Berkhan Özgü

Berkhan Özgü

Binlerce Yıllık Bir Miras

Binlerce Yıllık Bir Miras

Rumkale'nin tarihi M.Ö. 8. yüzyıla kadar uzanır. Hititlerin ardından Asurlar, daha sonra Roma ve Bizans İmparatorlukları bu bölgeye hükmetmiştir. Ancak kalenin bugünkü ismi ve bilinen yapısı, daha çok Orta Çağ’a ait izler taşır. Bu nedenle Rumkale, yalnızca bir askerî üs değil; aynı zamanda dini ve kültürel bir merkez olmuştur.

Bazı kaynaklara göre, Hristiyanlık döneminde önemli bir merkez olan Rumkale, İncil’in kopyalarının çoğaltıldığı yerlerden biri olarak da anılır. Özellikle Aziz Nerses’in burada yaşamış olması, kaleye dini anlamda da büyük bir önem kazandırmıştır.

Türklerin Ayak İzi ve Eyyubiler Dönemi

Onikinci yüzyıldan itibaren bölge Türklerin egemenliğine girmiştir. Eyyubiler, kaleyi stratejik önemi nedeniyle güçlendirmiş ve burayı bir savunma noktası haline getirmiştir. Kale, bu dönemde yalnızca bir gözetleme ve koruma yeri değil; aynı zamanda bölgeye hâkimiyetin sembolü hâline gelmiştir.

Eyyubiler döneminden kalan izler, mimarideki ustalıkta ve kalenin iç düzeninde kendini gösterir. Yüksekliği yer yer 150 metreyi aşan kayalıklar üzerine kurulmuş bu yapı, doğal bir savunma sistemine sahip olmasıyla da dikkat çeker. Rumkale, bu yönüyle hem doğanın sunduğu bir avantaja hem de insan zekâsının ürünü olan mühendisliğe sahiptir.

Fırat'ın Kucağında Zamana Direnen Bir Anıt

Bugün Rumkale, Halfeti’ye uzanan bir tekne yolculuğu sırasında tüm ihtişamıyla karşımıza çıkar. Suların kucakladığı bu kaya parçası, zamana karşı gösterdiği direnişiyle hayranlık uyandırır. Özellikle baraj sularının yükselmesiyle çevresindeki yerleşim yerlerinin su altında kalmasına rağmen, Rumkale dimdik ayakta kalmış, adeta tarih karşısında boyun eğmeyen bir kale olarak yaşamaya devam etmiştir.

Kültürel Turizm ve Gelecek Perspektifi

Günümüzde Rumkale, Şanlıurfa’nın en değerli kültürel miraslarından biridir. Her yıl yerli ve yabancı birçok turist, bu kadim yapıyı ziyaret ederek hem tarihle buluşmakta hem de doğanın ve insan emeğinin birleştiği bu harikayı gözlemlemektedir. Ancak hâlâ hak ettiği ilgiyi tam olarak gördüğünü söylemek zor. Böylesine değerli bir yapının, hem bilimsel hem de kültürel açıdan daha geniş kitlelere tanıtılması ve korunması büyük önem taşımaktadır.

Rumkale, taşlarında zamanın izini taşıyan bir tarih öğretmeni gibidir. Sessizdir, ama çok şey anlatır. Göğe yükselen surlarında, yer yer dökülen duvarlarında; bir milletin, bir medeniyetin hikâyeleri gizlidir. Onu anlamak, geçmişi bilmek; korumak ise geleceğe sahip çıkmaktır.

Rumkale’ye sadece bir kalıntı olarak değil, yaşayan bir miras olarak bakmak gerekir. Çünkü her tarih, onu anlatacak bir kaleyi hak eder. Ve Rumkale, bu görevi asırlardır büyük bir sadakatle sürdürüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Berkhan Özgü Arşivi