Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

İstanbul’da seçim

İstanbul’da seçim

Bugün biraz yerel seçim dedikodularından bahsetmek istiyorum. Yerel seçimler Mart ayı sonu itibariyle bitecek. Ve de bundan sonraki süreçte görünen o ki 2028’e kadar Ak Parti iktidarı devam edecek ve seçim yok. Umut edelim, 2024 yerel seçimlerinden sonra 2028’e kadar seçim yok diye bir Ak Parti “sultası” yaşamayız. Bu konuya da bir başka yazımda değinmek istiyorum tabii ki.

Öncelikle İstanbul seçimlerine dikkat çekmek lazım. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı milletvekilliğinden de, hatta bakanlıktan da daha havalı bir makam. Dolayısıyla İstanbul’u hiç kimse kaybetmek istemez. İstanbul Belediyesi’nin kazanılması neredeyse siyasette “İstanbul’un Fethi” kadar önem arz etmekte. Bilindiği üzere Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu öneme binaen İstanbul Belediyesi’ni çok istemektedir.

Ak Parti bu konuda müthiş bir çalışma içerisinde çalışmanın önemine istinaden, Ak Parti’nin, “gerektiği zaman gerektiği yerde olan” önemli siyasetçilerinden Efkan Ala görevlendirilmiş durumda. Ak Parti’de başkan adayının kim olacağı enikonu değerlendirilmektedir. Konuşulan isimler çok fazla ancak bunlardan hangisi önemli ve samimi derseniz bu biraz farklı. Ak Parti içerisinde büyük rol oynayan yerelde Rize, bölgesel olarak Karadeniz lobisi çok büyük baskılar yapmaktan geri kalmıyor. Bu arada İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Ak Parti Grup Başkan Vekili ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu kendi adının ön plana çıkarılması için çalışmalar yapıyor. Ama şu bir gerçek ki Tevfik Göksu’nun aday olma olasılığı sıfırın da altında. Bu konuda en ufak bir olabilirlik gözükmüyor.

Bir ara Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da çok ismi geçenlerdendi ancak bilindiği üzere Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığı konusunda bile çok sıcak bakmamış; milletvekili aday adayı dahi olmamış ve de en sonunda “zoraki” tekrar Sağlık Bakanı olmuş bir isim olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylık konusuna nasıl bakacağı tartışılır durumda.

Ak Parti’nin Karadeniz lobisi illaki Karadenizli bir adayı, İstanbul Belediye Başkanı olarak beklerken, aslında tüm ülkede hiç zorlanmadan kabul görecek tek aday durumundaki önceki Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un adaylığı da çok önemli bir konumda. Burada Bakan Kurum’un en büyük handikabı İç Anadolu’da ve Konya’dan bir aday olması. Yani Murat Kurum Ak Parti’de bir Karadenizli olsaydı bugün tartışmasız Ak Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Murat Kurum diye yazıyor olabilirdik.

Peki, Karadenizli aday adayları kim var derseniz; burada en öne çıkan isim eski Bakan Süleyman Soylu düşünülebilirdi. Ancak Süleyman Soylu kesinkes adaylığı hiç düşünmediğini belirtti. Karadeniz lobisinin üzerinde durduğu en önemli isim ise Fatih Belediye Başkanı ve eski TOKİ Başkanı olan Trabzonlu Mehmet Ergun Turan.

Ancak normal şartlar altında İstanbul’da belediyeyi rahat kazanacak ve gerçekten İstanbul’a katkıda bulunup, liyakatli bir biçimde bu işi yürütecek isim kim olur denilirse tek aday Murat Kurum’dur.

Karadeniz lobisi ne kadar bastırırsa bastırsın, “liyakat önemli değil bizden olsun yeter” mantığıyla ne kadar hareket ederse etsin, bu dönemin bir özelliği var. Bir sonraki dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan tekrar cumhurbaşkanlığına aday değil. Zaten Ak Parti’de nasıl bir değişim yaşanır belli değil. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan bu seçimlerde Karadeniz lobisinin ne yapacağı ile değil layıkıyla belediye başkanlığını kim yapar endişesiyle düşünüp karar verebilecektir.

CHP İstanbul’da ne yapar diye düşününce; Ekrem İmamoğlu canhıraş bir biçimde seçime asılacaktır. Kazanmaya çalışacaktır. Kaybederse siyasi emeli olan CHP Genel Başkanlığı hayale dönecektir. Kazanırsa belediye başkanlığının ardından CHP Genel Başkanlığı’na yürüyecektir. Dolayısıyla tabiri caizse Ekrem İmamoğlu için siyaseten “hayat-memat” meselesidir. Tabii ki burada şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; CHP Kurultayını Kemal Kılıçdaroğlu da kazansa, Özgür Özel de kazansa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’dur.

Burada İyi Parti kendisi bir aday çıkarırsa, her ne kadar Ak Parti’nin ekmeğine yağ sürecek olsa da, aynı zamanda kendi demokrasi anlayışını da sorguya açmış olacaktır. Hem tabanına, hem muhalefetten yana destek veren vatandaşlara bunu açıklama yükünü taşıyacaktır.

Burada HDP’nin veya adı neyse o partinin seçmeninin desteği geçen 2019’daki kadar olmasa da yine önem arz edecektir. Hatta bana sorarsanız HDP aday çıkarsa Türk siyaseti için daha iyi bir iş yapmış olacaktır.

Tabii ki seçim İstanbul’da yine Ak Parti ile CHP arasında geçecektir. Bu partilerden birisi az bir farkla ipi göğüsleyecektir. Bundan sonraki süreçte de artık tercih İstanbul halkının önünde olacaktır.

Dostlukla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi