Seçim çok beklediğimiz ilk turunun tamamlanamamasıyla ikinci tura kaldı.
Pazar gün artık kafalardaki soru işaretleri son bulacak.
Ama şuan bildiğim Konya piyasasındaki durağan işleyiş…
Tabi ki işim gereği de beni en çok ilgilendiren kısımlardan birisi de bu oluyor.
Seçimin devlet yöneticileri haricinde tüm ülkeyi bu denli etkilediği tek ülkeyiz belki de…
Yönetim değişir veya değişmez halk bundan o zaman etkilenmeye başlar ya hani, işte bizde olay şu şekilde seçim ayı Mayıs geldi. Başladı bir telaşe; “seçim gelsin de bakalım, seçim sonucuna göre alalım, seçim, seçim, seçim….” Ne oluyor?
Tâbi halk o kadar tedirgin ki haklılar da.
Bir anda en ufak konudan dahi piyasalar etkilendiği için sonuna kadar haklılar…
Bu süreç o kadar yordu ki.
Şuan bir sonuca ulaşsın telaşında herkes, çünkü yorulduk.
SİZ SİYASİ LİDER DEĞİLSİNİZ!
Bunca tedirginlik içinde tabi birde alabildiğine holiganca siyaset yapanlar var.
Siyasi bir lider değilsen bu kadar telaşe niye?
Siyaset konuşmak bunun için alabildiğine kalp kırmak bana çok gaddarca geliyor.
Sadece kendince doğru olanı yap zaten sence doğru olan genele de hitap ediyorsa “o iş tamam”
Diğer türlü sen bağıra bağıra polemiğe girince al bakalım bizi iyi savundun demeyecek kimse.
Siyasette birine güvenmek akıl işi değil
Kendi hayatın için doğru olduğunu düşündüğün kişiye oy ver vatandaşlık hakkını kullan ama arkanda sana inanmış bir güruh gelecek diye bekleme
Ona göre de başka doğrular yanlış çünkü.
Çünkü herkesin gördüklerinde var bir yanlış
Görünenin ardını kimse bilmez o yüzden klavye canavarlığının yanı sıra bırakın şu siyaseti herkes bildiği işi yapsın.