Asrın hüznü

Türkan Taşcı

Acı!

Çatısı olan, üşümediğin, karnının tok olduğu ve ailenle geçirdiğin sıradan bir akşam ne kadar lüksmüş meğer…

Evime gidip, yemek yeyip normal hayatıma devam etmek bile utanç veriyor. Yorganı örterken beton yığını çekiyor gibi üzerime acı veriyor. Hissediyor insan, boğazında düğüm düğüm kalıyor yediği her şey.

Utanıyorum.

Dua etmekten başka bir şeyin elden gelmemesi acı veriyor.

Bir pazartesi ne kadar kötü olabilirse o kadar kötüydü. Unutamayacağım…

Herkesin ailesi, arkadaşı veya akrabasından haberlerin geldiği ve her birinden sanki tanıdığım biriymiş gibi hissettiğim, yüreğimin yandığı bu günü unutamayacağım.

Her geçen gün de tarifsiz duygum derinleşiyor.

***

Haberin içinde olmak hiç bu kadar acı vermemişti.

Bir sürü fotoğraf, video ile karşı karşıyayız. Depremden kurtulup soğukta hayatını kaybedenler, kurtulurken “anne, baba, kızım, oğlum” diye arkasına bakıp ağlayanlar…

Bir çocuğun enkazdan çıkarken uykudan yeni uyanmış gibi; “ne oluyor ya!” diye bağırması, Bir çocuğun; “annemi de kurtarın” demesi. Enkaz altında kalmış ve ölmüş çocuğunun, elini bir an olsun bırakmayan baba. Enkazdan çıkarabilmek adına kolona sıkışan sağ kolu kesilmek zorunda kalınan, yaşadıkları yaşından büyük 10 yaşındaki bir çocuk, Betondan kolu uyuşup şişen ve ekibe; “bu benim kolum değil benimki daha küçüktü” diye seslenen minik, saat tam 04:17’de durmuş bir saat, acı günün acı saati…

Uykunun en derin anında, yükselen ses.

Sevdiklerini son kez gördüğünü bilememek, son kez güldüğünü, darıldığını, son kez yemek yediğini bilememek.

Sadece sabah uyanıp yaşam döngüsüne devam etmek hissiyatıyla kapanan ve birçoğunun açılmayan gözleri…

***

O kadar yürek burkan bir durum ki!

Hepimiz aynı hislerdeyiz. İsyan değil içimizdeki acı. Ateş düştüğü yeri yaksa da, hepimizin canından bir parça var gibi empati yaptığımız bir durumdayız.

Herkesin canı yanıyor. Elimizden ne gelir diye kıvranıyoruz. Hemen birlik olduk. Yüzlerce yardım tırları, giyecek ve yiyecek bir sürü malzeme gönderdik. Yollarda tırlar uzun kuyruklar oluşturdu. İşte biz böyle bir milletiz. Sırt sırta verir her engeli aşmak için uğraşırız. Hemen koordine oluruz, hiç düşünmeden.

Gözümüzde yaş ile, yüreğimizdeki ateş ile, umudumuzun her gönderdiğimiz malzemenin ulaşması olduğu bir süreç.

Yine bu zamanda da fırsatçılık yapan çimento fiyatlarını artıran, battaniye fiyatlarını iki kata çıkaran, marketleri yağmalayan, boş evlerden hırsızlık yapan, çocuk kaçıran, video çekip depremzedelere saçma yorumlar yapan(en çokta buna), yolda yardım tırlarını durdurup gasp yapmak isteyen, çok sözü hak eden Allah’a havale ettiğim birkaç insanda var.

Böyle bir zamanda bile aklınıza bu geliyorsa vay sizin halinize!

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.