Sosyal ve Siyasi Olaylara Bakışımız
Sosyal ve siyasi olaylarda tek doğru yoktur. Doğruya giden onlarca yol olabilir. Kişilerin bakış açısına, yetişme tarzına, sırtında taşıdığı yumurta küfesine, taşıdığı hassasiyete, yaptığı göreve ve olayların ne tür sonuçlar vereceği düşüncesine göre değişir.
Kişi asker veya polis ise olayın çözümünü suçluyu yakalamaktan geçer diye düşünür.
Kişi yargı mensubu ise fail hakim karşısına çıkarılarak cezalandırılmalı, der.
Siyasetçi ise bir olay karşısında, elimdeki yetkiyi kullanmazsam, olaylar iyice sarpa sararsa görevimi ihmal etmiş olurum, halk ve muhalefet beni eleştirir, diye düşünür.
İktidar sorumluluğu olmayan muhalif siyasetçiler, olaya daha demokrat ve eleştirel yaklaşırlar. Olaya anında müdahale edilirse de eleştirirler, gecikilse de. Çünkü işleri eleştirmektir onların.
Milliyetçi kesim, asla taviz verilmemeli, gereken yapılmalı, der.
Bazı kişilerde vardır ki meydana gelen olaya müdahale etmeyi sonuçları itibariyle değerlendirir. Olaya bu şekil yaklaşmak telafisi mümkün olmayan sonuçlara gebe olabilir, şeklinde düşünür.
Bir kesim daha var ki bu kesim iki ayrı kesimden oluşur. Ya savunur ya da eleştirir. Bu iki kesim olayı yapanla, olaya müdahale eden kesimi savunur. Olayı yapan kendilerinden ise haksızlık yapıldı, der. Olaya müdahale edenler kendilerinden ise iyi oldu, olması gereken budur, derler. Bu son kesimin kendilerine ait bir fikri yoktur. Sürü psikolojisiyle yaşarlar. Bir düşüncenin, bir siyasi görüşün fanatikleridirler. Bu tipler TBMM genel kurulunda parti grup başkan vekilinin, oylamada takındığı tavra göre hareket eden vekiller gibidirler. Kalabalık etseler de, sesleri çok çıksa da, moral bozsalar da irapta mahalleri yoktur.
Diğer kesimlerin olaylar karşısında takındıkları tavırların -doğru ya da yanlış- bakış açılarına göre bir mantığı vardır. Her birinin bakış açısında bir doğruluk payı olabilir ama parçalardan bir doğru çıkmayabilir. Yanılma ve yanlış yapma olasılığı fazladır. Bana göre olayları, ortaya çıkması muhtemel sonuçları itibariyle değerlendirenler sosyal ve siyasi vakaları daha doğru okuyanlardır. Kısa vadede doğru oldukları anlaşılmayıp tepkileri üzerlerine çekseler de uzun vadede doğru yolda oldukları anlaşılır. Çünkü bu bakış açısında perdenin gerisi gözetilir ve bir öngörüde bulunulur. Öngörüleri çıkmayabilir, endişeleri yersiz olabilir ama sosyal ve siyasi olaylarda izlenmesi gereken yol budur. Yani çok yönlü düşünmektir. Yangına körükle gitmemektir. Daha soğukkanlı ve sağduyulu hareket etmektir. Bu yön aynı zamanda halkı da germez.
Sosyal ve siyasi konularda kullanılan tasarruflar kişiler tarafından eleştirilebilir. Önemli olan eleştirilere tahammül etmek, gerektiğinde faydalanmak ya da kimseyi töhmet altında bırakmadan eleştirilere makul cevaplar vermektir.