Hayat, uzun bir yolculuktur ve yolculukta güzellikler ile karşılaştığımız gibi zorluklarla da karşılaşabiliriz. Bazı insanlar yaşadıkları zorluklar karşısında kurban rolü oynamaktan mutlu olur ,ben çok sıkıntı yaşadım kimse benim kadar sıkıntıyı taşıyamazdı gibi sözlerle kendilerini daha iyi hisseder.
Bazıları da acıya mutluluk olarak bakar bundan ders çıkarır. Bir gün çiftçinin eşeği kuyuya düşer ve korkuyla bağırmaya başlar eşeği kuyudan çıkartmak için çabalayan sahibi başarılı olamaz ve durumu kabullenip; zaten yaşlı ve iş yapamıyordu diyerek kendisini rahatlamaya çalışır. Eşeğin sesine gelen insanlar kuyuya kazma kürekle toprak atmaya başlar bir süre sonra eşekten ses gelmez merakla kuyunun içine bakan insanlar gömmeye çalıştıkları eşeğin`; üstüne atılan her kumu üstünden silkeleyip aşağıya dökülmesini sağlayarak bu sayede her seferinde biraz daha yukarıya çıkmaya başardığını görüler bu sayede eşek kuyudan çıkar ve koşarak oradan uzaklaşır.
Hikaye çok basit ama mesajı çok güzel değil mi ? Hayatta eleştiriliyor olabiliriz, hatta bizden ümitlerini keşmiş yakınlarımızda olabilir, kendinizi şanssız olarak da görebiliriz.
Demek ki çözüm ; Silkelen ve bir adım at , o zaman acıyı bal diye yeriz , o zaman bize sorun olarak görünen şeyler belki de yükseltecek bir basamağa dönüşebilir .Bu dönüşümü yapabilecek gücün var mı? İşte bütün mesele bu. Başarısızlığın tek sebebi vazgeçmektir,
Kimileri, kum atılmasını mazeret sayarken, kimileri bu durumu kendi hikayelerinin basamakları haline getirir .
Haftaya görüşmek üzere sağlıklıca kalın , hoşça kalın ….