Televizyon izleyen birisi değilimdir. Hele ki dizilerin düzenli takipçisi hiç olmadım. Çünkü toplum ahlakını yerlere seren ve şiddet odaklı anlayışlı yayınları mantıklı ve izlenebilir bulmuyorum. Ama sosyal medyada ses getiren bir videoyla birlikte yayınlanan bir dizi hakkında şaşkına döndüm. Bir kanalda yayınlanan dizide, sözde muhafazakâr ve seküler çelişkisi işliyor. Seküler kişi tarafından düzenli olarak da her bölümde bir yerme söz konusu oluyor. Dizide sürekli bu çatışmalara yer veriliyor.
Geçtiğimiz haftaki bölümünden ses getiren bir kısım da şöyle;
“Bir restoranda iki kadın iki erkek dört kişi oturuyor. Tarafın birisi muhafazakar. Aralarında şöyle bir tartışma geçiyor. Muhafazakâr adam, restoranda iftara saygı gösterilmesi gerektiğini, alkollü içki servisi yapılmaması gerektiğini rahatsız olup uyarılması gerektiğini söylüyor. Seküler kadın ise Türkiye’nin laik bir ülke olduğunu, isteyenin oruç tutabileceğini, isteyenin de içki içebileceğini söylüyor ve şu cümleleri ekliyor. ‘Rahatsız olan gider, orucunu evinde açar’
Bu konuda muhafazakar kesim ciddi bir ses çıkararak böyle bir dizinin yayını konusunda şikayetçi oldu.
Çünkü daha önce de bir bölümünde buna benzer olay gündemdeydi.
Burada amaçlananın ne olduğunu senaristin nasıl bir kafa yapısını canlandırmak istediğini anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum.
İki kesimden hangisinin haklı olduğu değil burada ana konu neden zaten ayrışmaya müsait olan bir toplumda öteleme bu kadar göze sokularak yapılmaya çabalanıyor.
Amacın reyting olduğu aşikar ama biraz da zeka dolu projeler ortaya koysanız da bizde hayranlıkla izlesek.
Dizi de belli kalıplar ele alınsa da muhafazakar var! Muhafazakar var.
Seküler var! Seküler var Her inanıştaki kişi her konuda aynı fikre sahip değil maalesef, bu bile değişkenlik gösteriyor.
Yani bu konuyu iki muhafazakar farklı eleştirebilirken, iki sekülerde farklı eleştirebilir.
Dizinin ceza alması ve durdurulma kararı bir yana, zaten bu anlayış oldukça aynı senaryoları hep izleyeceğiz.