Hiç düşündün mü; neden bu kadar önemli, birine bir şeye inanmak?
Özellikle görmediğin, duymadığın, dokunmadığın bir şeye inanmak, nasıl hissetmene neden oluyor?
Aslında hepimizi yaşama bağlayan unsurdur inançlarımız, inandıklarımız. Özellikle yaşamı anlamlandırma ve yaşam amacı belirlemede daha etkin bir hal aldığını görmek de kaçınılmazdır.
İnançlarımız, çocukluk dönemi itibariyle önce bize öğretilen, sonra çevre ile geçilen etkileşimle gözlemlenen ve yetişkin bir birey olduğumuzda otomatik bir hale gelen bir sistemdir.
İşte inançların bize hem fayda hem de zarar verdiği dönem de otomatik düşünce sisteminin devreye aktif hale girdiği anlardır. Neden mi?
Sistem aslında zaman içinde yavaş yavaş değişime gelişime uğramaktadır ancak ne zaman sistemin hızının dışında bir gelişme olsa; ruh ve beden bu gelişime tepki gösterme eylemine girer. Bu süreç sorgulama ile devam eder. Sorgulamaların cevabını, doğru kaynaklardan bulabilmişseniz; güçlenerek ayağa kalkmak ve yola devam etmek çok mümkün iken… yanlış cevaplar ise sizi uçurumun kenarında yapayalnız bırakabilir.
Neyin sizin için doğru neyin sizin için yanlış olduğuna ise ruh, beden, akıl birlikteliğiyle karar verebilirsiniz çünkü artık yetişkin bir bireysiniz. Ancak yaşanan ruhsal sorunlar, duygusal zayıflıklar; mantığımızı zaman zaman devre dışı bırakabilir ve sonuçta doğruyu ya da gelişimi görmekte güçlükler çekilebilir.
Özellikle bu dönemlerde yoğun bir sorgulama ve inkar görülmesi kaçınılmazdır. Ancak farklılıklara değişimlere gelişimlere direnç gösterdikçe, çıkmaza girilmesi de kaçınılmazdır. Böyle durumlarda, her inanç sisteminin gelişimsel döngüsü olduğunu hatırlamak işe yarayacaktır.
İnançlar, bazen bir dinden bazen bir öğretiden bazen bir kişi ya da topluluktan kaynaklanabilir. Bunların varlığı ile kendimizi koruma altına alarak daha güvende ve güçlü hissederiz. Özellikle bizi duygusal bedensel anlamda zorlayan bir olay yaşadığımızda, pes etmeden yola devam edebilmemizi sağlarken, olaylara farklı açılardan bakma zenginliğini de sunar. Ancak bir diğer taraftan, bu zorlukların, kendini yaşamı sorgulaman gerektiğini de hatırlatır.
Sonuçta İnanç bize varlığımızı ve varlık sebebimizi unutmadan yaşamamıza sağlar. Yaşamı ve yaşamda olup bitenlerle, çevrendeki diğer insanları anlamlandırırken; bir kolaylık sunar. Bu kolaylığı görmek için de inançlarını, inandıklarını sorgulaman ve güncellemen gerektiğini unutma.