Evet güzel günlerde çalışmak, spora başlamak, diyet yapmak , ofisteyken dosyaları düzenlemek , zor bir matematik sınavına hazırlanmak , her sabah saat 07:00 da uyanmak , yeni başladığınız bir işte o gün tüm performans sergilemek ve herkesi etkilemek ….
Yukarıda yazdıklarım birçok insanın hemen hemen yaptıkları işin başlangıcında yaşadıkları ve daha sonrasında giderek azalan performans, azim ya da istikrar gösteremeden, sürekli olamadan bırakacakları durumlardır.
Bay motivasyonun olduğu günlerde çalışmak, başarı göstermek, süreklilik sağlamak çok kolaydır. Fakat nerede o bay motivasyon kötü günlerde? Her şey ters giderken neden o başlangıçtaki hislerimizi ve duygularımızı kaybediyoruz?
Şimdi konumuzu derinlemesine bir giriş yapalım.
“Yola çıkarken motivasyonla çıkarsanız motivasyon bittiği yerde sizde bitersiniz fakat disiplinle çıkarsanız yol bitene kadar devam edersiniz.”
Bir işe başladığımızda motivasyon varken içimizdeki bize yapamayacağımızı söyleyen sessiz çocuk motivasyon varken gizlenir ve saklı kalır. Süreç ilerledikçe hızlı bir sonuç alamadığımız için motivasyonumuz azalır ve bu sessiz çocuk ortaya çıkar. Çıktığında ise vazgeçmemiz için bize bir ikna süreci uygular. Çoğu insanda bu durumda bırakacak ya da vazgeçecektir yaptığı işten. Disiplinle yola girenler ise asla vazgeçmeyeceklerdir.
Bu kadar disiplinden bahsettik. Disiplin nasıl kazanacağız? Disiplin nedir? Gibi sorulara şimdi cevap verelim.
DİSİPLİN NEDİR?
Disiplin sizin duygu durumunuzun ya da o anlık hissettiklerinizin tamamen önemsiz olup sadece işinize devam etmenizdir. Birkaç örnekle bunu nitelendirelim. Çok yorgun olduğunuz bir günde bile spora gitmek olabilir. Diyetteyken arkadaşlarınızla dışarı çıktığınızda o hamburgeri yememek olabilir. Sosyal medyaya ayıracağınızın bir saati düzenli olarak her gün ders çalışmaya ayarlamak olabilir. Bu örnekler çoğaltılabilir.
Peki biz bu disiplini nasıl kazanacağız?
Önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi disiplin bir şeyi yapmaya üşenmediğiniz andan başlar aslında.
Bir anda pat diye günde 100 sayfa kitap okumak bir disiplin değildir.
İlk hafta haftanın 7 günüde spora gitmek de bir disiplin değildir.
Yazılım öğrenmeye başladığınız varsayalım bir günde 20 konu çalışıp program yazmaya başlamakta değildir disiplin.
Yukarıda yazdıklarım gibi ani patlamalarla yapılan işler motivasyonun getirisidir disiplinin değildir. Bu yüzden şöyle bir örneklendirme ile disiplin kazanmak daha mümkündür:
İlk gün bir sayfa kitap okuduk ve her gün kademeli olarak bunu arttırmaya karar verdik diyelim. Bir ayın sonunda bir kitap bitmiş ve günlük olarak on beş sayfa kitap okumaya başlamış olduk. Bu süreç içerisinde arttırdığımız sayfa sayısını biz belirlediğimiz ve zor olmayan bir seviyede gittiğimiz için kitap okumak artık bizim için bir alışkanlık oldu.
Bunu bir örnekle daha betimlemek istiyorum.
Spor yapmaya üşenen birisi olduğumuzu varsayalım.
İlk gün bir şınav çekerek başlayalım ve gene kademeli olarak arttıralım. On beşinci güne geldiğimizde on beş şınavdan fazla çekemediğimiz için otuzuncu güne kadar 15 şınav olarak devam edelim. Mesela on dokuzuncu günde bizi bir arkadaşımız aradı ve kafeye gidelim dediğinde on dakikamızı ayırıp on beş şınavı çekebiliriz ve arkadaşımızla o kafeye gidebiliriz. Çünkü bize zor gelmeyen bir seviyede yapıyoruz bu işi.
Yukarıda basit anlamda örneklendirmeler verdim fakat şu sözlerimle bitirmek istiyorum.
“Disiplin demek kendini bir hapishaneye hapsedip çıkacağın günü kendin seçmektir. Motivasyon ise o hapishanenin kapısı hafif bir gıcırtı ettiği gibi kaçmak demektir. Motivasyonunuza değil disiplininize her gün yaptığınız ve yapacağınız işlerinize güvenin.”