Senin annen, senin baban şöyle… diye başlayan bir cümleyi eşinize söylediğinizde; karşılığında duymak istediğiniz asıl şey ne?
Evet, benim annem babam bu, böyleler… Annemi babamı yok mu sayayım? görüşmeyeyim mi? ne yapayım?
Ve büyük bir sessizlik…
Evliliklerin özellikle ilk yıllarında çiftlerin birbirlerini tanıma, anlama ve birlikte ortak bir hayatı sürdürme becerilerini geliştirmeleri gerekirken, çoğunlukla karşımıza aileler üstünden sorunlar gelmesi hiç de az rastlanır bir durum değil.
Oysa ki, bizi doğuran büyüten ve bugünlere getiren anne baba ve aile ortamı; bir diğer aileden; sosyo kültürel, ekonomik, eğitsel, inançsal, vb. farklılıklara sahiptir ki aynı ev içerisinde yetişen kardeşlerin bile farklılıkları azımsanmayacak kadar çoktur.
Peki durumun aslı böyle iken, bir kadın ile bir erkeğin evlilik kararının yani aynı çatı altında yaşama kararının; farklılıklara kucak açmak olduğu gerçekliği ile bunu görmemezlikten gelmek, deve kuşu hikayesini hatırlatır bize.
Kadın ve erkeğin, ailelerinin çevreden getirdiği, kişiliğinden kaynaklı birçok şeyi evliliğine taşıdığında, iki tarafın bunlara iyi ya da kötü olarak atıfta bulunması ilişkiye zarar verirken; anlamaya çalışmanın, alternatifler sunmanın, seçim sağlamanın birbirini kabulde kolaylaştırıcı unsur olduğu unutulmamalıdır.
Bu kabul sürecini “senin annen, senin baban, senin ailen” tavrıyla yönetmeye çalışmak da çok karlı çıkacağınız bir süreç olmayacaktır. Özellikle kadın ve erkek, karşı tarafın anne babasının söylediklerini, yaptıklarını kişiselleştirmeden yorumlama, anlama çabasına girerse; çok da vakit geçirmediği tanımadığı insanları kazanmak için bir adım atmış olur.
Bir diğer durum ise eşlerden birinin müdahil olmadığı bir olayda, eşin taraf olmasını beklemek ve bunun sonucunda da eşin sevgisini güvenini ölçmek de yine yapılan en büyük hatalardandır.
Öyle ki eşinizin ailesi ile yaşamış olduğunuz sorunlarda, eşinize sorunun çözümünde yapıcı destekleyici rol vermek ile taraf rolü vermek arasında ki farkı; kendi anne babanızla yaşanan bir sorunda sizden de taraf olmanızın beklenmesinde hissedeceğiniz şeyin ne olduğuna odaklanmanız fayda sağlayacaktır.
Özetle, özel hayat, iş hayat, akraba ilişkileri… fark etmez hayatın içinde tanıdığımız birçok insanla dönemsel sorunlar yaşayabiliriz. Yaşadığımız soruna odaklanmak, kiminle sorun yaşadığımıza odaklanmaktan daha etkin bir çözüm üretmemizi sağlar.
Sonuçta kazanmak için sorunun çözümüne, kaybetmek için kişiye odaklanın…