"Mutsuzluktan söz etmek istiyorum. Dikey ve yatay mutsuzluktan..."
En sevdiğim dizelerden birisidir.
Evet bugün mutsuzluktan söz etmek istiyorum.
Otobüste, tramvayda, trafikte veya yolda yürürken hiç gülümseyen bir kişi gördünüz mü?
Son zamanlarda ben sürekli asık suratla bir yerlere yetişmeye çalışan sinirli veya agresif insanlar görüyorum.
Eminim sizde bakıp bir sorgulamışsınızdır.
Trafikte özellikle basit konulardan ciddi kavgalar olmasının sebebi de bu, herkesin aklında düşünecek tonlarca sıkıntısı olması ve bu sıkıntıların onları düşüncelere sevk etmesi.
Bunun birçok sebebi olma ihtimali var elbette ama en birinci sebep bir geçim derdi olmasıdır. İnsanların her biri farklı kimisi evli ve çocuklu tek derdi iyi bir yaşam sürmek. Kimisi bekar ve okuyor tek derdi iyi bir yere gelmek ve gelecek. Ama hayatın pürüzleri ve ekonomi buna müsaade etmiyor. Hem mutlu olup hem çalışmak mümkün mü?
Mümkün olabilir diyenler olsa da ben bu konunun çok zor olduğunu söylemek istiyorum. Çünkü hiçbir zaman yetmiyor. Hayattaki istek ve ihtiyaçlar bitmiyor ve mutlu olamıyoruz.
Mutluluk şuan bir başarı haline gelmiş durumda, birisi mutluysa bir şeyleri başardığını düşünüyoruz. Çünkü mutsuzluk ülkesinde bir tane tebessüm eden hemen kendini belli eder!