Bir “bayram tatilini” daha bitirdik. “Bayram tatili” kelimesini özellikle kullanıyorum. Çünkü Ramazan bayramı, normalde dini bir bayramımız olan ve Ramazan ayında tutulan orucun ardından Şevval ayında kutlanan 3 günlük dini bayramdır. Aynen Hac sonrası kutlanılan 4 günlük Hac Bayramı(Kurban Bayramı) gibi dini bir bayramdır. Dini bayramın özellikleri, kutlamaları yine dinen belirlenmiştir. Ancak artık bilhassa son senelerde bu konuların bir önemi olmadığı gibi dini bayramlar da deniz kenarında, tatil modunda geçirilen izin günleri halini almıştır. Bir de buna son iki bayramdır pandemi sürecini eklersek, dini bayramlar izin kullandığımız ve dinlendiğimiz günler olarak algılanmaya başlamıştır. Ve bu vesileyle bayram tatilini de dinlenerek geçirdik.

Ve de şunu çok net belirtmeliyim ki, bu eve kapanmanın yaşandığı günlerde ülkenin gündemini de Youtube belirlemiştir. Youtube derken de tabii ki Sedat Peker’in açıklamaları demek istiyorum. Sedat Peker 5 tane video yayınladı. Milyonlarca kişi izledi ve şimdi de herkes merakla “bu işin sonu ne olacak” diye düşünüyor.

Bir kere başta şunu söyleyeyim: Sedat Peker’i tanımam, bilmem. Suç örgütü lideri midir, mafya elebaşı mıdır, MİT’in elemanı mıdır, Hükümet’in bir kolu mudur, iş adamı mıdır, iyi midir, kötü müdür? Bunların hiçbiri beni ilgilendirmiyor. Bu sıfatları Devlet koyacaktır. Ben zaten kimin söylediğinden çok ne söylediğiyle alakalıyım.

Sedat Peker çok ilginç açıklamalarda bulunuyor. Adli olan olaylarla ilgili doğruluğu yanlışlığı muhakkak araştırılacaktır. Muhatapları bir şeyler söyleyeceklerdir. Vs. vs. vs…

Ama çok ilginç bir konu var. Sedat Peker; “Seninle ilgili dosya hazırlanıyor haberin olsun önemli bir durum olursa ben haber vereceğim” diye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisini kaçmak için uyardığını belirtiyor.

Süleyman Soylu’yu 1995-1996 yıllarında DYP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanlığı’ndan beri tanırım. O dönemlerde bile ideolojik bir kişi olmasa da Devlet’i bilen, Devlet adabını, edebini bilen bir kişi olarak bilirim. Bir de buna genel başkanlığını, Ak Parti’de teşkilat yönetimini, bakanlıklarını eklediğimizde çok tecrübeli bir Devlet Adamı olduğunun aksini düşünmek çok zor olur. En azından bizim gibi arkadaşları, 1995-1996 yıllarında DYP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı olduğu zamandaki gibi hatırlayıp halihazırda da o zaman ne düşünüyorsak aynı düşüncelerle ve sevgiyle değerlendiriyoruz.

Dolayısıyla Sayın Bakan gayet iyi bilir ki, Sedat Peker’in söylediği bu isnat, en hafif anlamıyla bakan istifasına daha da kötüsü Yüce Divan’da yargılamaya kadar gidecek bir süreçtir. Ve zannediyorum ki, bu gelişmeleri tüm ülke Sedat Peker videolarını milyonlarca izleyerek, ilgisini göstermiştir. Ve de göstermeye devam edecektir. Hep beraber bunun önleminin nasıl alınacağını göreceğiz. Ama umut edelim Devlet bu konuda yara almasın.

Dostlukla kalın.