Barbaros Ulu

Barbaros Ulu

AST Kurye

AST Kurye

20 Ocak olsa gerek. Bir evrak için devletin bir kurumuna normal/adi mektupla müra­caat ettim. Evrakımın işleme alınıp alınmadığını e-devletten za­man zaman takip ediyorum. Evrakı­mın işleme alınmadığını tespit edince verilen iletişim numarasını arayarak evrakımın kurumlarına gelip gelme­diğini sordum. Henüz ulaşmadı bil­gisini aldım. Birkaç gün sonra tekrar sordum. Yine ulaşmamış. Bu çağda meramını adi mektupla giderilmesini istersen olacağı buydu. Adı üzerinde adi mektup. Postacı veya kurumdaki görevli alıp çöpe atmış da olabilir. Aynı evraka bu sefer 15 Şubat günü APS ile müracaat ettim. E-posta yoluyla “Evrakımın işleme alındığı ve teslimi için 16 Şubat günü x kuryeye verildiği, evrakın takibi için oluşturulan gönderim numarası ile evrakımı takip edebileceğim” bilgisi verildi. Evrakımın aynı gün içerisinde işleme alınması beni fazlasıyla memnun etti. Helal olsun, bu ne hız, dedim.

Gönderim numarası ile gönderilen ev­rakımın akıbetini sorguladım. Evrakımın en geç 02 Mart günü mesai bitimine kadar teslim edileceği bilgisine ulaş­tım. Geç bir tarihti ama beklemekten başka çare yoktu. Sonra 16 Şubattan
2 Marta şunun şurasında ne kalmıştı. En geç tarih veril­diğine göre kurye o günü beklemez, erkenden teslim ederdi ayrıca.

2 Marttan önce teslim edilmesinden geçtim. 3,4,

5 Mart geçmiş olmasına rağmen eskilerin hacı yolu bekledikleri gibi kuryenin, adıma hazırlanmış evrakı teslim edeceğini bekledim durdum. Ses seda yoktu.

Kuryeyi aradım. Müşteri hizmetleriyle görüşmek için beklemeye koyuldum. 19.18.17.15. vs. sıradasınız kaydını dinlettiler bana. Epey bir bekledikten sonra “isterseniz müsait oldukları zaman yetkilimiz sizi arasın” uyarısıyla birlikte dedikleri tuşa basarak telefo­nu kapattım. Birkaç saat sonra kurye temsilcisi döndü. Durumumu anlattım. Evrakınız teslimat için beklemede.

Tam açık adresinizi alabilir miyiz” dedi. Adresi yazdırdıktan sonra “Dağıtım ve teslimatta bana öncelik verilmesi kodu geçtiğini” söyledi. Bir sevinç bir sevinç. Ne de olsa benim için işlemler hızlan­dırılacaktı. Aklıma geldi, ertesi günü evrakımın akıbetini sorguladım. Adıma oluşturulan önceliği görünce şaşırıp kaldım. Pes doğrusu, dedim. Çünkü

evrakımın teslimi için en geç 22 Mart akşamına kadar beklemem yazıyordu, ilk işim, üç harf kısaltmasıyla markalaş- mış kuryenin açılımına; kimdir, necidir diye baktım. Açılımı ve anlamı “Aynı Gün Teslim” demekmiş. Şükrettim buna. Ya bir de açılımı “Aynı Yıl Teslim” olsaydı dedim. Kuryenin verdiği iletişim numarasından kuryeyi aradım. Her zaman olduğu gibi tüm müşteri hiz­metleri yoğundu. Dönüş yapmaları için verdikleri tuşa basıp kapattım. Bekle­dim, dönüş yapılmadı. Bu sefer kurye­nin verdiği “şikayet, öneri ve eleştiri” kısmına “2 Marta kadar teslim edilmesi gereken evrakımın bu tarih geçme­sine rağmen hala şahsıma teslim edilmemesi, firma adınızın açılımına uy­gun mudur? Lütfen evrakımın teslimini
hızlandırın” yazdım. Bir gün bekledim, firmadan şikayet ve talebime bir cevap verilmedi. Sonunda evrakımı hazırla­yıp ilgili kuryeye teslim eden devlet kurumuna e-posta yoluyla meramımı anlattım. Aynı gün ve saatlerde “Adını­za hazırlanmış evrakınızın hala teslim edilmediğiyle ilgili talebiniz anlaşmalı kuryeye iletilmiş, size dönüş yapıla­caktır” cevabı verildi. Gerçekten kurye temsilcisi aynı gün arayarak “Evrakınız 12 Mart Cuma günü teslim edilecektir” dedi. En azından belirledikleri tarihten 9 gün önce teslim edecekler. Buna da şükür dedim.

12 Martı iple çektim. Çünkü beklediğim evrak olmadığı için adıma bir işlem ya­pamıyorum. Benim yapmam gereken işlemleri bir başkası yapmak zorunda kalıyordu.

12 Mart günü akşamına kadar evrakım yine teslim edilmedi, inşallah 15 Martta teslim edilir. Nasılsa araya hafta sonu tatili girdi dedim.

Sizce 12 Martta teslim edecekleri evrakımı, kurye, 15 Martta teslim etmiş olabilir mi? inanmayacaksınız ama 14 Mart Pazar akşamı teslim etmiş. Benim de bu teslimattan, kaymakamlıkta çalışan bir personelin telefonla beni aramasıyla haberim oldu. Böylece er­tesi gün işe gelince yani 15 Mart günü
evrakıma ulaştım. Gördüğünüz gibi ikili tüm görüşme ve yazışmalarımın semeresini evrakımı teslimat günün­den 9 gün önce almış ve muradıma ermiş oldum.

Tüm bunları niye anlattım? Firmanın reklamını yapayım ki kurye tercihi­niz bu firmadan yana olsun. Gerçi bu evrak için kurye seçme hakkınız yok. Paşa paşa dağıtım için kuryenin keyfini bekleyeceksiniz. Merak ettiğim, kendisi evrakı bir günde dağıtıma hazır hale getiren devlet, bu firmayı bulmak için çok mu aradığı. Bu arada anladı­ğım kadarıyla firma çok yoğun olmalı ki belirlenen tarihte bile evrakını teslim edemiyor ve telefonla görüşmek için bile sıra bekliyorsun. Acaba devlet, bize göndereceği her evrak için bu kuryeyle kaç paraya anlaştı? Bu işte para varsa bir de nasılsa aynı gün aynı hafta ve aynı ay teslim şartı olmadığı­na göre ben de bir kurye firması mı kursam, diyorum. Adını da şimdiden hazırladım: “Aynı saatte Teslim”. Siz buna kısaca AST diyebilirsiniz. Bu aşamadan sonra artık gelsin paralar. Bunun için bir de para sayma makinesi alırım, olur biter.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Barbaros Ulu Arşivi

Veda

28 Aralık 2022 Çarşamba 00:02