"Kahverengi dallardan pembe çiçekler açtığına göre, ümitsizliğe gerek yok”
Sizin de bazen ümitsizliğe düştüğünüz oluyor mu?
Bir durum, bir insan tarafından veya kendi beklentilerinizin sonucunda umutsuz kalıp düşüncelere daldığınız zamanlar...
Benim umutsuz anlarımın baş kahramanıdır bu ilk cümlem, mucizevi bir bakış!
Etrafımda görmeye fırsat bulamadığım birçok mucizeyi o ümitsizlik sayesinde tekrar serer önüme.
Şimdi peki bir insan düşünün en ümitsiz anınızda size dokunan, bazı karanlık fikirlere mana veremezken, tutar elinizden.
Tuhaftır ki ümitsizliğe düşürende, oradan tutup çıkaran da bir insandır.
Farklı iki insan…
Aynı zaman farklı insanlar.
Hepimizin derdine sebep olan da derman olan da insan. Sahi bu insanın nedir insanla derdi?
Kendi içinde aşılamayan dertlerin stresini başkasında atan, kendi çabalamadan bekleyen ve çabalayanın kıskançlığını yapan insan.
Öte yandan başaran, araştıran, kendi halinde ve hayalinde yaşayan, öğrenen insan.
İnsan kalıbı zaman geçse de hep bu çerçevede sıkışıp kalmış. O zaman ne yapmalı?
Farklı kalıplarda mutsuz eden insanlardan uzak durmalı.
Durmalı ki ümitsizliğe sürüklenmeyelim.
Sözün özü; size umut veren, ışık saçmanıza sebep olan insanlarla devam edin hayatınıza, diğerleri hep misafir olsun.
“Buraya umutlu günler koydum. Şimdilik uzak gibi görünüyor ama kim bilir, birazdan uzanıp dokunurum"