Türkiye, son günlerde ülkenin güneyinde yuvalanmış olan PKK/PYD/YPG/DAEŞ terör örgütlerine karşı bir operasyon yapılıp yapılmayacağına kilitlenmişti. Sayın Cumhurbaşkanı “Bir gece ansızın gelebiliriz” dedi çoğu konuşmasında. Gece beklenmeden TSK, Cumartesi gündüz saatlerinde adına “Zeytin Dalı Harekâtı” vererek hava harekâtını başlattı. Amaç, bölgeye barış ve esenlik getirmek.
Türkiye, savaşın olmaması için elinden geleni yaptı. Sonunda girmek zorunda kaldı. Çünkü PKK, burnumuzun dibini ikinci Kandil yaptı. Savaş demek; kan ve gözyaşı demek, mal-maliyet ve can kaybı demek, göç ve dengelerin değişmesi demektir. Bu yüzden savaşı kimse istemez ve tasvip etmez. Zira savaş, sözün bittiği yer demektir. Türkiye, istemeyerek başlattığı bu savaşın adına “Zeytin Dalı Harekâtı” adını vererek amacının ne olduğunu da göstermiş oldu tüm dünyaya. Çünkü zeytin dalı uzatmak bizde barış isteğini gösteren bir davranış demektir.
Bu ülkenin bu savaştaki niyeti; ne Rusya gibi Akdeniz’e inmek, ne ABD gibi petrol kuyularının musluklarına sahip olmak, ne de PKK gibi uydu bir devlet kurmaktır. Bizim kendi ülkemiz bize yeter, kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Zira sömürgeci değiliz. Tek isteğimiz ülkenin güneyinden gelen terörün kökünü kurutmaktır. Çünkü bu ülke terörden çok çekti. 40 yıldır terörle başa çıkmaya çalışıyor. Az şehit vermedi bu teröre. Irak ve Suriye toprakları üzerinde yuvalanmış bu terör odaklarına karşı Türkiye zaman zaman operasyonlar yapıyor. Çünkü tüm tehlikeler o taraftan geliyor. Yurt içinde sivrisinekle uğraşmaktan Türkiye, bataklığı kurutmaya vakit bulamamıştı. Nihayet güney sınırlarından gelen/gelebilecek tehlikelere karşı ülke, inisiyatif aldı.
Aslında Türkiye, PKK ile değil; ABD ile savaşıyor burada. Burada bir vekâlet savaşı var. ABD’nin Ortadoğu’daki menfaatleri bitmediği müddetçe Türkiye; kâh PKK, kâh PYD, kâh YPG, kâh DAEŞ ile vekâlet savaşları veriyor hep. 40 yıldır da bu ülke bu vekâlet savaşlarıyla terör adı altında uğraşıyor, yani oyalanıyor. Amerikalıların canı kıymetli olduğu için maşalarını sürüyor üzerimize sürekli. Üzücü olan, bizimle uğraşan maşalarla aynı inançtan oluşumuz. Sapı bizden yani. En azından biz öyle biliyoruz. ABD, içimizden ur bulamazsa bu bölgede tutunamaz. İçimizdeki bu beyinsizler ABD desteğiyle bir devlet kurduklarında huzur bulacaklar mı? Bu devlet kurulursa eğer, kimin devleti olacaklar? Allah, Müslümanlara akıl versin.
Afrin bölgesi, zeytin ile kaplı. Başlattığımız harekâtın adı da ‘Zeytin Dalı’dır. Umarım şartların zorladığı bu harekât, bölgedeki zeytinler gibi bölgeye barış ve istikrar getirir. Canı gönülden istiyorum ki savaş uzamaz, kısa zamanda sona erer. Askerimiz inşallah nokta atışlar yapar, geçmişte olduğu gibi dağı-taşı bombalayarak geri gelmez, kayıp da vermez. Bölge PKK’dan iyice temizlenir. Bir daha bu bölge veya başka bir bölge, terörün üssü haline gelmez. İkinci operasyonlara ihtiyaç duymaz. Ülke ekonomik darboğaza girmez.
Ülkenin milli unsurları olarak gözümüz, gönlümüz Mehmetçiğin üzerindedir. Dualarımız onlarladır. Allah onların ve bu ülkenin yardımcısı olsun. ABD destekli terör yapan PKK/PYD/YPG’ye sempati duyan ve ‘Suriye’de bizim de bir devletimiz olsun’ diye göz kırpan içimizdeki unsurlara da Allah basiret ve feraset versin, birbirimize kenetlenmeyi nasip etsin.