Denge ile ihtiyaçlar giderildiği ölçüde, her zerre, her atmosfer tatlılaşır. Dengesiz ne var ise de acılaşır bazen de zehirleşir. Suda denge, toprakta denge, soruda denge, cevâpta denge, bakışta denge, duyuşta denge, konuşmakta denge, dokunuşta denge, almakta denge, vermekte denge, sözde denge, susmakta denge. Kardeşlerim, ey cân sultanlarım. Alem çôk dengeli bir şekil de yaratılmıştır. Biz Ademoğuları, bu yüce denge atmosferini bozmadığımız ölçü de bu dengeden nâsiblenebiliriz. İnsan fıtrat olarak, yaratılmış olarak elbet dengelidir, dengeli şekil de yaratılmıştır. Dengesizliklerimiz, egolarımızın ve eksi enerjilerimizin ürünüdür. Belki ilim merkezleri, araştırma görevlileri, üniversite de ki tez çalışanları, sosyologlar ve psikologlar bu konuları çalışmalıdır. Dengesizliklerimizin sebebini, çektiğimiz ızdırapların sebebi hikmetini araştırmalı ve neticeyi yeryüzüne takdim etmelidirler. İnanıyoruz ki ortaya çıkacak sonuçlar, hep ama hep, dengesizlik olarak kendini ifşâ edecektir. İşte o vakit her birerimiz, hayâtımız da dengesiz tercihler yaptığımızı daha iyi idrak ettiğimizi anlayacak ve hissedeceğiz. Tam da bur da, dengenin de dengesizliğin de bir maya olduğunu anlamalıyız. Sâhî biz hangi maya ile kendimizi mayalıyoruz ? Öyle yâ, kimi yeryüzü insanı, kendini dengesizlik mayası ile mayalıyor ve dengesizliklerini çoğaltıyor. Kimi insanlar da dengelilik ile kendini mayalıyor ve dengeliliklerini artırıyor. Ey cân! Sen Allâh'ın en hoş eseri, en güzel mûcizesi, en güzel de yansıyanısın.O seni ahseni takvîm üzere yaratmıştır. Etme! O seni irâde-i külliyesiyle en güzel şekilde, en dengeli bir şekil de yarattı. Sen bu dengeli hâlini, sakın hâ! İrâde-i cüziyyenin yanlış tercihleriyle bozma etme! Yaratılış ayarlarını bozmâ, kendi kendine kıymâ. Şayet hatâya düştüysen eğer, o vakit insanı yoktan vâr eden Allâh’ın gönderdiği ilâhi kitaplara ve peygamberlere başvur. Çünkü bizi yaratan yüce Allâh yarattığı kullarına karşı çôk merhametlidir. O Allâh çôk bağışlayıcı, affedici ve kucaklayıcıdır. Yeter ki bizler dengesizliklerimizi fark edelim, yeter ki bizler dengeli olabilmek için ihlaslı ve samîmi bir şekilde yola koyulalım ve kendi kendimizi onaralım. Kur'an-ı Kerime de, hadislere de, bütün ilimlere de, bilimlere de denge ile yaklaşmalı. Dengeli hoş cevaplara ulaşmalı, hoşluk bahçesin de gezintiye çıkmalı, hoşca kokuları da teneffüs etmeliyiz. Elbette insan önce kendi kâbesinin farkına varmalıdır, kendi kâbesini farkedenler, nice kâbeleri kendine ayna eder, kendini de onlara ayna eder. Kâbe çôk derin ummân bir eserdir. Her cânlı o eserden gayreti ve istidâdı nisbetin de faydalanır. Elbet bu nâsib görsel ve ruhsal farklılıklara da ayrılır. Elbet şu âlem de çôk farklı kabeler vardır. Kim neyin etrâfın da dönüyorsa, kâbesi de elbet orasıdır. Ey Âdem! sen hakikatinin ve özünün etrâfında, muhammediliğinin etrâfında dön. Bu ruh atmosferi enerjisinin tonuna göre hak peygamberlerin ve hak enerjilerinin etrâfında dön. Belki o vakit, Mekke'deki Kâbe’yi daha iyi özümser, daha iyi anlar ve daha iyi idrâk ederiz. Denge ile alakalı farklı zaman dilimlerindeki küçük küçük yazılarımızı da aşağı da sizlere takdim ediyorum efendim. "Ölçünü ölçtün mü ? Ölçüsüzlerdir yeryüzünü denksizleştirenler, denge ey cân denge, denge ve ölçü." "Hükmeden ile hükmedilenin arasında bir denge vardır. O dengeyi koruyanlar, dengesizliklere dûcâr olmaz." “Huzur dengededir, denge de olmayanlar dengeleştiremez, dengeleştiremeyenler de huzur saçamaz.”"Dengesizlikler vâr ise hayâtında, suçluyu öteler de arama, bilakis berilere berilere gel, hassaten tercihlerini ve kararlarını bir bir irdele. Unutma ey cân, denge/sizlikler ancak denge ile dengelenir. Denge adâletli olmayı, vicdanlı olmayı gerektirir. Teninin hakkını tenine, ruhunun hakkını da ruhuna vermeyi gerektirir. Hadî bizler de sâdece gerekli olanları değil, insâni olanları da aşk ile, sevgi ile, muhabbet ile, meşk ile, bitmeyen sevdâmız ile yapalım." "Söz suyunuzu ikram etmeden önce, ölçü ve denge kloruyla klorlayın sonra ikram edin." "Hayal gücünün enerjisiyle, inanç enerjisini dengele, sonra gayret vitesine tak ve hedefine ilerle."
"Ruh ve beden dengedeyken, bir birlerine adâletsizlik yapmazlar. İşte o an ruh mânaya, ten de dünyâya meyleder." Bu duygularla Anadolu’da Bugün bizler de denge demeliyiz, dün Anadolu’da atalarımız denge ile şu gök kubbeye hoş sedâlar bırakmıştı. Anadolu’da Bugün bizler de ecdâdın torunları olarak, dengeyi önce birey olarak giyinmeliyiz, daha sonra da alemin dengesine katkı sunmalıyız. Bu duygular ile Anadolu’da Bugün Gazetesi'nin okurlarını ve yayın ekibini selâmlıyoruz efendim.