yapıldı. Ardından Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici konuşma yaptılar.

Tabii ki bu konuşmalarda hedefte PKK ile organik bağ içerisinde gözüken HDP grubu vardı. HDP Grubu sözcüleri de 13 şehide üzüldüklerini falan belirtseler de maalesef pek fazla tatmin edici bulunmadı bu konuşmalar.

Tabii ki haliyle her ne kadar askeri bir hata ortadaymış gibi gözükse de siyasi bir karşılığı olması gerekliliği de TBMM’deki konuşmalarda ortaya konuldu. Yani “5-6 yıldır terör örgütünün elinde olan vatandaşlarımız kurtarılamadığı gibi, aynı zamanda hayatlarını kaybediyorlarsa bunun tabii ki bir siyasi bedeli olacaktır.” Denildi. Aynı zamanda “her fırsatta bir açıklama yapan” Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda açıklamayı valiye bırakması da eleştiriler arasındaydı. Bir eleştiri de Ak Parti kongrelerinde şehitlerin aileleriyle yapılan telefon görüşmelerinin “şov”a dönüştürülmesiydi.

Şimdi bu eleştirilere bakalım:

Bu kişiler, 5-6 yıl önce bir şekilde kaçırılarak ya da çeşitli şekillerde terör örgütünün alıkoyduğu kişilerdi. Ve 5-6 yıl boyunca bu kişiler, bu terör örgütünün elinde idiler. Güçlü bir Devlet’te böyle bir durum olabilir mi, bunu sorgulamak şarttır. Bu durumda olan her hükümet, dünyanın neresinde olursa olsun, bu konuda muhakkak ki bir siyasi bedel öder. Bu durum Devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz.

Ayrıca Kötü bir haber olduğu zaman bu haberleri verenlerin valiler olması ilginç bir tesadüf müdür yoksa tercih midir bilmiyorum. Ancak böyle üzücü bir durumda Halk tarafından destek gören, Cumhurbaşkanı’nın bir açıklama yaparak vatandaşı biraz daha rahatlatması daha doğru bir durum olmaz mıydı bilemiyorum.

Ve diğer konu da kongrelerde şehit annelerini telefona bağlamak ve bunu canlı yayında yapmak yürekleri yaralı annelerin daha da üzüntüsünü perçinlemek olmaz mı? Bir parti kongresinde bu gibi durumlar nasıl bir siyaset tarzı geliştirir anlamak aslında güçtür.

Tabii ki sonuç olarak 13 canımızı terör örgütü katletmiştir. Bu konuyla ilgili, hamaset yapıp, asacağız keseceğiz demek, bu konuda bir adım değildir. Yapılması gereken bellidir. Türk Ordusu operasyonlarına soluk vermeden devam edecek ve siyaseten de terör örgütünün siyasi kanadı olan siyasi partiyi de derhal kapatmalıdır. Ayrıca en azından terör suçları için idam konusu belki de düşünülmesi gereken bir konu olabilir.

Bu vesileyle, tüm partilerin de rahatlıkla birleşebileceği HDP kapatılması konusu derhal yapılabilir. En azından siyasi sorumlular az da olsa bir sorumluluk alabilmiş olacaklardır.

Dostlukla kalın.