Güçlünün Haklı Olduğu Demler

Yolcu Aziz Kaya

O demler tam da bugünkü demler de yaşanmaktadır.

Haklının güçsüzleştirildiği, güçlünün de haklılaştırıldığı demler de yaşamaktayız.

Üstelik bu çapsızlığa, bu yanlışlığa, bu haksızlığa, bu zâlimliğe, bu kahpeliğe, bu soykırıma, bu katliama ortak olanlar var.

Evet evet bu katliama ortak olan devletler de aslında güçlü olup ta haksız olan devletlerdendir.

Siz evet siz de bu zâlimsiniz, hattâ zalimoğlu zâlim devletlersiniz.

Devleti devlet yapan, devleti saygınlık o devletin idârecileridir.

Halk elbet farklıdır, halkı zâlim idâreciler ile, halkı katil idâreciler ile,

Halkı, haklıyı haksız kılan devlet idârecileri ile bir kefeye koymamalı.

O zâlim idareciler kendi halkına da yerine göre zulmediyordur.

O zâlim idâreciler yüzünden, halkları da bu zulme yeterince ses çıkaramıyor, çıkarma cesâreti gösteren halklarına da farklı farklı müeyyideler uyguluyorlar, farklı farklı susturma politikaları uyguluyorlar, farklı farklı cezâlar veriyorlar.

Halkların vicdânı olduğuna hâlâ inanıyoruz, hâlâ gönüller de vicdan kandillerinin yandığını müşâhede ediyoruz. Sokaklardaki, caddelerdeki, meydanlardaki insan kalabalıklarını bu cihetten bakınca, şu yanan yüreklerimize su serpiliyor. İçimize ve dışımıza akan gözyaşlarına bir nebze olsun rahmet olunuyor. Söz buraya gelince, söz meydanlarki haksızlığa dur diyenlere gelince, aklımıza hemen Şarli Chebdo baskını ve öldürülen gazeteciler aklımıza geliyor.O dönemler de bu gazete, bu yayın organı, bu dergi Peygamber efendimizi kötü bir şekilde karikatüze ediyor ve müslümanları aşağılıyordu. Sözüm ona özgürlükler limanına sığınıyor, zaman zaman da bu özgürlükler adına gemilerine biniyor ve farklı ülkeleri de bu aşağılık düşünceleri ile aşılıyorlar. Ne garib değil mi, kendi özgürlüklerini ilahlaştıranlar, başkalarının özgürlük alanlarına bakar kör, duyan sağır oluyorlardı. Bu düpedüz bir iki yüzlülük oluyor, düpedüz çifte standart uygulanıyordu. Oysa bize öğretilen özgürlükler şöyleydi, "Özgürlüğünüzün, bir başkasının özgürlük alanına kadardır." Peki bu gerçekten hakkıyla uygulabiliyor muydu şu âlem de ? Elbette hâyır.

Yeryüzü dili başka, hali başka insanlarla, hattâ uslûbu başka yaşantısı bambaşka insanlarla doludur.

İnsanların da, devletlerin de kibiri, gururu inadı, fitnesi ve dedikodusu vardır.

Evet evet insanların da devletlerin de zalimliği ve hâinliği vardır.

Kardeşlerim bugün kim ki Filistin'e Gazze'ye sessiz kalıyorsa, kim ki en azından buğz etmiyorsa, mâlesef bu zulme bu katliama ortak oluyordur.

Biz Şarli Hebdo saldırısındaki gazeteciler için Republigue meydanında düzenlenen mitinge, hem şahsımızı hem de Türkiyemizi temsil etmek için oğlumla berâber katıldık.

Bir elimizde Türk bayrağı, diğer elimizde ise Fransız bayrağı vardı.

O gün meydan dolduğu gibi, o meydana bağlantılı caddeler de tıklım tıklım doluydu.

Tam tamına bir buçuk milyon insan vardı. Bu bir buçuk milyon insan 17 gazeteci öldü diye bir araya gelmişti. Bu Fransa’daki bu topluluğa dünya devlet adamları da iştirak etmiş ve hem Fransız devletinin, hem de Fransız halkının acısını paylaşmak için gelmişler ve Paris caddelerinde yürümüşlerdi. O devlet başkanlarından biri de dönemin Başbakanı Sayın Ahmet Davutoğlu, ülkemizi temsîlen Paris'e gelmiş ve dünya liderleriyle birlikte, Paris sokakların a yürümüşlerdi. Âh ah! Bu gün ise Paris sokaklarında bırakın devlet adamlarını, halktan insanların bile Filistin için, Gazze için meydanlara çıkması, miting yapması yasak.

Bu iki yüzlülüğün çifte standartın daniskasıydı.

Türkiye’den felsefeci bir dostumuz bize bu konular ile alakalı bir süalde bulunmuş.

Biz de bu süali gazeteci bir dostumuza sorduk.

Sağ olsun işinin ehli olan, ülkemizi Fransa da en iyi şekil de temsil eden bu değerli kardeşimizin cevâbı sizlerle paylaşıyorum.

İstanbul'dan felsefeci bir dostumuzun sorusu ?

" MACRON:

Eyleme katılacakların vatandaşlıktan dâhi atılacaĝını söylemişşş

Macron bizzat kendisi böyle bir demeç verdi mi ? :

Doğrumu ?

Est-ce vrai ?

Oui, SVP : "

Fransa’daki gazeteci arkadaşımızın cevabı ise şöyle :"Macron'un bizzat kendisi söylemedi.

Adalet Bakanı, Filistin'e destek gösterilerine katılımın yasaklandığını, katılan olursa terörü övmek suçundan ceza verileceğini, kişi yabancı ise sınır dışı edileceğini söyledi."Paris'ten Pakistanlı bir iş adamı olan kardeşimiz, bir video gönderdi ben de o videoyu izledim. Paris’te Cumhuriyet meydanında, Filistin için, Gazze için mitingler yasak olmasına rağmen halk Gazze’deki yapılan katliama dayanamıyor ve bir araya geliyorlar, o meydanda içlerindekini dile getiriyorlar.

İlk baş güvenlik güçleri hiç müdâhele etmiyorlar.

Korsan miting bitiyor, herkes dağılacak fakat bir türlü dağılamıyorlar, güvenlik güçleri meydan da tam 4 saat yağmurun altında bunları tutuyorlar.En sonunda bu meydandan çıkmanıza bir şartla müsâde ederiz diyorlar.O şart ne diye sorulduğun da, şu cevâbı alırlar.

Her birey 135 € Para cezâsı ödeyecek ve meydandan öyle ayrılabilecek diyorlar.

Tabi ki halk da bu parayı ödememek için mücâdele etmiş.

Tam da bu nokta da ben Yolcu Aziz Kaya olarak adâlet istiyorum

Fransa’dan dün aynı meydanda 17 kişi öldürüldü diye bir buçuk milyon insan ağırlanırken.

Bugün Gazze de binlerce insan, on binlerce insan ölürken ve yaralanırken, daha da acısı bir soykırım yaşanırken adâletiniz nere de , dengeniz nerede ? Nerede ey Avrupa nerede, nerede sizin insan haklarınız ve özgürlükleriniz.Yoksa hep sahte mi, yoksa bu haklar ve özgürlükler sâdece kendi menfeatleriniz ve doğrultusunda mı. Yazık sizlere çok yazık, keşke adâleti ve özgurlükleri zedelemeseydiniz. Lâkin farkında değilsiniz, kendi bindiğiniz dalı kesmektesiniz, gün gelecek ve o daldan düşeceksiniz. Gün gelecek güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu günleri hep berâber yaşayacağız inşaallâh. Anadolu'da Bugün bizler de yerine göre kalemimizle, yerine göre dilimiz ile, yerine göre bütün varlığımızla mücâdele etmeye devâm edeceğiz inşaallâh.Bu duygularla Bugün Gazetesinin emektarlarını, yazarlarını ve okurlarını cân-ı gönülden selamlıyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.