Ekonomi konusu Türkiye’nin temel konusudur. Enflasyon yüzde 80’lere çıkmıştır. Türk Parası değer kaybetmektedir. İşsizlik yükselmektedir. İhracat, ithalatın oldukça gerisindedir. Falan filan… Dolayısıyla halkın cebini direk ilgilendiren bu durumlar halkın psikolojisini de etkilemektedir. Durum böyleyken iktidarın çok daha dikkatli olması ve olaylara daha sakince yaklaşması gerekir.

Şöyle bir örnek vereyim. CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Demokrat Parti Genel Başkanları bir araya geliyor ve görüşüyorlar. Daha sonra da görüştükleri konuda bir açıklama yapıyorlar. Görüştükleri konu “cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin” yürümediği ve “güçlendirilmiş parlamenter sistem” üzerinde bir anlaşmaya vardıkları konusuymuş.

Hemen arkasından AK Partililer art arda açıklama yapmaya başladılar. AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Bir politika söylenmiş değil. Söyledikleri tek şey Erdoğan gitsin nasıl giderse gitsin." Demiş.

Grup Başkanvekili Mahir Ünal televizyon yayınında konuşmuş. "Geçmişte yüzde 1 oy alan partilerin hükmü yoktu bugün bakıyorsunuz yuvarlak masada anlam kazandı".

AK Parti Grup Başkanvekili Emin Akbaşoğlu da sosyal medyadan tepki gösterdi, “Fotoğrafı HDP’nin hangi Eşbaşkanı çekti? Sizi sıraya dizen kim?” diye sordu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Zillet ittifakı ve yancıları kimin pastadan ne kadar pay alacağı derdindedir. CHP ve İyi Parti, HDP’yi siyasi ortaklığa taşımak için sabırsızlanmaktadır." dedi.

Ak Partili basın mensupları da farklı değildi. Zafer Şahin toplantı fotoğrafını yayınlayıp “Tayyip Erdoğan sadece Türkiye'yi değil, muhalefeti de değiştirdi, dönüştürdü. 6 siyasiyi bu karede buluşturan da Erdoğan...” diye bir tweet attı.

Yani baktığınızda görüyorsunuz ki olayın içeriğine bakan yok. Ak Partililer “Parti yönetimine nasıl hoş görünebilirim, muhalefetin yaptığını nasıl küçümseyebilirim” diyerek parti içerisinde prim yapma derdindeler.

Hâlbuki vatandaş Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden memnun değil. Vatandaşlar bu işten bir şey anlamıyorlar. Dolayısıyla da muhalefetin “güçlendirilmiş parlamenter sistemi” diye ortaya koyduğu konuyla ilgileniyor. Ak Partililer olarak eleştirebiliyorsan bunun içeriğini eleştir ki vatandaş ne olduğunu anlasın. Parti yüzde 1’lik mi, bu toplantının içerisinde HDP var mı veya benzeri sorularla vatandaş ilgili değil ki. Vatandaşın gündeminden tamamen kopan bir Ak Parti iler karşı karşıyayız, Ak Partililer bunun farkında değiller mi acaba?

Yine TV programları içerisinde maskeli bir program varmış. Bunu yine Ak Partili bazı kişi ve kuruluşlar dile getirdiler. Ve bu program finalini yaparak yayından kaldırılmış. Sosyal medyadaki Ak Partililer bu programdan bahsedene kadar işin doğrusu benim böyle bir programdan haberim yoktu. Bu paylaşımlardan sonra haberim oldu ve programı internetten izledim. Hiç de abartılacak bir şey olmadığı gibi öyle ahlaki değerlerimize, kültürümüze aykırı falan bir program da görmedim ben. Hatta televizyonda bu programdan çok daha saçma sapan ve ahlaki, etik değerlerin dışında bir dünya dizi, program vs. rahatlıkla görülebilir.

Artık bu tür işlerle uğraşmak Ak Parti yandaşlarının işi olmamalıdır. Vatandaş eğer bir programı izlemek istiyorsa bırakın izlesin. Eğlenmek istiyorsa bırakın eğlensin. Zaten kalitesiz ve vatandaşın istemeyeceği programlar bir müddet sonra izlenmeyecek ve yayından kalkacaktır. Ama önemli olan vatandaşın gerek siyasette, gerekse sosyal hayatta ne istediğine kulak vermekte yarar var. 2002’de halkla iç içe olan Ak Parti’nin şimdilerde neden bu kadar halktan uzaklaştığının yorumunu değerlendirmek, bence 6 genel başkanın fotoğrafına, birilerine hoş görünmek için espri yapmaktan daha iyidir diye düşünüyorum.

Dostlukla kalın.