Ramazan sahur ve iftar arasında yemek yemeyerek vücudumuzu dinlendirip aynı zamanda nefsimiz terbiye ettiğimiz özel dönemdir. Ortalama bir yıllık süreçte sürekli olarak mideye besin girmesi pankreasımızdan sık sık insülin salgılanmasına neden olmaktadır. Zamanla vücut yorulmakta ve pankreas salgısında anormallikler olmaktadır. Oruç ile pankreas ve mide dinlenmekte ve yorulmamaktadır. Bu yüzden dini olarak özel olan oruç aynı zamanda sağlık için de önemlidir. Sahur ve iftarda beslenme değişikliğine gidilirse kandaki yüksek kolesterol ve trigliserid seviyelerinde düşme görülebilmektedir. Ayrıca kilo vermeye yardımcı olduğu için yüksek tansiyonu olan bireylere olumlu etki yapmaktadır.
Ramazanda beslenme üçe ayrılmaktadır. Bunlar; sahur, iftar ve ara öğündür. Sahurda beslenme çok önemlidir. Uzun süreli açlıkta tok tutan ve susama hissini azaltan besinlerden tercih edilmelidir. Uzun süre tok tutan besinler; yumurta, peynir, yoğurt, süt, tahin, tam buğday ekmeği gibidir. Beyaz ekmek, lavaş, reçel, patates gibi besinler ise çabuk sindirilip hızlı acıkmaya neden olmaktadır. Ayrıca gece et, balık ve tavuk gibi etlerin tüketilmemesi gerekir. Çünkü etin sindirimi zor olduğu için mide rahatsızlıklarına neden olmaktadır. Et yemeklerini sahurda değil iftarda tercih edilmelidir. Sahurda çok fazla çay tüketilmemelidir. Çay diüretik olup vücuttan su atılmasına neden olmaktadır. Susama hissini artacağı için az miktarda tüketilmesi idealdir. Aşırı tuzlu peynir, turşu, sele zeytin, hazır çorba gibi tuz içeriği yoğun yiyecekler vücutta susama hissini artıracağı için sahurda tüketmemek gerekmektedir.
İftarda ortalama 16 saat boş olan mideye bir anda yemek gelmesi mideyi yormaktadır. Bu yüzden oruç önce su ile açılmalı ve çorba ile devam edilmelidir. Çorbadan sonra on dakika ara verilip mide dinlendirilmelidir. Daha sonra ana yemeğe geçilmelidir. Ana yemeklerin çok fazla yağlı olmamasına dikkat edilmelidir. Ayrıca yoğurt tüketimi kas ve kemik açısından önemli olduğu için ihmal edilmemelidir. Yemeklerle birlikte meşrubat veya gazlı içecek tüketilmesi sakıncalıdır. Çünkü su ve çorba ile sıvı girişi olmuştur. Ekstra bir sıvı girişi mideyi yormakta ve hazımsızlığa neden olmaktadır.
Ara öğün iftardan iki saat sonra olmalıdır. Şerbetli tatlılar yerine vitamin ve mineralden zengin olan taze meyve tüketmek uzun süreli açlıkta vücudumuzun ihtiyacı olan besin maddelerini alması adına daha faydalı olacaktır. Elbette güllaç ve baklava gibi tatlılar tüketeceğiz. Fakat iftarda yükselen şekerimizi daha da yükseltmemek adına tatlıları her gün yerine haftada bir tüketmek daha sağlıklıdır.
Maden suyu iftardan sonra sıklıkla tüketilen yiyeceklerden biridir. Maden suyunun asit içeriğinin yüksek olduğu tüketilen besinleri sindirmeye yardımcı olacağına dair inanışlar vardır. Maden suyunda asit yoktur. İçeriğindeki baloncuklar ile mideyi genişleterek rahatlama sağlamaya yardımcı olmaktadır. Gaz ve mide sancısı çeken bireylerin maden suyu tüketimine dikkat etmelidir.
Su tüketimi oruçta en önemli hususlardan biridir. Vücudun susuz kalmaması için en az 2,5 Lt su tüketmek gerekmektedir. Çünkü iftardan sonra içilen çay, kahve gibi kafeinli besinler idrara çıkarmakta ve vücuttan sıvı atımına neden olmaktadır. Göz, cilt ve saç derisi gibi kuruluklara ve dehidratasyona neden olmaktadır. Bu yüzden su tüketimi ihmal edilmemelidir.
Sağlıklı Günler