Günümüzde eğitim kurumları ve bir bütün olarak eğitim sistemleri hızla büyümekte ve karmaşık hale gelmektedir. Bu durum politikacılar, planlayıcılar, karar vericiler ve her düzeydeki yöneticiler için zorluklar meydana getirmektedir.
Bu zorluklarla baş edebilmek ve eğitim sistemlerinin hedeflerini gerçekleştirebilmek için, eğitimde otorite ve karar vericilerin çok farklı kaynaklardan gelecek farklı türde anlık ve güncel verilere ihtiyacı vardır. Bir başka ifadeyle, değişen bilgi taleplerine cevap verebilmek için yöneticilerin; karar verme sürecini destekleyen, geçerli verilerin zamanında toplanmasını ve analiz edilmesini sağlayan sistemleri kullanmaları gerektiğine inanmaktayım.
Toplumsal yapıdaki değişimler yönetimin kontrolündeki kaynakları da değiştirmiştir. Tarım toplumlarındaki kas gücü sanayi devrimiyle yerini makinelere bırakmıştır. Makineleşme, insanların fiziksel güç kaynağı olarak, hayvanların dışında kendilerine yardımcı arama çalışmalarının bir sonucudur. Benzer şekilde bilgi toplumlarındaki bilgisayar sistemleri de insanların zihinsel faaliyetlerde kendilerine yardımcı aramalarının sonucudur denebilir.
Günümüzün teknoloji dünyası artık yönetim fonksiyonlarının her birinde bilgisayarlardan yararlanmayı amaçtan öte bir zorunluluk haline getirmiştir. Günümüzde öğrencilere sunulan eğitimin kalitesinin artırılması için anlamlı, güvenilir, kesin ve güncel veri ve bilginin sağlanması gerekliliği daha da önem kazanmıştır çünkü eğitim sistemlerinin odağı, çıktıların kalitesinin yükseltilmesine doğru kaymaktadır. Bu kalite artışı da sonuç odaklı bir yönetim yaklaşımıyla kapsamlı, güvenilir ve anlamlı verilere istenildiği anda erişilebilmesi ve kullanılabilmesi ile mümkün olabilecektir.
Bilgi işlem teknolojilerinin kullanımı ve internetin icadı oldukça güçlü olan bu araçları kişilerin ve kurumların ulaşımına açmıştır. Küreselleşme hızı 20. yüzyılın son çeyreğinde çok daha artmış ve rekabet daha çok bilgiye bağımlı hale gelmiştir.
Bilgiye bağımlı böyle bir ortamda varlığını sürdürebilmek, örgütsel yapı ve algılarda hızlı değişimleri gerektirmektedir. Bu dönüşümler ekonomik, politik, kültürel, eğitim, iletişim ve diğer pek çok açıdan toplumları ve organizasyonları etkilemekte; onları geleneksel yaklaşım ve tanımların ötesine geçen yeni yollar bulmaya zorlamaktadır.
Bu dönüşümlerin başarısı (özellikle kamusal) organizasyonların görev tanımlarını, çalışma ve karar alma mekanizmalarını yeniden yapılandırmasıyla; teknik ve yasal alt yapılarının ve politikalarının bilgi toplumunun gereklilikleri doğrultusunda geliştirilmesiyle yakından ilişkilidir. Bir başka ifadeyle, değişen bilgi taleplerine cevap verebilmek için yöneticilerin; karar verme sürecini destekleyen, geçerli verilerin zamanında toplanmasını ve analiz edilmesini sağlayan sistemleri kullanmaları gerekmektedir.