Konya Ak Parti’nin kalesidir. Bu konuda sanırım kimsenin itiraz edecek bir durumu yoktur. Hatta “Konya’da Ak Parti dışında bir görüşün esamisi yoktur” desem de çok da yanlış olmaz. Bilhassa yerel yönetimlerde merkezde muhalefet de Ak Parti’nin kalesi olduğu bilincindedir ve de seçimlere çok asılmaz zaten.

Mesela Türkiye’de en büyük ikinci parti gözüken CHP, Konya’da bir aday çıkarmıştır. Ama zaten CHP’li seçmen de bilir ki bir umut yoktur. Konya’da CHP’nin dışında bir de MHP vardır, o da zaten Cumhur İttifakı’nın bir parçasıdır. Zaten onun dışındaki partiler de “görev savmak” adına aday çıkarsalar bile yapacakları bir şey yoktur.

Bunun alternatifi nasıl olabilir? Önce muhalefetin hepsi bir araya gelir. Ardından arkasında kitlesi olan bir aday bulunur. Ve bu aday etrafında tüm muhalefet partileri toplanır. O durum bir sinerji oluşturursa “belki” kazanılabilir. Konya’da bu aday kim olabilir derseniz de inanın aklıma kimse gelmemektedir. Bir önceki seçimlerde olsa o zaman Recep Konuk aklıma gelebilirdi. Ancak bu seçimler için o bile yeterli bir aday değildir bence.

Bir de şunu düşünelim tabii ki; Konya halkı “kahir ekseriyetle” belediye başkanlarının çalışmalarından gayet memnundur. Bir de şehir dışına çok gidip gelen Konyalılar, Konya belediyelerinin farkını çok rahat görebilmektedirler. Yani Konya merkezdeki belediye başkanlarının değişip değişmemesi muhalefeti destekleyen vatandaşların da aslında pek de umurunda değildir.

Şimdi bu durumun bir iyi bir de kötü tarafı var. İyi tarafı şu: Ak Parti yönetimleri Konya’da kazanan yönetimler gözükmektedir. Ama bir de kötü tarafı var ki, o da Ak Parti yönetimleri muhalefeti ve kriz yönetimini öğrenememektedirler. Çünkü ona ihtiyaçları hiç olmamıştır. Ama politika aynı zamanda hızlı çözümler ister.

Hemen örneklendirelim: Bozkır’da Kırmızı Et Üreticileri Birliği’nin değerli başkanı Nazif Karabulut Ak Parti’den belediye başkan adayı oluyor. Ve de başkan bizlerin de her zaman yanında olduğumuz sevilen, değer gören bir başkandır. Ak Parti’den başkana deniliyor ki, biz mevcut başkanla devam etmeyi düşünüyoruz. Başkan da “ha öyle mi” deyip bu sefer gidiyor BBP’den adaylığını açıklıyor. Bu da yetmiyor, Ak Parti Bozkır İlçe Yönetimi istifa edip Nazif Başkanın yanında yer alıyor. Neyse ki ortada muhalefet olmadığından ya Nazif Başkan ya da Ak Parti’nin adayı mevcut başkan seçimde yarışacak gözüküyor. Ama mesela hızlı çözüm üreten politikacı bir muhalefet olsa oraya hemen Bozkırlı güçlü bir ismi ortaya atıverip, hazır Ak Parti’yi ikiye bölmüşken, muhalefeti tek bir isimde birleştirip orada seçimi alabilirdi. Ama dediğim gibi muhalefet de bu konuda zaten yenilgiyi baştan kabullendiği için Ak Parti ancak kendi içerisinde yarışan bir parti olarak kalıyor. Şimdi Ak Parti sayesinde BBP Bozkır’da ya birinci ya da ikinci parti olacak gözüküyor.

Peki, ne olmalıydı? Bence böyle bir krizde öncelikle daha resmi olarak ilçeler açıklanmadan “mevcut başkanla devam edileceği” belirtilmemeliydi. Bu gizli kalmalıydı. Bu süre içerisinde de gerek Nazif Başkan gerekse ilçe örgütü hazırlanmalıydı. Mesela Nazif Başkan Bozkır’dan Büyükşehir Belediye Meclisine birinci sıradan girmesi için ikna edilip başka partiye kaçırılmamalıydı.

Bu durum eğer sadece Bozkır’da sınırlı olsaydı, o zaman belki de çok büyük önem arz etmezdi. Ama Ereğli’de de benzer durum söz konusu oldu. Ereğli ilçesi MHP’ye verildi. Ak Parti aday adayları boşta kaldı. Ve de Ereğli’nin en başarılı belediye başkanlarından birisi olan Özkan Özgüven YRP’den aday olmaya karar verdi.

Şimdi Ereğli’de ne olacak derseniz onu da söyleyeyim. Ereğli’de seçim Özkan Başkan’la, Oprukcu Başkan arasında geçecektir. Kim alır bilmem ama sonuçta oradaki Ak Partililer acaba Hüseyin Oprukcu’yu mu, Özkan Özgüven’i mi desteklerler ona bakmak lazım. Çünkü sonucu bu durum belirleyecektir.

Şimdi bu yazdıklarımı bilmek için çok büyük bir politika bilgisine mi sahip olmak gerekir? Bence hayır. Bunu zaten sanırım konuyla alakalı herkes düşünmektedir. Bunun önlemini almak Ak Parti yönetimlerine düşmez mi? Özkan Özgüven’i madem belediye başkan adayı yapmayacaksınız, zaten Adam ziraat mühendisi ve görevi Tarım Müdürlüğü. Bu önlemi almak bu kadar zor mu?

Bu örnekleri yarın bir gün diğer ilçelerde de göreceğiz büyük ihtimalle. Ve işin ilginç tarafı Ak Parti tabanı bu hatalarda Ak Parti’den kaçıyor ve mesaj olarak da kendisine en yakın gördüğü Cumhur İttifakı’na yakın partiyi destekliyor. Genel seçimlerde YRP’nin Konya’da bir milletvekili çıkarması bunun örneği aslında. Şimdi de bu hatalardan kaçan AK Partili seçmen YRP’yi yerel seçimde oldukça yükselteceğe benziyor.

Eğer YRP’nin yükseltilmesi durumu Ak Parti Genel Merkezi’nin bir planlaması ise sorun yok ama eğer değilse bu hatalar il ve ilçe örgütlerine kesilir ki bundan da yine en büyük zararı Konyalı olarak bizler görürüz. Tamamen desteklediğimizde alamadığımız hizmetleri yarım desteklemeyle hiç alamayız.

Dostlukla kalın.