Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Anadolu insanı siyasal olarak ayrılmaz

Anadolu insanı siyasal olarak ayrılmaz

Her gün o kadar çok mesaj alıyorum ki inanamazsınız. Bu mesajların bir kısmı tanıdığımız bildiğimiz dostlarımızdan, büyük bir çoğunluğu da telefonumu bir şekilde ortak dostlarımızdan almış ve meramını anlatan bir mesaj gönderen kişilerden oluşuyor. Tabii ki birçok gazeteci meslektaşımız da aynı durumdadır. Aslında buraya kadar anormal bir durum yok. Eğer mesaj sahibinin istediğini yaparsak “iyi gazeteci” oluyoruz. Yapmazsak “yandaşlıkla, korkaklıkla vb” suçlamalara maruz kalıyoruz.

Bir gün bir tanesi diyor ki; “siz yazamazsınız, korkarsınız ama…..” sonra devam ediyor rüyasında gördüğünü anlatır gibi hiçbir dayanağı olmayan mesnetsiz iddialarını sıralıyor, “bunu yazın” diyor.

Bu gibi durumlarda korkudan yazamadığımızı, haber yapamadığımızı söyleyenlere “evet ben korkuyorum kardeşim” diye cevap veriyorum. Ancak benim korkum maddi bir korku değil. Benim korkum gazete gücüyle insanların vebaline girmek korkusudur. Yani bir yalan haber yaptığınızda bu haber gazetede 50 yıl sonra bile görülecek, okunacaktır. Haberin muhatabı insana bir haksızlık yaptığınızı düşünsenize bunun 50 yıl sonra da 100 yıl sonra da vebalini taşıyacaksınız. İşte korku budur.

Gazetecilik gibi, Devlet’i yönetmek, şehri yönetmek de yani politikacılık da böyle veballi bir iştir. O nedenle yöneticilik yapanlar, politikacılık yapanlar, Devlet yönetenler, şehir yönetenler bu veballi işlerde çok dikkatli olmalıdırlar.

Şöyle düşünelim; Bir seneyi aşkın bir süredir pandemi ile yatıyoruz pandemi ile kalkıyoruz. Ve artık insanlar başta ekonomik yönden olmak üzere hem psikolojik olarak, hem toplumsal olarak bir sıkıntı içerisindedirler. Bunu kabul etmemek, görmezden gelmek yanlıştır. Bu dönemde insanlara en çok lazım gelen şey moraldir. Kesinlikle kavga değildir.

Geçtiğimiz gün bir kısım esnaf toplanmış ve ekonomik sıkıntılardan bahsetmiş. Ertesi gün bir takım “kişiler mal bulmuş mağribi” gibi bu esnafların CHP’li olduğunun dedikodusunu yapmaya başlamışlar. Bazı yerel politikacılar da bunların peşine düşmüş “ya zaten o eylemi yapanlar CHP’li” diye konuşmaya başlamışlar bile…

Bir kere eylem ne eylemi ona bakmak lazım. Oraya katılanlar esnaf mı değil mi ona bakmak lazım. Esnaf CHP’li olursa kötü Ak Partili veya başka partili olursa mı sorunu yöneticileri ilgilendirecek. Böyle saçma bir ayrıştırma olabilir mi?

Ben kendi açımdan, yıllarca yöneticilik yapmış bir kişi olarak şöyle bir bakayım: Öncelikle bu eylemin bir getirisi olacak mıdır? Hayır olmayacaktır. Çünkü zaten hem Devlet yöneticileri hem de tüm vatandaş bu durumun gayet farkındadır ve elden bir şey gelmemektedir. Dolayısıyla bu eylem getirisi olacak bir eylem değildir.

Ancak yapılmış mıdır, yapılmıştır. O zaman yöneticiler nasıl davranacaktır? Ben olsam, bu eylemi yapan şahısların hangi partili olduğuna bakmadan, bunlarla oda aracılığıyla, belediyeler aracılığıyla bir iletişim kurup, bu eylemlerinin getirisi olacak bir eylem olmadığı, herkesin bu sıkıntıları bu dönemde ortak yaşadığını ve herkesin elinden geleni yaptığını anlatmak gerekirdi. İşte o zaman politika üretilmiş olurdu. İşte o zaman olumlu bir katkı yapılmış olurdu.

Ama “ya zaten onlar CHP’li” diye bir yaklaşım çok da akıllıca olmadığı gibi ne politiktir ne de siyasaldır.  Ve şunu unutmamalıdır. Konya’da hangi Ak Partiliye giderseniz gidin, ailesinde bir CHP’li bulursunuz. Aynı şekilde hangi CHP’liye giderseniz gidin ailesinde bir Ak Partili bulursunuz. Dolayısıyla en azından yerelde hiç ayrıştırmaya ve kategorize etmeye gerek yoktur. Bunu yapandan da ne iyi bir politikacı, ne iyi bir gazeteci, ne de iyi bir insan olur.

Dostlukla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi