Azîzim, yüzl/eşmek ister isen kendi kendinle, o vakit hatalarını örtme, bilakis hatalar eşmek ve eşilmek ister.
Amân ola hâ, sakın ola hâ,
Sen kendinden başkasını hiç eşeleme
Yoksa gıybete ve günâha girer ve battıkça batarsın.
Azîzim kendi kendini eşele ve hatalarını ortaya çıkar. Çıkar ki onları tedâvi edebilesin.
Unutmâ şeriat görünene hükmeder, hadi bakma öyle aval aval, hadi durma öyle buzdolabı gibi, hadi durma öyle hiç gitmeyecek gibi.
Ademoğlu da her fâni gibi gelir ve geçer.
Şimdi sen, içini de dışını da cem eyle, bir eyle.
Hadi ey cân hadi, şimdi dışını da içini de hâk ile tart ve ederini anla.
Hadi durmâ öyle, hak terâzisinde kendi kendini tart ve ederini anla.
"Azîz'im, bizler öyle bir ateşiz ki, her dâim yanıp yanıp tutuşmaktayız.
Lâkin ateşler, insanı nâra da, nûra da götürür imiş.
Cancağazım o vakit biz, ateşimize yüklediğimiz enerjilere çôk dikkat et edelim."
"Azîz'im, kendi hazineliğine kör olanlar, dışarıda ki hazînenin hakkını veremez. Hadi o yüce ruhu/nu gör artık."
"Kendi kendini öremeyenler, karşısındakinin isteklerine göre örülürler, daha sonra da bu senin hayâtın diye giydirirler.
Bâk şu örümceğe kendi kendinin ağını örmekte, sonra da nâsibine doğru gayret etmekte. Sen âdem sen, sen de kendi insani ağlarını, insânı gayelerini ve amaçlarını ör, sonra da onlara ulaşabilmek için hayret et."
"Azîzim yâ kandil ol, ya da kandilin yağı ol. Yâ hakîkati yaşa, ya da hakîkati yaşayanı yaşa. Yâ ol, ya da olan ile ol."
"D/ur yolcu dur. Ur/laşma ihtimâli olan ne vâr ise hâyâtın da, hâyâ nurunun enerjisiyle tedâvi et."
"Îrâde ey cân irâde. İrâde edeceklerine karar verdin mi ? Dikkat et! Kararlarınla yâ acılaşak yâ da tatlılaşacaksın."
"Bize verilen en değerli hazine irâde dir. Ölüm meleği gelince bu iradei tesciller ve irâdeni elinden alır. Sonra sanal alemden, gerçek âleme geçeriz."
"Âdemoğlu içi boş kitap gibidir, iradei cüziyyesiyle bu kitabı olumlu veya olumsuz doldurur."
"Aradım, aramayı aradım, ara'mak için ara vermeden aramayı aradım. Şu hayat denen tuvalde, aramanın da ayrı bir sanat olması gerekliliğini aradım.
Düşünmeliydim, lakin kararsızdım, düşünmeyi mi yoksa düşlemeyi mi düşünmeliydim,
Evet yine bu ikisi için de düşünüyor isem, biz o vakit düşünmeyi tefekkür etmeyi düşünelim. Düşünceler düşe dönüşmeli, sonra! Sonrası hem zevkli hem de zor, zevkli çünkü kendi hayatınızın tuvalini hazırlamaktasınız
Zor! Çünkü irade fırça darbeleriyle, kendi kendinizi derinleştirmenin ve ölümsüzleştirebilmenin gayreti içerisindesiniz.
Arayışlarımdaki bana yoldaşlık yapan aklıma, bu mümkün mü diye soruyorum ? Akıl ise sen beni kullan ve tüket diyor, yâ sonra ? Sonra ise ruha sormaya başlarsın. Ey yolcu hadi şimdi yol alma zâmânı, arayışın yakıtın, yakıtın ise arayışın olsun inşaallah."
"Etme! Sana verilen baş rolleri kötüye kullanmâ. Yazık etme! İyi rolleri kötü rollere çevirme."
"Şu sanal olan şu dünyada gerçek rolünü oynamaktasın, seyirciler ise melekler, hadi o vakit melekleri memnun edecek roller al."
"Şu dünyadaki kapılarda bile akıllı kontroller vâr. Peki ya ahiret kapısı ? İşte ordaki kapıda da melekler vâr. Akıllı kontrol makinelerini yapan insanlardır, insanları yaratan ise Allah’tır. İşte O Allah melekleri yaratmaya kadirdir ve yaratmıştır. İşte o melekler her ânımızı kayıt altına almaktadır, kim bilir bu kayıtı belki gözlerimizle, belki kulağımızla, belki de insanların elektronik veya dijital kayıtlar yaptığı gibi, melekler de! daha bulunamayan buluşlarla bizim henüz bilemediğimiz tekniklerle, hayatımızı kayıt altına alıyordur!
Ey cânlar o vakit henüz gözümüz kapanmadan bu kayıtlara hayırlı ve faydalı şeyler kayıt ettirelim.
Kim bilir belki de ahiret geçişlerimizi kolaylaştırabiliriz.
Hepimize hayırlı geçişler ve kayıtlar dilerim efendim."
"Ameliyat ikiye ayrılır.
Biri ten ameliyatı, biri ruh ameliyatı.
Ten ameliyatı:
Vücudumuzun görünen ve görünmeyen azalarının hastalığını teşhis edilip, gerekli cerrâhi müdâhelenin yapılmasıyla sonuçlanır.
Ruh ameliyatı:
Ruhumuza! Gözümüzden ve kulağımızdan temiz olmayan şeylerin girmesi nedeniyle, hastalanan bölümlerin teşhis edilip, gerekli cerrahi müdâheleyi, Kur'an ve Sünnet enerjisi ışığında, sâf ve temiz enerji sahipleriyle yapılır.
Bâzen kişi, kendine temiz bir ayna bulabiliyorsa, o vakit kendi kendine de müdahele edebilir ve kendi kendinin tabîbi de olabilir.
Lütfen değerli dostlar, ne tenimizi ne de ruhumuzu ihmal edip, hastalıklara düçâr olalım.
Mâdem bu sanal dünyaya geldik, o vakit şu sanal dünyada, hastalıklı rolleri tercih etmeyelim, bilakis en iyi rolleri yaşayarak seçmiş olanlardan olalım inşaallah."
"İnsan da enerji gibidir, kimi enerjiler nârı alevlendirir, kimi enerjiler nûru alevlendirir. Kimi enerjiler cennete, kimi enerjiler cehenneme taşır. Bu enerjilerin tasarrufu irâdei cüziyyesi olan Âdemoğluna verilmiştir. Yâni insan tercih hakkını kullanabilen en müstesnâ varlıktır. Ah ah azîzim âh, tercihler ah bu bu insanoğlunun tercihleri, âh bir idrâk edebilsek eğri enerjilerin bizi nasıl eğrilttiğini, ah bir idrâk edebilsek bizi doğru enerjilerin bizi nasıl da dost doğru ettiğini. Bu enerjiyi nasıl mı doğru kullanmayı öğreneceğiz ?
Tabi ki cevâbı da aslında hepimizin bildiği bir cevâp
Vicdânımızın yazısız kitabıyla, kalbimizin hassas terâzisiyle, İlâhi Kitaplar ve seçilmiş olan o müstesnâ Elçiler ve Peygamberler ile öğreneceğiz."
"Doğru enerji sağlam tohuma, yanlış enerji ise çürük tohuma benzer. Unutma ey cân unutmâ! Enerjinin diğer adı Niyettir."
Anadolu’da Bugün bizler de niyetlerimiz tek tek kontrol etmeliyiz.
Var ise yanlış enerjiler, var ise yanlış tohumlar, var ise yanlış niyetler. Onları ihlas ve samimiyetle teşhis etmeli ve Kurân ve Sünnet ışığında kendi kendimizi tedâvi etmeliyiz.
Bu duygularla Anadolu’da Bugün Gazetesinin emektarlarını, değerli yazarlarını ve kıymetli okurlarını selamlıyorum.
Temiz enerji merkezlerinde buluşmak ümîdiyle efendim.