Her terör saldırısından sonra can havliyle yetkililer açıklama yapar: "Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak..." şeklinde. Meclis özel gündemle toplanır, ortak açıklama yapılır. Terör tel'in edilir: Acımız büyük, terörü kınıyoruz” denir. Eli kalem tutanlar bu menfur olayı ele alırlar. TV’ler günlerce bu gündem üzerine program yapar.
Vatandaş ise patlamaya hazır bir bomba. Her yanan candan sonra sinirler biraz daha geriliyor. İhmal var mı diye sorgularız. Saldırıyı kim üstlendi diye sorarız hemen. Ölü sayısının artmamasını temenni ederiz. Millet olarak tek vücut oluruz şer cephesine karşı. Biz böyle iken ya ateşin düştüğü evler ne durumda. Esas sıkıntıyı onlar çekmekte. Allah çektikleri acıların ecrini versin onlara.
Terör saldırısından sonra özellikle devleti yönetenler konuşmaktan ziyade soğukkanlı ve metin bir şekilde sağ gösterip sol vurma taktiği izlemelidir. Teröristi gafil avlamak için gizli bir çalışma yürütmelidir. Asl olan terör ve canlı bomba potansiyeli taşıyanlar sıkı takibe alınmalıdır. Devletin nefesini daha fiiliyata geçmeden ensesinde hissetmelidir. Zor günler yaşadığımız bu günleri sıkıntısız atlatmak için devlet istihbarata daha fazla bir önem vermelidir. Başka istihbarat örgütleriyle sıkı bir ilişkiye girmelidir. Dur emrine uymayan şüpheliler güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirilmelidir. Vur emri rahatlıkla kullanılmalıdır. Trafiğe çıkan araçların sık sık kontrolleri yapılmalıdır. Devlet ve hükümet ülke ve dış siyaseti etkileyecek bir karar aldığında güvenlik birimleri tarafından denetim ve kontroller sıklaştırılmalı ve sürekli bir teyakkuz halinde olunmalıdır. Özellikle insan yoğunluğu olan yerler sürekli gözetim altında tutulmalıdır. Olaydan sonra değil, olaylar olmadan önce güvenlik kordonu oluşturulmalıdır. Güvenlik güçlerinin bir yere intikalinde kesinlikle toplu taşımalardan kaçınılmalıdır. Polis gideceği yere değişik sivil araçlarla gitmelidir. Olay mahallinde görev yapan polislerin güvenliğini sağlamak için yüksek binalarda görev yapacak başka polisler görevlendirilmelidir.
Kanlı terör eylemini gerçekleştiren örgütlerin ismi kesinlikle kamuoyuna açıklanmamalıdır. Çünkü bu tür örgütler bu şekilde ses getirecek eylemlere başvurarak gücünü ispatlama niyeti taşımaktadır. Her olaydan sonra biz bağırıp çağırdıkça, öfke duydukça, örgütün adını ağzımızda telaffuz ettikçe onların ve şer güçlerin ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Onlar bu durumdan dört köşe olmaktadır. Çünkü reklam reklamdır onlar için. İyisi-kötüsü olmaz.
Acılarımızı -hiçbir şey olmamış gibi- içimize gömerek işimize ve gücümüze yoğunlaşmalıyız. Fevri hareket etmemeliyiz. Çünkü infial başka olaylara sebebiyet verebilir. Tabiat boşluk kabul etmez prensibi gereğince devlet hiçbir alanı boş bırakmamalıdır. Vatandaşa daha güvenilir bir ortamı sağlamak için sessiz ve derinden işini yürütmelidir. Kendi içinde değişik birimler kurmalıdır. Kurulacak olan bu birim; terör örgütlerinin ne zaman, nerede, hangi olaylardan sonra harekete geçtiğinin analizini yaptıktan sonra şer odaklarının ne zaman, hangi dilimde, nerede ortaya çıkabileceği...şeklinde beyin jimnastiği yapmalı ve bunu raporlayarak istihbarata göndermelidir.
Vatandaş nerede bir şüpheli hareket görmüşse güvenlik birimlerine haber vermelidir. Az sayıdaki kötülerin şerrinden korunmak için devlet ve vatandaş hep birlikte el ele verip bize diz çöktürmek isteyenlere karşı tek vücut olmalıyız. Kimin nerede oturduğu, ne iş yaptığı, nereye girip çıktığı, ekmeğini ne şekilde kazandığı sıkı takibe alınmalıdır. Her mahalle, her muhitin fotoğrafı çekilerek içeriden ve dışarıdan takibe alınmalıdır. Suçlu potansiyelinin çok çıktığı meskun mahaller, girişi ve çıkışıyla sürekli kontrol edilmelidir. Özellikle hangi evi, ne zaman, kim kiraladı, kim oturuyor, kimler girip çıkıyor...devlet bundan haberdar olmalıdır.
Bu vesileyle cumartesi gecesi meydana gelen menfur terör saldırısında şehit olanlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve milletimize başsağlığı diliyorum. Ülkemiz için dirlik, birlik, huzur ve iyi bir gelecek temenni ediyorum. Bu kötü günlerin, güzel günlerin doğum sancısı olması dileklerimle.