Dünya üzerinde yaşanan çoğu dinin, inancın içinde belli ritüeller vardır ki bu ritüellerin çoğunlukla kaynağı ya da amacı; insanı, özüne odaklamaktır. Bunun temel nedeni ise insanın varlığını hissetmesi, yaratılış amacını keşfetmesi, kendisini ve çevresini anlamaya çalışmasını sağlamaktır.
Bu durum biz psikoterapistler için belli teknik ve yöntemler kullanarak “bireyin, kendine doğru çıktığı keşif yolculuğu” yapmasını sağlamakla bir paralellik göstermektedir.
Bu doğrultuda, özellikle pozitif psikoterapi ve inanç sisteminin ortak çalışmakta hiç de zorlanmadığı; tüm İslam âleminin içinde bulunduğu Ramazan ayının zenginliğini değerlendirmek için inanılmaz bir fırsat elimizde.
Nasıl mı?
İnsanlarda önce davranışlar, sonra düşünceler değişir ve bir davranış değişikliği için en az 21 günlük bir süre belirlenir ki 30 günlük Ramazan ayı, bu gelişim döngüsü için ideal bir başlangıçtır.
Bu başlangıç için, Ramazan ayının davranışsal ritüellerine uymak, uymaya çalışmak; manevi anlamda daha fazla ödüllenebilmesini sağlarken, kişinin kontrol gücünü ortaya koyması ve görmesi anlamına gelmektedir. Aslında bu dönemde kişi yapabilme gücüne odaklandığında, daha sonrası için de kendine olan inancın ve güvenin artmasını sağlamaktadır.
Normal zaman diliminde kişinin “olmazsa olmazlarının, olabildiğini görmek” hayatta birçok şeyden vazgeçilebildiğini ortaya koyarken; bazı şeyleri kontrol edebildiğini, erteleyebildiğini, sabredebildiğini anlamasına yardımcı olur.
Bir diğer taraftan, aslında sahip olduğumuz ve onları birer yetenek olarak algılamadığımız birçok şeyin varlığını görmek için çok büyük bir fırsattır Ramazan ayı. Özellikle pozitif psikoterapi de sıkça vurguladığımız “inanç, dakiklik, itaat, gayret, zaman, sabır ve başarı” yeteneklerimizin ilk etapta devreye girdiği bu ay içerisinde; “nezaket, dürüstlük, adalet, tutumluluk, temizlik” yeteneklerimizi de hemen arkasından geldiğini görmekteyiz.
Tabi bu yeteneklerin hepsi uçsuz bucaksız bir hazinedir. Hepsi için ayrı ayrı keşfe çıkabilmek ve bu keşifle kendimizi, yaratanı ve yaratılanı anlamaya görmeye çalışmak çok kıymetlidir. Bu keşfe çıkabilmenin kaynağı inanç; dayanağı sevgi ve umuttur.
Özetle, görüyoruz ki belli zaman dilimlerini kendimiz için fırsata çevirmek çok da zor değil… Ramazan ayı ile ortaya koyduğun koyabildiğin tüm varlığını, aynı şekilde devam ettirmek senin elinde, unutma! ve en hayırlı olanı istemekten ve onun gerçekleşmesi için çalışmaktan asla vazgeçme…
Hayırlı Ramazanlar…