HDP’de kritik gün ve pandemi çıkmazı
Bugün iki konuya kısacık değinmek istedim. Bunlardan birisi HDP’nin kapatılmasıdır. HDP’nin kapatılmasına vatandaşlar olarak kesin gözüyle bakılıyor. Ama tabii ki sonuçta Anayasa Mahkemesi de bir mahkeme ve bakalım sonuç nasıl çıkacak? İkinci konum da Cumhurbaşkanının dünkü, pandemiyle ilgili açıklamalarıdır. Bu konuya daha da kısacık değindim. Çünkü artık biraz olayı çıkmaza sokmuş gibi gözüküyoruz.
HDP KAPANACAK MI?
Anayasa Mahkemesi, HDP'nin kapatılmasına ilişkin davada ilk incelemesini bugün yapıyor. Anayasa Mahkemesi iddianamenin kabul edilip edilmediğine karar verecek. Daha evvel de söylediğimi gibi aslında geç kalınmış uygulamadır. HDP’liler rahat rahat terör örgütünün propagandası yaparak ve de “sırtını terör örgütüne dayadığını” söylerken bu tür bir dava açılmaması asıl yanlış olandı.
Şimdi işleyiş şu şekilde olacak: İddianame kabul edilirse, HDP ön savunmasını Anayasa Mahkemesi’ne gönderecek. Ön savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin esas hakkında görüşlerini sunacak. Bu görüşler de HDP’ye gönderilecek ve bu sefer de hem Başsavcı sözlü olarak açıklamasını hem de HDP sözlü olarak savunmasını yapacaklar. Bütün bu süreç zamanında raportörler belgeleri toplayacak ve raporunu sunacaklar. Rapor Anayasa Mahkemesinin 15 üyesine dağıtılacak ve de tespit edilen günde toplanarak kapatmayı esastan görüşmeye başlayacaklar. Anayasa'nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü, partinin kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verilebilecek. Anayasa Mahkemesi'nin, siyasi yasak istenen partililerin beyan ve eylemleriyle partinin kapatılmasına neden olduğunu belirlemesi halinde, bu kişiler kesin kararın Resmi Gazete'de gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamayacak.
Sürecin işleyiş şekli bu kadar…. Ve bu süreç bugün itibariyle başlıyor. Ben inanıyorum ki vatandaşların büyük çoğunluğu HDP’nin kapatılmasından yanadır. Yani Ak Parti Tabanı da CHP tabanı da, İyi Parti tabanı da yani tüm partilerin tabanları aynı düşüncede yani “HDP’nin, PKK’nın siyasi kanadı olduğu ve organik bir ilişki içerisinde olduklarını” düşünüyordur.
Siyasi hamaset yaparak, birilerinin, diğerlerini HDP’nin yanında gösteriyor olmaları aslında hiçbir anlam ifade etmemektedir. Önemli olan geçmişte kim HDP’nin yanındaydı kim değildi konusu da olmamalıdır. “Türkiye Cumhuriyeti Devleti için HDP zararlı ve terör destekçisi bir partidir ve kapanması gerekir.” Temel olarak alınması gereken budur.
“HDP şöyle yaptıydı, böyle yaptıydı, şunları dediydi” gibi şeyleri her bir Türk vatandaşı zaten bilmektedir. Zaten Kamu vicdanının sesidir bu aslında. Burada sürpriz olacak şey HDP’nin kapatılmaması olur. Daha doğrusu “Anayasa Mahkemesi’nin HDP’nin kapanmasından daha farklı bir karar vermesi (mesela Devlet yardımından mahrum edilmesi gibi) çok şaşırtıcı olur. Kamu vicdanı asıl o zaman yara alır.
KISITLAMA VAR MI YOK MU?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakanlarla görüştükten sonra yaptığı açıklamada sanırım kahvehane, lokanta, restoran ve kafecilerin serzenişlerine de kulak vererek yarı yarıya kapasiteyle de olsa çalışma izni vermiş oldu. Ama bu çalışma izni işin doğrusu cumartesi-pazar sokağa çıkma yasaklarını da sayarsak sadece 9 günlük bir süre için verilmiş oldu. Ramazan ayının birinci günü olan 13 Nisan’a kadar sürecek.
Tabii ki bu süreç nasıl işleyecek anlamak zor. Muhakkak Konya Valiliği nasıl işleyeceği ile ilgili detaylı bir genelge yayımlayacak ve vatandaşlar da öğrenecektir. Çünkü baktığımızda Ramazan ayında restoran kafe gibi yerler paket servisine devam edebilecek. Zaten gündüzleri millet oruçlu olacağı için akşam iftarlarda bu işletmeler iş yapacaklar. Bu arada toplu yemekler de yasak olacak. O da ayrı bir konu. Akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanacak ve dolayısıyla akşam işletmeleri yani kahvehaneler yine kapalı olacak. Ama aynı zamanda yapılan açıklamaya göre insanlar teravih için camilere gidebilecek. Ve tüm bu hareketlilikte salgından korunmaya çalışacağız. Yani bir bakıma “yağmur yağacak ama ıslanmamaya çalışacağız”.
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.