19 Mayıs ve bağımsızlık

Bugün 19 Mayıs 2020. Bundan tam 101 sene önce ülkemizin kurtarıcısı, önderimiz, büyük devlet adamı, Başkomutan, Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkemizin, emperyalizmin planlarındaki, bulunacağı konuma, karşı gelerek, bağımsız bir ülke olarak uygar medeniyetlerin arasındaki yerimizi alabilmek için başlattığı Kurtuluş Savaşı’mızın ilk adımıdır.

19 Mayıs, Uygar Türkiye Cumhuriyeti’nin tohumlarının atıldığı gündür. Emperyalizmin, Türkiye’nin rolünü seçtiği, planlamasını yaparak Osmanlı Devleti’nden sonraki Türkiye’nin nasıl bir yaşam süreceğini belirlediği planlamaya, karşı çıkmak demekti.

19 Mayıs’ta Mustafa Kemal, Avrupa’nın dini, kültürü ve sosyal yaşamına karşılık; teknolojik ve ekonomik altyapısını seçmesinin hesabını yapmıştı.

Ekonomik manada kalkınmayan ülkelerin diğer ülkelere sadece hizmet edeceğini o zamandan görmüştü.

Mustafa Kemal Atatürk’ün, 19 Mayıs’ta yürürlüğe koyduğu program hayata geçirilmesi gereken, bütünsel ve tutarlı bir programdı.

Yani bir taraftan sanayileşmek ve ulusal bir ekonomik temel inşa etmek zorundaydık. Ama aynı zamanda devleti laikleştirmek, ümmet toplumundan millet toplumuna geçiştirmek, okur yazarlığı arttırmak, yazılı kültürü yaygınlaştırmak, okullarda bilimi hakim kılmak, kanunlar önünde eşitlik ilkesini getirmek, kadınları kamusal yaşama katmak, toplumu kentlilik değerleriyle dönüştürmek, bir demokrasi kültürü inşa etmek zorundaydık.

Bütün bunları dişlinin birer parçası olarak görmeyi gerektiren, birisi olmazsa diğeri de olmayan yapılar olduğunu bilmek lazımdı.

Aslında insanlar bunu Avrupa uygarlığı olarak hep değerlendirmişti. Asıl hatayı da burada yaptık hep. Aslında bu özellikler, bu yapılanma, Avrupa devletlerine, batılı devletlere özgü değil; uygar sanayi toplumuna ait özellikler olduğunu gözden kaçırıyorduk.

İşte şimdilerde Ulusal bayramlarımızı kutlamaktan imtina eden vatandaş da, aynı kafada batının kültürünü almama derdindeydi. Ama Uygar ülke olmak kültürelden daha çok ekonomik güçlülüğü getirmektedir.

İşte bugün Atatürk’ün, bir batı hayranlığıyla değil uygar bir devlet ve ekonomi-teknolojik alanda gelişmiş bir devlet olma planının başlangıcı olduğunu anlama günüdür. Bu vesileyle Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm Kurtuluş Savaşı şehitlerimizi, rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Ne mutlu Türk’üm diyene!

Ayrıca böyle bir günün diğer bir önemli yanı  da Kadir Gecesi’ni de idrak ediyor olmamız. Tüm Müslüman alemin ve Türk Milleti’nin Kadir Gecesi’ni de kutluyorum.