Yarınlarımızı aydınlatanlara selam
Bugün 4 Aralık. Bugün Dünya Madenciler Günü olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla bu köşe yazımızda günün anlam ve önemine değineceğiz. Öncelikle bütün madencilerimizin bu özel günlerini tebrik ediyorum. Yer altında güneşi hayal edenlerin günü kutlu olsun. Dünyanın yeraltı zenginliklerini yer üstüne çıkaran maden işçilerimize ve ailelerine selam olsun.
Tarım ve hayvancılık ile birlikte madencilik dünyanın en eski sektörlerinden biri. Kalkınmanın, sanayinin ‘motoru’ olan madenler doğada sınırlı. Yani kısıtlı bir servet. Anadolu tarih boyunca madenciliğe en sahipliği yapmış bir coğrafya. Önemli maden yataklarına sahip bir ülkede yaşıyoruz. Esas sahiplerinin patronlar, şirketler olmaması gereken madenler, bir ülkenin kalkınmasında büyük önem taşıyor. Bu anlamda yeraltı kaynaklarımız, maden yataklarımız oldukça önemli.
Hızla gelişen teknoloji ile birlikte demir, bakır, alüminyum, nikel, grafit, kobalt ve lityum gibi hammaddelere talep giderek artmaya başladı. Mesela, içten yanmalı bir otomobilde ortalama 23 kilogram bakır kullanıldığı ifade edilirken, elektrikli otobüslerde 369 kilogram bakır kullanıldığı belirtiliyor. Öte yandan 2030 yılına kadar alüminyum kullanımının özellikle havacılık ve uzay alanında 80 milyon tonu aşacağından söz ediliyor. Bu noktada madencilik sektörüne büyük görev düşüyor. Dolayısıyla madenciliğin daha da stratejik bir sektör haline geldiğini söyleyebiliriz.
Tabii madencilik çalışmalarının çevre ve ekolojik denge gözetilerek yürütülmesi gerekiyor. Çevre ile uyumlu, madencilik prensiplerine uygun planlanıp üretim yapılmadığı takdirde çevre felaketleri meydana gelir. Bu alandaki sömürü ve açgözlülük madencilerin hayatlarına mal oluyor. Dünyanın pek çok yerinde madenciler ve aileleri ‘iş cinayetlerinden’ dolayı büyük acılar içerisinde maalesef.
Herkes bilir ki; madenciler, oldukça zor şartlar altında çalışıyorlar. Kazandıkları her kuruş helal. Allah onları kazadan, beladan korusun. Yürüttükleri çalışmalar ile ülke ekonomimize katkı sağlayan madencilerimizin akıttıkları her damla terin ülkemiz için çok önemli katkıları var. Çıkardıkları cevherlerle yarınlarımızı aydınlatıyorlar. Maden işçilerine tüm insanlığın bir vefa borcu olduğunu söylersek de yanlış olmaz. Madencilere, onların haklarına sahip çıkmak insanlık görevidir.
Bir kez daha Soma, Zonguldak, Ermenek ve daha adını sayamadığımız yerlerde canlarını kaybeden maden işçilerini ve mühendislerimizi, saygı ve minnetle anıyorum. Emeği en yüce değer olarak bilenlere selam olsun.
Herkese iyi hafta sonları diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.