Mükemmelliyetçilik ve kaygı, birbiriyle yakından ilişkili iki kavram...
Mükemmelliyetçi insanlar, her şeyin kusursuz olması gerektiğine dair bir inanç taşırlar.
Bu inanç, sürekli bir baskı ve stres altında yaşamalarına neden olur.
Hata yapmaktan korkarlar ve bu da onları risk almaktan ve yeni şeyler denemekten alıkoyar. Bu durum, zamanla kaygı ve strese dönüşür.
Kaygı ise, gelecekteki olası tehlikelere karşı duyulan bir endişe ve korku halidir. Mükemmelliyetçi insanlar, her zaman en iyisini yapmak zorunda olduklarını düşündükleri için sürekli bir kaygı hali içinde yaşayabilirler. Bu kaygı, baş ağrısı, uyku problemleri, konsantrasyon zorluğu gibi birçok fiziksel ve zihinsel soruna yol açabilir.
Her ne kadar başarılı işlere imza atmayı sağlasa da mükemmel olma düşüncesi sadece kişiyi yıpratır.
Harika işlerin çıkması sonunda yıpranan bir benlik ortaya çıkar.
Mükemmelliyetçiliğin size nasıl zarar verdiğini fark etmek, bu davranıştan kurtulmak için ilk adımdır.
Aslında hata yapmak, öğrenmenin bir parçasıdır. Hatalardan ders çıkarmak ve hataları kabullenmek önemlidir. Hata yapmaktan korkmadığınızda, yeni şeyler denemeye ve risk almaya daha açık olursunuz.
Mükemmelliyetçilik, bir kişilik özelliği ve tamamen ortadan kaldırmak zor olabilir.
Ancak, mükemmelliyetçiliğin olumsuz yanlarını fark etmek ve bu davranışla başa çıkmak için bazı yöntemler geliştirmek, yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir.
"Unutmayın, mükemmel olmak zorunda değilsiniz. Yeterince iyi olmak yeterlidir"