Seçime 2 gün kaldı. Ve artık üç aşağı beş yukarı seçimde oy kullanılacak partiler belli olmaya başladı. Bu arada anketler de ardı ardına açıklanmaya başladı. Burada hangisine inanılacağını bilemiyorum. Sanırım herkes kendi oy vereceği partinin birinci olarak çıktığı anketi baz alıyor. Zaten geçtiğimiz dönemlerde de birçok anket firması ciddiyetsizliklerini aslında Türk Halkı’na göstermişti. Adamlar 50 tane anket sonucu yayımlayınca en sonunda nitekim bir tanesi doğru çıkıyordu. Anketçiliği böyle yapıyorlardı.

Ama bir de hani eski tabire göre “göz var nizam var” denilir ya; gerçekten ortamı koklamak da çok önemli bence…

Bir kere öncelikle şunu söyleyeyim HDP’nin barajı aşması çok zor gözüküyor. Belki yüzde 9’ları bulabilir ama yüzde 10’u geçeceğini çok düşünmüyorum. Aslında bu da birçok sorunun cevabını da peşinen vermeyi getiriyor. Yani Cumhurbaşkanlığı seçiminde 2. tur pek gözükmüyor.

Aslında diğer seçimlerden çok da farklı bir sonuç beklenmiyor. Hatta bazı Avrupa ülkelerindeki anket firmalarının yaptığı araştırmalarda 1. turda Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 51,2 gibi bir oranla seçimi alacağı söyleniyor.

Daha evvel bir yazımda yazmıştım. Matematiksel olarak baktığımızda Konya’da Cumhur İttifakına 12, Millet İttifakı’na da 3 milletvekili düşecek gibi gözüküyor demiştim.

Bunu da biraz açtığımızda; 11 AK Parti, 1 MHP ve 1 CHP, 2 İyi Parti gibi gözüküyor.

Şimdi bunları yazıyorum ama biliyorum ki muhakkak AK Partililer “biz 15 çıkaracağız”. MHP’liler “biz en az 3 alacağız”. CHP’liler “2’den aşağı çıkarmayız”. İyi Partililer “4 tane çıkaracağız”. Saadet Partililer de “en az 1 milletvekili çıkaracağız” diye bana kızacaklar ama ben bildiğimi ve gördüğümü yazayım, herkes de gördüğünü ve bildiğini söylesin.

Buna göre AK Parti’den Ali Sürücü dahil 11 AK Partili Meclis’e gideceği gibi, MHP’den Mustafa Kalaycı’ya, CHP’den Abdüllatif Şener’e, İyi Parti’den Fahrettin Yokuş ve Orhan Tulukcu’ya Meclis yolu gözüküyor gibi…

Tabii daha iki gün var. Malum Türkiye’de siyaset günlük değişir. Bakarsınız son anda Kandil’e bir Türk Bayrağı dikiliverir ve MHP-AK Parti yüzdeleri değişiverebilir.

Aslında buradan sonra asıl önemli olan konu Meclis aritmetiğinin nasıl olacağı konusudur. Ve burada da muhalefet adına çok iç açıcı şeyler söyleyemeyeceğim. AK Parti-MHP ittifakı 301 çoğunluğunu rahat aşar gibi gözükmektedir.

“Bu durum ülkeye ne getirir?” diye sorarsanız, iki açıdan bakmak lazımdır. Öncelikle Ulusal mesajımız adına olumlu sonuçlar doğurabilir. Ancak AK Parti geldiğinden bu yana “bürokratik oligarşiden” az da olsa kurtulduğuna sevinen vatandaşın, “AK Parti teşkilat veya üyelerinin oligarşisinden” kurtulamamalarını ortaya koyacaktır ki; bu da, bir dönem sonraki yapılacak seçimlerde AK Parti teşkilatlarının vatandaş tarafından kurtulma isteğiyle karşı karşıya kalmasına sebep olacaktır.

CHP Milletvekili Adayı Abdüllatif Şener’in bir açıklaması var: “AK Parti bir dönem muhalefeti yaşamalıdır” diyor ya, işte bu oligarşi, umarım bu sözün haklılığını tartıştırmaz tabana…

Sonuç ne olursa olsun, umut edelim Türkiye için, ülkemiz için, vatanımız için hayırlar ve mutluluklar getirsin.