Sema KAVAK ile HAFTASONU

Sema Kavak

Bu hafta yeniden gündeme gelen bir konu hakkında yazmadan geçemeyeceğim. Konunun dini yönünü konuşmak yazmak bana düşmez ancak bedensel, ruhsal ve toplumsal açıdan belki birkaç söz söyleyebilirim.

Tabi ki konumuz kız çocuklarının evlendirilmesi üzerine. Bu konu bir kız çocuğu annesi olmam nedeniyle beni çok etkiledi… özellikle gazete sosyal medya ve televizyon paylaşımlarını görünce; söyleyecek yapacak çok da bir şey kalmamış gibi duruyor.

Öyle ki yıllardır çocuk gelinlerle özellikle doğuda mücadele eden birçok proje varken, batıyı da arada kaybettiğimizi, ihmal ettiğimizi görmek acı vericiydi. Çünkü artık ülke geneline yayılmış, olumlama yapılmış bir düşünce ve durumla karşı karşıyaydık.

Hatta bu duruma yurt dışından örnekler vererek durumu legalize etmeye çalışan insanları da görünce, bu konuya dair daha güçlü seslerin çıkması, projeler falan boş geldi.

Niye mi? çünkü kız çocuğu demek hala doğduğunda sessizlik demekti… kız çocuğu; kendisi 4 yaşındayken 2 yaşındaki kardeşine annelik yapmak demek… kız çocuğu; erkenden para karşılığında satılabilecek bir mal demek… kız çocuğu; sürekli namusundan şüphe edilen demek… kız çocuğu; bacağını kapalı tutması gereken demek… kız çocuğu; gelinliğiyle çıktığı eve kefeniyle dönebilen demek… kız çocuğu; okusa ne olacak ki demek… ve bu liste uzayıp gidiyor.

Utanarak söylüyorum ki bu biziz, bu bizim gerçeğimiz… bir tarafımız bunu inkar eden söylemlere girişse de eylem noktasında hep yetersiz kaldık. Öyle ki, büyüyen ve istekleri olan kız çocuklarımıza sen yapamazsınları ilk ailesi olarak biz söyledik… bu zincirleri kırmaya çalışanı da engelleri aşmaya çalışanı da sıra dışı olmakla, aktivist olmakla, anarşist olmakla ya da erkek gibi kız olmayla suçladık…

Önünde çok da güzel örnekleri olmayan bu küçücük kız çocuğuna hayal kurma fırsatı bile vermeden “al, bu senin gerçeğin” diyebildik. Şimdi ise görüntüsünden tahrik olan, fiziksel yetersizliğini taciz için avantaja çeviren erkekler dünyasında; bir erkeğe kadınlık yapabilme gücü veriliyor… bu kadar şeyi yapamayan bir beden bir ruh ya da bir varlık olan kız çocuğu nasıl oldu da hangi ara oldu da bir erkeğe kadınlık yapabilecek kıvama geldi.

Elbette aslında gelmedi, aklı hala oyuncaklarında ya da hayallerinde olması gereken ancak kendini savunamayacak durumda olan biri olarak; her şeyi tolere edebilmesi kaynaklı bu görev verildi. Kendisini bir insan, bir kadın olarak bile hissetmeyen bir kız çocuğunun; koşulsuz itaat yeteneği erkek nefsine çerez edildi.

Bugün sizin tanımadığınız sadece gazete sosyal medya ve haberlerden izlediğiniz başkaları, sizin de yakınınız olabilir… kız çocukları, erkek çocukları ve hangi cinsiyete sahip olursanız olun kendinizi nefisini terbiye edemeyen erkeklerden uzak tutun.

Unutmayın; her önüne gelen kız çocuğuna, kadına, erkek çocuğuna, nefsin uyanması bir meziyet değildir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.