Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (2)

Ramazan Yüce

Programın temel yaklaşımında; öğrenci, Ede (Erdem-Değer-Eylem) ve beceri vardır. Bununla; ahlaklı, erdemli; milleti ve insanlık için iyi, doğru, faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş bilge nesiller hedeflenmektedir.

İlkeleri arasında “Eleştirel düşünen, problem çözen, karar veren, mesuliyet ve ülkü sahibi; yalnızca medeniyete uyum sağlamakla yetinmeyip etkin olarak medeniyet kurucusu ve geliştiricisi nesiller yetiştirmek de” vardır.

Aklıselim, kalbiselim ve zevkiselim nesiller yetiştirmek için madde-mana, akıl-duygu, nefis-vicdan, insan-toplum ve zaman-mekân dengesini gözetir.

Eğitim, herkesin hayat boyu erişiminin teminat altına alındığı temel bir hak, aynı zamanda hayatın toplumsal açıdan herkes için daha güvenli, müreffeh kılınması, birlikteliğimizin pekiştirilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin dinamik vizyonuyla güçlü bir şekilde varlığını devam ettirmesi bağlamında bir ödevdir.

Tüm politika ve uygulamalar, eğitim hakkının kullanımını ve fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla uygulamaya geçirilir.

Bu model; öğrencilerin inanç, kimlik ya da sosyoekonomik durumları nedeniyle dezavantajlı olmadığı bir öğrenme süreci tasarlar.

Model’in merkezinde insan vardır. İnsan; zihinsel, duygusal, bedensel, sosyal ve manevi gelişim yönleriyle bütüncül olarak ele alınır.

İnsanın kendini tanımasına ve keşfetmesine imkân tanınarak kişilerin ilgi ve kabiliyetleri ölçüsünde esnek ve özgür öğrenme ortamlarının yaygınlaştırıldığı, hak ve gelişim temelli bir öğrenme süreci yapılandırılır.

Yine bu Model'de, bilme ile sorumluluk, birbirini bütünleyen iki temel kavramdır. Bu kapsamda sorumluluk; kişinin kendi varlığını dengeli biçimde geliştirme azminin yanında çevreye, topluma, insanlığa ve dahası tüm kâinata yönelik eylemlerle desteklenmiş bir bütün olarak değerlendirilir.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde Türkçe bütün zenginliği, derinliği ve estetiği ile toplumun birbiriyle iletişimine, bu iletişimi anlamlandırma çabalarına ve kültür unsurlarımızın nesilden nesle aktarılmasına öncülük ve eşlik eder. Bu nedenle Türkçemizin öğretimi ve geliştirilmesi, eğitim sistemimizde temel bir politika olarak yer alır.

Eğitimin her aşamasında Türkçemizin öğretimine, doğru kullanımına titizlikle dikkat edilir ve etkili kullanılmasına yönelik becerilerin kazandırılması hedeflenir.

Eğitim anlayışımızın somut tezahürleri olan öğretim programları, insanın bütün yönleriyle gelişimini esas alır. Programlarda bilgi, beceri, eğilim ve değerler; yetenek, ilgi, ihtiyaç ve bireysel farklılıklarla güçlendirilerek ele alınır.

Programların teknik açıdan gerektiğinde yenilenen, güncellenen, sadeleşen bir esnekliğe sahip olması ve aynı zamanda millî, manevi ve insani değerlerimiz istikametinde hayata geçirilmesi amaçlanmıştır.

Özetlersem, bu öğretim programında da öğrenci merkezli bir eğitim sistemi hedeflenmiş ve sonuç odaklı değil, süreç odaklı bir eğitim esas alınmıştır.

Görüleceği üzere bu yeni öğretim programının hedef, yaklaşım ve amacı da bu hükümet zamanında yapılan diğer üç değişiklikle paralellik gösteriyor.

Bu müfredattan istenildiği gibi bir verim ve başarı elde edilmek isteniyorsa, her şeyden önce bu öğretim programının faydasına öğretmenin inanması, öğrencinin de derse hazırlıklı gelmesi gerekir.

Bir diğer husus, bu programın süreç odaklı olması isteniyorsa, sonuç odaklı merkezi sınav sistemini de gözden geçirmekte fayda var. Çünkü sonuç odaklı sınav sistemi durduğu müddetçe güzel hazırlanmış bu öğretim programı da süreç odaklı değil, sonuç odaklı olur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.