Konya Şeker, Pankobirlik, Torku ve hatta Recep Konuk isimleri Konya için önemli isimlerdendir. Sanı­rım bunu herkes kabul eder.

Recep Konuk 1994 yılında Çumra Belediye Başkanı olarak profesyonel siyasetin içinde yer almaya başlamış­tır. Daha önceden muhakkak siyasi çalışmaları vardır ama profesyonel manada siyaseti Çumra Belediye Başkanlığı ile başlamıştır. Belediye Başkanlığı döneminde de Çumra için bir farklılık yaratmış ve 1980 öncesi “Kavun Festivali" olarak düzenlenen festivalin bir benzerini “Çumra Çatal- höyük Anadolu Tarım Bayramı” adı altında düzenlemeye başlamıştır. O dönemde Çumra için de bir farklılık ortaya konulmuştur.

Daha sonra Konya Şeker’in ve Konya Pankobirlik’in başkanı olduğu gibi Pankobirlik Genel Başkanlığı’nı da kazanmıştır. Şunları yapmıştır bunları yapmıştır diye faaliyet raporu çıkaracak değilim. Ama Konya Şeker Fabrikası, fabrika olarak Şeker mahallesi tarafında zaman zaman küspe kokusu şehre yayılan bir fabri­ka olarak bilinen, iç işleyişi konusun­da Konyalı’nın bihaber olduğu bir kurumdu. Konya'da 1999 yılından sonra Konya Şeker, Pankobirlik isimleri konuşulma­ya ve tanınmaya başladı. Zaten sonraki süreci herkes biliyor.

Mesela 1972’de Pankobirlik Genel Başkanı’nın Konyalı hem- şerimiz Behçet Oğur olduğunu; 1992 ile 1996 yılları arasında Pankobirlik Genel Başkanı'nın eski belediye başkanlarımızdan Ömer Şen olduğunu çoğu kimse hatırlamaz bile. Çünkü Konyalı, ne Konya Şeker'le ne de Pankobirlik’le ilgili falan değildi.

Recep Konuk, 1999 yılından itibaren Konya’nın gündemine önce Konya Şeker’i, sonra da Pankobirlik’i sok­muştur. Yaptığı başarılı çalışmalarla hem Konya gündeminin hem de Tür­kiye gündeminin çok önemli yerlerini işgal etmiştir. Yukarıda da bahset­tiğim gibi bir faaliyet raporu falan çıkaracak değilim. Zaten hemen her vatandaşımız bu konuda bir faaliyet raporu çıkaracak duruma gelmiştir. Sadece “Torku" deyin; vatandaşlar size Konya Şeker’in ve Pankobirlik’in faaliyet raporunu çıkarsınlar.

1994’ten bu yana Recep Konuk’u takip eden birisi olarak hiç başka bir şey söylememe gerek yoktur tek söyleyeceğim şey; aldığı kararları yanındaki yol arkadaşlarıyla aldığı ve bu çerçevede ilerlediğidir. Recep Konuk ilk kez 27 yıl sonra kendi başına bir karar almıştır ve Konya Pankobirlik başkanlığına tekrar aday olmayacağını açıklamıştır.

Tabii ki bu açıklamanın en başın­dan itibaren önce ortakları, üreti­min dinamosu, ülkeyi ayakta tutan dinamik güç çiftçiler ayaklanmıştır. Bunu kabul etmediklerini her fırsatta belirtmişlerdir. Geçtiğimiz hafta ba­şında da Konya Şeker Fabrikası’nda bu kararı kabul etmeyen tüm bu işin lokomotifi olan kurum ve kuruluşlar bir eylem yapmışlar, Recep Konuk’un bu kararını doğru bulmadıklarını belirtmişlerdir. Burada ülkenin dört bir yanındaki çiftçilerin yanı sıra, Edirne’den Kars’a tüm Pancar Ekici Kooperatifleri bu eyleme destek verdiklerini belirtmiştir. Türkiye’nin dört bir yanından Ziraat Odaları eyle­me desteklerini belirttikleri gibi Konya Ziraat Odalarının Baş­kanlar bilfiil eylemde yerlerini almışlardır. Tabiri caizse “Panko­birlik’in milli iradesi" tamamen Recep Konuk’un kararının karşısında ve bu kararın uygulamasının imkansızlığını belirtmektedir. Yani “Recep Konuk bu seçimlerde de tekrar adaylığını açıklamalıdır” demektedirler.

Tabii bu gibi durumlarda fitne hiçbir zaman eksik olmaz. “Efendim, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Recep Konuk’la görüşmüş. Ona aday olma demiş. O da aday olmayacakmış.” Böyle bir dedikoduya kargalar bile güler desem sanırım yeridir. Bir kere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, beledi­ye başkanlığından bu yana Türkiye siyasetinde belki de en önemli özen gösterdiği konulardan birisi “milli irade" değil midir? Cumhurbaşkanı Erdoğan, “milli irade” dediği, Milletin, istekleri dışına hiç çıkmamıştır. Şimdi Pankobirlik konusunda, Pankobir­lik’in milli iradesini oluşturan çiftçinin ve çiftçi kuruluşlarının taleplerini gör­mezden gelip, bu taleplerin tersine bir hareket edeceğini düşünmek, Cumhurbaşkanının tanımamak ve Cumhurbaşkanı’na “boş isnattan" başka bir şey değildir.

Recep Konuk, bir kez daha “kendi tabanının” görüşlerini ciddiye alarak ve de bu görüşlere uyarak, kongre­nin ertelenmesini sağlamıştır. Pandemi nedeniyle alınan karar yerinde olduğu gibi aynı zamanda tabanın da bir talebidir. Neredeyse 30 yıldır kendisini sevenlerin fikirlerini hiç yok saymayan Recep Konuk bu sefer de böyle yapmalı ve adaylığını açıkla­malıdır.

Tabanın isteği bu yöndeyken, çiftçi kurum ve kuruluşlarının talebi bu yöndeyken, aynı zamanda Cum- hurbaşkanı’na yukarıda bahsettiğim gibi haksız isnatlarda bulunulurken, Recep Konuk tüm bu talepleri olum­lu değerlendirmeli ve Cumhurbaşka­nımızın da haksız yere isnat altında kalmasını engellemelidir.

Dostlukla kalın.