Ahmet Ünver

Ahmet Ünver

Selçuk Üniversitesi Küçük Hayvan Hastanesi - 3 -

Selçuk Üniversitesi Küçük Hayvan Hastanesi - 3 -

Selçuk Üniversitesi Küçük Hayvan Hastanesi - 3 -

 

Selçuk Üniversitesi Ve­teriner Fakültesi Küçük Hayvan Hastanesinin Diş Hekimliği Fakültesine de­vir iddiaları yazımızın içeriğinde ki rakamlardan kaynaklı, Selçuk Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin hoca aradı! Mus­tafa hoca öncelikli olarak tabii ki rakamların şişkin olmasından dolayı, rahatsızlık duyduğunu ifade etti!. Peki, rakamları yazar mı şişiriyor?! Bir İletişimci ve gazeteci olarak genel resmin ka­muoyu tarafından net bir şekilde algılanmasına gayret ediyoruz!. Karar, takdir ve yorum okuyucuya aittir!. Ya da kurumlarda açık ve şeffaf iletişim olmadığı için doğal olarak, yalan, yanlı, yanlış, kirli ve dedikodudan kaynaklı, şüyu vukuundan beter bir durumdan dolayı, kokudan geçilmiyor, ola­bilir mi?!

İletişimin temeli açıklık, dürüstlük ve şeffaflık olduğunu, bir diğer temel özelliğinin de muhatap­lar tarafından geri dönüşlerin olması, gerektiğini ifade etmiştik! İletişim, sadece kuru bir İletiden ibaret değildir!. İletişimde geri dönüşün olmadığı durumlarda eskiden olduğu gibi tek taraflı sa­dece İLETİ gönderir durursunuz!. Bazı İletişimci dostlar halen basın bülteni modunda kaldıkları gibi!. Çünkü daha İLETİŞİM ve YÖNETİ­ŞİM boyutuna erişemediler!. İleti­şimde mezkur ilke ve yeterlilikler olması gerekirken, Yönetişimde de Hesap Verebilirlik gerek şart ön planda olmalıdır!. Ya da birileri kendileri ve yapmış oldukları yan­lış fiillerin de LA YÜS’EL kabul ettikleri için; HESAP VERMEKTEN veya HESAP SORULMASIN­DAN mı korkuyor?!

Bilemiyorum!. Devlet dediğimiz 

kurum sade­ce MÜHLET verir fakat İHMAL etmez! Devlet dediğimiz kurumda süreklilik esastır!.

Daha önceki yazımda da ifade ettiğim şekil­de, mezkur yazıları kaleme alırken hiçbir kişi veya zümrenin yönlendirmesi, etkisi, siparişi veya ısmarlaması olma­dan yazdığımı ısrarla vurgula­mıştım!. Sadece ve sadece milli servet ve kamu kaynaklarının da israfı kaygıları ile mezkur yazıları kaleme aldım!. Yani bir yanlışı elimizle ve dilimizle düzeltmeye veya buğz hali ile sadece yazıya dökmeye çalışıyoruz! Bunu da mı yapmayalım?! Selçuk Üniversite­si eski rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin hoca, aradığında doğru­dan kim veya kimler bu yazıları yazdırdı veya yanlış bilgilerle sizi doldurdu, diye sözlerine başla­ması, toplum ve eğitim camiası zaviyesinden ne kadar sıkıntılı ve sorunlu bir durumda olduğumuza işaret etmektedir!.

•Mustafa Hoca, Veteriner Fa­kültesi, Küçük Hayvan Hastanesi metrekareden kaynaklı yazımıza, inşaatın sadece hayvan hastanesi olarak yapılmadığını!. 1982 yılında kurulmuş, üniversitenin akademik başarıda çok büyük etkisi olan ve en eski fakültesinde öğrenciler için eksik olan derslik, akademisyenler

için oda, ameliyathane, konferans salonu gibi yerlerin de bu binada yapıldığını, vurguladı!.

•Mustafa Hoca, Veteriner Fakülte­si Küçük Hayvan Hastanesi inşaat maliyetinin kirli bilgiler veya dedi­kodularda ki şekilde olmadığını!. Kalkınma Bakanlığı onaylı projenin 18 milyon TL artı KDV ve tüm kamu ihalelerinde yüzde yirmi artırma veya eksiltme şeklinde ki maddeye istinaden, yüzde yirmi artış ile mali­yet rakamının da 25 milyon 444 bin TL olduğunu, ifade etti!.

•Mustafa Hoca, Diş Hekimliği Fa­kültesi ve hastane binasının yeni tadilat ve tüm birimlerin de yeni­den dizayn ve tefrişatının yapıldı­ğını!. Sağlık Bakanlığı bünyesinde şehir merkezinde yeni açılan Ağız ve Diş Sağlığı birimleri, Necmettin Erbakan Üniversitesi, KTO Karatay Üniversitesi ve bölgemize de en yakın Karaman oğlu Mehmet Bey Üniversitesinin de Diş Hekimliği Fakültesinin açılmış olması, Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakülte­sinde eskisi kadar hasta yoğunlu­ğunun olamayacağını, yeni bir bina inşaatı veya yeni bir ek hastane binasına ihtiyacı bulunmamaktadır, dedi!.

Siyasal İslam kisvesi altında mu­hafazakar camianın geldiği nokta ve bu düşünce sistematiğinin de topluma ettiği en büyük kötülük­lerden bir tanesi işte budur!. Ya bizdensin ya da değil!. Ya bizden- sin ya da kara toprağın!. Arkadaş neden sizden veya bizden olmak zorunda insanlar!. Ya da neden sizin veya bizim gibi düşün­mek, yaşamak ve uygulamak zorunda!. İSLAM’IN temel ilke ve düsturları; EHLİYET, LİYAKAT, HAKİKAT, ADALET ve DÜRÜST olmak gibi erdem ve değerleri bitirdik, tüm bu değerleri de, dünyalık kaygılarımız adına içini boşalttık!. Siyasal İslam kisvesi adı altında bu topluma Ahlaki olarak yapmadığımız zulüm ve kötülük kalmadı!. Farkında mıyız; Ahlak ve Değerler zaviyesinden

DÖKÜLÜYORUZ, BİTİYORUZ ve ÇÖKÜYORUZ!. Artık YETER!.

Hani, İslam ve hakiki manada Müslüman olduğunu da iddia eden zümre olarak şu kaide ve emirler­den, her ne olursa olsun, dünyalık­lar adına vazgeçmeyecektik?! Yani Münafıklık alametlerini de sergile- meyecektik!. Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah, mezkûr konuda neler emrediyor!

•Muhakkak Allah, İman Ehline emrediyor; Emanetleri Ehline ve­riniz ve İnsanlar arasında hükme­dince de Adaletle hükmediniz!. Şüphesiz Allah size bununla ne güzel öğüt veriyor! Şüphe yok Allah bihakkın işitir ve bihakkın görür! (Nisa - 58) •Ey İman edenler! Allah için HAKKI - HAKİKATİ ayakta tutan ve ADALETE şahitlik yapanlar olunuz!. Bir kavme olan kininiz, sizi Adaletsizliğe sevk etmesin!. Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakındır! Allah’tan korkun!. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır, buyurmaktadır!. (Maide - 8)

•Hz. Mevlana; Adalet nedir? Ağaçlara su vermek!. Zulüm ne­dir? Dikeni sulamak!. Adalet, bir nimeti yerine koymaktır! Zulüm nedir? Bir şeyi, yerinde kullanma­mak, layık olmayan vere kovmak­tır!. Bu da ancak belâya kaynak olur, buyurur!.

Ne demektir; Allah aşkına!. Kim yazdırdı ve kim adına yazıyor­sun; sipariş, yönlendirme veya ısmarlama yazıları!. Bireyin kendi aklı yok mudur?! Yani, sizin hak­kınızda da birileri bir yazı kale­me aldığında, bunları da siz mi yazdırmış, etkilemiş, sipariş etmiş veya ısmarlamış oluyorsunuz?!. Yapmayınız!. Birey, Ahsen-i takvim olarak, kendisine verilmiş olan AKIL nimeti ile öncelikle kendisi, çevresi, toplumu, devleti ve sonra da Allah’a karşı sorum­lu değil midir?! Saldım çayıra Mevla’m kayıra, öyle mi?! Önceki yazımda ki mezkûr ifadeler ile cevap vermekle yetineceğim! Bizi tanıyanlar bilir!. Tanımayanlara da diyecek bir sözümüz yoktur!. Hz. Mevlana’nın ifade buyurdu­ğu; BİZİ BİLEN BİLİR!. BİLMEYEN DE ZATEN KENDİSİ GİBİ BİLİR!. Her lafa verecek bir cevabım var fakat suskunluğum asaletimden- dir!.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Ünver Arşivi