TBMM Başkanı Şentop: Birçok ülkenin göç sorunu karşısında duyarsız kaldıklarına şahit oluyoruz

TBMM Başkanı Şentop, "Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, birçok ülkenin göç sorunu karşısında duyarsız kaldıklarına şahit oluyoruz. " dedi.

TBMM Başkanı Şentop: Birçok ülkenin göç sorunu karşısında duyarsız kaldıklarına şahit oluyoruz
Yayınlanma:
Güncelleme:

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM ile Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Göç, Mülteciler ve Yerlerinden Edilmiş İnsanlar Komisyonu tarafından ortaklaşa düzenlenen, "Göçmen Çocukların Korunması ve Kayıp Çocukların Kurtarılması" konulu video konferansa katılarak, bir konuşma yaptı.

Konuşmasına Şentop, göç etmek gibi acı bir tecrübeyle, daha dünyayı yeni tanımaya başladıkları küçük yaşlarda yüzleşmek zorunda kalan; çıktıkları hazin yolculukta bazıları kaybolan, bazıları hayatını kaybeden mülteci ve göçmen çocukların durumu hakkında istişarelerde bulunmak için düzenledikleri konferansa katılanlara teşekkür ederek başladı.

20 Kasım'ın, Dünya Çocuk Hakları Günü olarak belirlendiğini anımsatan Şentop, ancak dünyanın, çocukların büyük bir kısmına, kutlanabilecek günler ve hak ettikleri şekilde bir hayat sunamadığını vurguladı.

Barış, istikrar ve güvenliğin, hem toplum ve bireylerin üzerinde ittifak ettiği hem de tüm halkların içinde bulunmayı arzu ettiği ortamı tanımlayan değerler arasında yer aldığını kaydeden Şentop, "Ne var ki, baş döndürücü gelişmelere sahne olan dünyamızda, bu değerleri zedeleyen, çözüm aramak zorunda kaldığımız ciddi meselelerin olduğu da bir gerçektir." dedi.

Terör, savaş, şiddet gibi küresel sorunların insanlığın geleceğini tehdit ettiğini, ortaya çıkardıkları göçmen ve mülteci akımlarının çok büyük trajedilere yol açtığını belirten Şentop, bu trajedilerin belki de en sessiz, en derin ama en çok yaralayan boyutunun ise mülteci ve göçmen çocukların durumu olduğunu ifade etti.

Şentop, son yıllarda Türkiye dahil tüm Avrupa'yı derinden etkileyen, dünyada eşine rastlanmamış bir insan hareketliliğine şahit olunduğunu anımsatarak, "Komşumuz olan ülkelerde yaşanan çatışmaların, ülkemize yönelen göç hareketlerinde ciddi bir artışa neden olduğu hepinizin malumudur. Cesedi kıyıya vuran Aylan bebeğin içimizi ürperten görüntüsü hala akıllardadır. Ege'de Yunan sahil güvenlik güçlerinin silahla ve kaba kuvvetle müdahale ettiği botlarda ölüm kalım mücadelesi veren çocukların çığlıkları kulaklarımızdadır." diye konuştu.

"Olması gereken, uluslararası toplumun soruna daha çok duyarlılık göstermesi"

Suriye'deki krizin bir sonucu olarak, yaklaşık 4 milyon Suriyeli mülteciye kapısını açan Türkiye'nin, dünyada en fazla mülteciyi misafir eden ülke olduğuna işaret eden Şentop, Türkiye'deki göçmen ve mültecilere insan onuruna yaraşır hayat şartlarını sağlamak için çabalarının sürdüğünü anlattı.

Bu çerçevede ülkenin göç ve iltica politikalarını kapsamlı bir şekilde gözden geçirdiklerini dile getiren Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kurumsal altyapımızda ve mevzuatımızda birçok gerekli değişikliği hayata geçirdik. 2013'te kabul ettiğimiz Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile misafir ettiğimiz yabancıların insan haklarını koruyan, göçe ilişkin süreçlerin kısa sürede sonlandırıldığı, göçün tüm aşamalarını kapsayan bir göç yönetiminin temellerini attık. Güçlü kurumsal altyapımız ve kapsamlı mevzuatımız sayesinde, mültecilere ücretsiz olarak sağladığımız eğitim ve sağlık başta olmak üzere tüm temel hizmetleri, küresel salgın döneminde bile hiçbir kesintiye gitmeden sürdürdük. Halen 600 binden fazla Suriyeli çocuk ülkemizde ücretsiz eğitim almaktadır. Şimdiye dek Suriyeli misafirler için 40 milyar dolardan fazla kaynak harcandığını da defaatle gündeme getirdik. Ancak teessürle ifade etmeliyim ki, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, birçok ülkenin göç sorunu karşısında duyarsız kaldıklarına şahit oluyoruz. Mülteci ve göçmenlere en iyi şekilde koruma sağlayan Türkiye'nin bu konuda Avrupa ülkeleri tarafından yeterince desteklenmediğini üzülerek görüyoruz. Halbuki olması gereken, uluslararası toplumun bu soruna daha çok duyarlılık göstermesi ve Türkiye'nin fedakarca üstlendiği bu yükün hakkaniyet çerçevesinde diğer ülkeler ve uluslararası kuruluşların iş birliğiyle paylaşmasıdır."

"Avrupa değerleri retoriğini kalkan olarak kullanan..."

TBMM Başkanı Şentop, göç odaklı sorunların çözümü noktasında karşılarına çıkan uluslararası iş birliği eksikliğinin, Avrupa'da gözlemledikleri diğer olumsuz gelişmelerden bağımsız olmadıkları düşüncesini taşıdıklarını söyledi.

Özellikle "Avrupa değerleri" retoriğini kalkan olarak kullanan yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın Avrupa'da zirveye çıkmakta olduğunu, İslam ve Müslüman karşıtlığının son yıllarda had safhaya ulaştığını büyük bir endişeyle müşahede ettiklerini belirten Şentop, "Fransa'da geçenlerde bir eve baskın düzenleyen polisin 10 yaşındaki 4 çocuğu gözaltına almasını ve karakolda 11 saat boyunca sorgulamasını da yabancılara ve özellikle Müslümanlara karşı artan ön yargının bir tezahürü olarak görüyoruz. Göç akımlarının yarattığı mülteci meselesinin Avrupa'nın içinde olduğu bu değerler krizinden bağımsız okunamayacağı kanaatindeyiz." diye konuştu.

Şentop, Avrupa'nın, sorunun çözümüne yönelik ciddi bir sorumluluk üstlenmemesi nedeniyle en büyük mağduriyeti yaşayan savunmasız grupların başında, göçmen ve mülteci çocuklar geldiğine işaret etti. Şentop, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, çok sayıda uluslararası kuruluş ve göç konusunda çalışan birçok sivil toplum kuruluşunun, Avrupa'ya gelen göçmen ve mülteci çocukların kaybolmaları hususunda ürkütücü veriler sunduğunu kaydetti.

Göç sırasında kaybolan çocukların bulunup korunmasında işleyen etkin mekanizmaların olmayışı ve Avrupa ülkeleri arasında güçlü bir dayanışmanın kurulamamasının, meseleyi ciddi bir insan hakları sorunu haline getirdiğini vurgulayan Şentop, Avrupa Konseyi üyesi bazı ülkelerin dahi somut çözümlerin gerekliliğini görmezden gelmesi ve bu yöndeki çağrılara kulaklarını tıkamasının daha da üzücü olduğunu söyledi.

"Önemli bir mihenk taşı"

Şentop, AKPM Türk Delegasyonu üyelerinden AK Parti İstanbul Milletvekili Serap Yaşar'ın "Avrupa'da Kayıp Mülteci ve Göçmen Çocuklar" başlıklı raporunu çok önemsediklerini de ifade etti.

AKPM'de kabul edilen bu çalışmada, Avrupa'daki hükümetlerin ve uluslararası kuruluşların son derece ihmalkar davrandığı bu meselenin, çocukların üstün yararı ilkesi merkezinde hem gerçekçi hem de insani ve vicdani yönden ele alındığını söyleyen Şentop, şunları kaydetti:

"Bu raporun, göçmen ve mülteci çocuklar meselesini uluslararası toplumun gündeminde tutmak, Avrupa ülkelerine ve uluslararası kuruluşlara görev ve sorumluluklarını göstermek ve uluslararası topluma vicdani yükümlülüklerini hatırlatmak noktasında önemli bir mihenk taşı olduğu kanaatindeyim. Eminim ki, AKPM'de yürütülen çalışmalara müteakiben düzenlediğimiz bu konferans, sözünü ettiğim sorunlara çözüm bulma noktasında önemli bir katkı teşkil edecek, tüm uluslararası ve ulusal platformlarda bu konu hakkındaki farkındalığı artırmakla beraber bu konuda ortaya konacak yeni çalışmaları teşvik edip önemli bir ihtiyacın giderilmesine hizmet edecektir."

Şentop, konferansın gerçekleştirilmesinde emeği geçen AK Parti İstanbul Milletvekili Serap Yaşar ile 2016-2018 yılları arasında AKPM Göç, Mülteciler ve Yerlerinden Edilmiş İnsanlar Komisyonu başkanlığını üstlenen Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Sahibe Gaforoca, AKPM Başkanı Rik Daems ve katılımcılara teşekkür etti.

Kayıp mülteci ve göçmen çocuklar sorununa farkındalık amaçlanıyor

Moderatörlüğünü AK Parti İstanbul Milletvekili Yaşar'ın üstlendiği konferansta, "Kayıp Göçmen Çocukların Korunmasında Parlamentoların Rolü", "Uluslararası Kuruluşların Faaliyetleri" ve "Tanıklar" olmak üzere 3 oturum yer alacak.

Konferans, AKPM tarafından Ocak 2020'de kabul edilen ve İstanbul Milletvekili Yaşar'ın raportörlüğünü yaptığı, "Avrupa'da Kayıp Mülteci ve Göçmen Çocuklar" başlıklı rapor kapsamında düzenleniyor.

Konferans ile bu rapor bağlamında bölgede ortaya çıkan kayıp mülteci ve göçmen çocuklar sorununa ilişkin ulusal ve uluslararası düzeyde farkındalık yaratılması amaçlanıyor.

Türkiye'nin 4 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yaptığı, bu kişilerin hak ve hukukları korunarak temel hizmetlere erişimleri ücretsiz şekilde sağlandığı düşünüldüğünde, Avrupa'daki kayıp ve göçmen çocuklar sorununa dikkati çeken bu konferansın, TBMM ev sahipliğinde gerçekleştirilmesinin, sorunun çözümüne önemli bir katkı sağlaması bekleniyor.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.