Anlamayan ağlar
Basın olarak hemen hemen her gün ‘Dışarı çıkmayın, evde kal’ haberleri yapıyoruz. En az yetkililer kadar çok anlatıyoruz ki insanlar evlerinde kalsınlar. Hatta Bilim Kurulu kararlarına göre virüsün en çok temastan bulaştığını belki milyon kez anlattık. Tedbirlerin önemi yüz milyon kez anlattık. Evde herkes kendini izole etse bile bir kişi dikkat etmediğinde diğerlerinin yaptıklarının hiçbir faydası olmadığını iki milyon kez anlattık.
Basıncılar olarak biz anlattık, yöneticiler anlattı, Sağlık Bakanı anlattı, yetmedi sağlık çalışanları anlattı, yine yetmedi virüse kapılanlar, video çekip durumlarını örnek göstererek anlattılar. Bu görüntülerden ben de birkaç tanesini izledim. Eminim ki birçok vatandaşımızda izlemiştir. Fakat izleyenlerin yüzde 80 etkilenmemiştir. Bir macera filmiymiş gibi ya da ‘Öylesine bir video izledim’ zannediyor. Yeterince önemini anlamıyor.
Bunların yanında bir de virüse inanmayanlar var. Asılsız mecralardan duydukları komplo teorileriyle yaşayıp bunun bir hayal, kurmaca, yeni düzen olduğu söyleyip dururlar.
Bunların yanında bir de ‘Bana bir şey olmaz’, ‘korona da neymiş’, ‘Ben yenerim’ diyen ahalimiz var.
Bunlara ek bir de, ‘İşim yok sıkıldım, dışarı çıktım’, ‘hava alıp gideceğim’, ‘Evde tekim’ diyenler var.
Biz gazeteciler inanın, günde soru sorduğumuz her kişiden farklı cevap alıyoruz. Sanki bu dışarı çıkan vatandaşa soru sorduğumuz için bizler suçluyuz. Bize öyle bir cevaplar veriyorlar ki, sanki kendileri çıkmak için mecburdu da diğer tüm insanlar gereksizdi. Biz de sadece onu bulduk ona sorduk, izlenimi yapıyorlar.
Şu anda virüsün çıkış noktası Wuhan’da insanlar sokağa çıkmaya başladı. Hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Ama Avrupa, Ortadoğu ve Amerika’da ateş giderek büyüyor.
Türkiye’de vaka sayısı 35 bini aşmışken halen insanların dışarı çıkmamasını anlatıyoruz. İnsanlar da hiç duymamış gibi çıkmaya devam ediyorlar. Bundan sonra da bu böyle olup gidecek gibi görünüyor. Eğer önümüzdeki günlerde sokağa çıkma yasağı gelmez ve ahalimiz bu şekilde dışarı çıkmaya ve sorumsuz davranmaya devam ederse nüfusumuzun yarısına virüs bulaşacak. Bunu Bilim Kurulu da diyor. Kısıtlamalara uymayanlar, uyanları da yaktıkları için kuralların çok bir önemi kalmıyor. Bunun artık son bulması gerekiyor ve vatandaşımızın bilinçlenmesi gerekiyor.
Konya’da da bu durum ne yazık ki böyle. Gezdiğim her bir çok yerde insanlar sokağa çıkma oranlarını düşürmüşken Karatay’da bu durum pek öyle görünmüyor. Hele ki Eski Garaj civarı…
Özellikle hafta sonları uğramanızı tavsiye ederim. Üstelik sokağa çıkması yasak olan birkaç kişiyi de bir uyarın bakalım, neyle karşılaşacaksınız.
İşte durumumuz bu anlayan anlar, anlamayan ağlar…