İMO daha iyi olacaktır
Geçtiğimiz hafta sonu, İnşaat Mühendisleri Odası seçimini yaptı ve yeni başkanı Hasan Özgür Yetiştirici oldu. Ancak bu seçimin yankıları hala devam ediyor.
Seçimde en fazla oyu alan kişi Tolga Çöğürcü iken sadece iki yöneticiliği Çöğürcü’nün listesi alıyor. Hasan Özgür Yetiştirici daha az oy almasına rağmen 5 yöneticiliği alıyor ve dolayısıyla başkan da Yetiştirici oluyor. Bu duruma göre Yetiştirici’nin seçim çalışmalarında çok daha koordineli ve bilinçli davrandığını görüyoruz.
Sonuçta öyle ya da böyle, bir şekilde İMO Konya Şubesi başkanını seçmiştir. Bu konuda herkes fikrini söylemekte özgür tabii ki. Ben olaya biraz farklı bakmak istiyorum.
Öncelikle odalardaki seçim sisteminin düzeltilmesi gerekli diye düşünüyorum. Demokratik olmasına bir şey demem ama reel anlamda doğru sonuçlu bir sistem değildir. Çünkü bizim seçim sistemimizde dahi tek başlılık varken böyle çok başlılık yaratacak bir sisteme ayak uydurmakta zorlanabiliriz.
Şöyle örnek vereyim: İMO’da Yetiştirici ve Çöğürcü aday olarak çıktılar. (Bu sisteme göre aslında onlar şahsi olarak aday çıkabilirler sadece listede bulunabilirler.) Daha sonra İMO üyeleri oylarını kullandılar. Bunun sonucunda 7 kişilik yönetimden Yetiştirici’nin bulunduğu listeden 5 kişi Çöğürcü’nün bulunduğu listeden de 2 kişi yönetime seçildi. (Bu arada en fazla oyu Tolga Çöğürcü almış.) Şimdi bu 7 kişi toplanacak kendi arasından birisini başkan seçecek. Şimdi biz her ne kadar Yetiştirici başkan seçildi desek de bu 7 kişiden mesela Rabia Eke Doğan (sadece örnek olarak veriyorum) “Ben de başkan adayıyım dese ve bu 7 kişiden 4’ü onu seçse işte başkan Rabia Eke Doğan oluyor. Belki örnek çok “olabilir bir örnek” değil ama olmasının hukuki bir engeli yok.
Halbuki bizde yönetim bir başkan etrafında toplanır. Esas olan başkandır. Yönetim değildir. Dolayısıyla bizim reel siyasetimizle odaların seçim şekli kesinlikle uyumlu değildir. Aslında işin lokomotifi olan başkan bu seçim sisteminde lokomotiflik yapamamaktadır. Düşünsenize en fazla oyu alan Tolga Çöğürcü seçimi net kazanmışken sistemden dolayı seçimde mağlup durumda oluyor.
Şimdi buraya kadar yazdıklarımdan bana demokrasi dersi vermeye kalkanlar olabilir diye bir açıklama getireyim. Bu sistem demokratik olmasına demokratiktir ama bizim ülkemizin sosyopolitik yapısına uymamaktadır.
Gelelim diğer bakış açısına. Gazeteci ağabeyim Uğur Özteke’yi arayan Tolga Çöğürcü “abi sonuçta ben kazandım” demiş. Ve neden böyle düşündüğünü de anlatmış. 150’ye yakın inşaat mühendisi yanlış oy kullanmış.
Burada Aziz Nesin’in kendisinden 1990’lı yılların ortalarında dinlediğim bir anekdotu yazmak isterim. Biliyorsunuz bir konuşmasında Türk Milleti’nin yüzde 60’ının aptal olduğu ile ilgili bir açıklama yapmıştı. Şimdilerde “Aziz Nesin haklıymış, ne yüzde 60’ı daha fazla” diyenler çoğalmasına rağmen şimdi böyle diyenlerin çoğu o zaman çok kızmıştı.
O dönemde bir şehrimizin MHP İl Başkanı Aziz Nesin’e “millete hakaretten” dava açıyor. Bunu duyan Aziz Nesin de o il başkanını telefonla arıyor. Böyle bir dava açmasının doğru olmadığını, açmamasını istiyor. Bunu duyan il başkanı da “korktun tabii değil mi” diye Aziz Nesin’le dalga geçiyor. Aziz Nesin cevap olarak “Sayın Başkan ben zindandan, mahkemeden korkmam. Ben bunların hepsini gördüm. Bu söylemimin korkuyla alakası yok. Davayı sen kazanırsan problem yok. Ama davayı ben kazanırsam bu sefer Türk Milleti’nin yüzde 60’ının aptal olduğu mahkeme yoluyla tescil olacak” diyor. Davanın sonucunu yazının en altına yazayım.
Aziz Nesin’in ruhu şad olsun. Anlattığı bu olay gibi şimdi Başkan Adayı Tolga Çöğürcü ‘üyeler hatalı oy kullandı o nedenle kaybettik diyorsa’ bir şey söylemek gerekir. İMO seçiminde eğer koskoca inşaat mühendisleri yanlış oy kullanıp da seçim sonucu değişmişse bu koskoca üniversite mezunu inşaat mühendislerine güvenip de inşaat emanet etme konusunda endişeler oluşturur. O nedenle bazı konuları çok deşmemek daha iyi olur sanırım.
Diğer taraftan Hasan Özgür Yetiştirici kardeşimi başarısından ötürü kutluyorum. Ve bundan önceki işlerinde olduğu gibi bu işi de gayet düzgün bir biçimde yapacağına dair hiçbir şüphem yok. Tabii ki yönetim kurulu üyelerini de tebrik ediyorum.
Bundan önceki başkan Süleyman Kamil Akın döneminde siyasallaşan Konya Şubesini bundan sonraki dönemde siyasetten kurtarıp mesleki bilgilenmenin ve dayanışmanın ön plana çıkacağı bir kurum haline getirmelerini temenni ediyorum.
TMMOB Genel Merkezi’nin siyaset merakını Konya Şubesine sirayet ettirmemek lazımdır. Bundan sonraki süreçte inanıyorum ki çok daha aktif, siyasetten uzak, üyelerinin sorunlarına daha duyarlı bir oda yönetimi karşımızda bulacağız.
Tekrar tüm İMO Konya Şubesini tebrik ediyorum. Bu arada yukarıda Aziz Nesin’in anlattığı hikayede davayı kazananın Aziz Nesin olduğunu da belirteyim.
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.