Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, detaya girmeden "Fen liselerinde Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik derslerini üniversite hocası profesörler verecek" açıklaması yaptı. Bakanın eğitim adına bugüne kadar yaptığı bazı açıklamalar yüreklere su serperken bu açıklamasına eyvah ki eyvah dedim.
Ne var bunda? Koskoca akademisyenler liselerde derslere girecek diyebilirsiniz. Bana göre bu uygulama ölü doğar, uygulansa da fayda sağlamaz. Ayrıca profesörlerimiz "İyi ya, liselerde ders anlatacağız" deyip koşa koşa gelecekler mi?
Niçin derseniz? İzah etmeye çalışayım: Öğretim görevlilerinin FKB(Fizik-Kimya-Biyoloji) ve Matematik bilgileri değil mesele. Bence bu uygulamada en büyük sorun, seviye meselesidir. Üniversite amfilerinde rüştünü ispatlamış gençlere ders anlatan bir profesör, lisede okuyan öğrencilere ders anlatmada zorlanabilir. Çünkü öğrencilerin seviyelerine inemeyebilir.
Haydi akademisyenlerimiz çok donanımlı, kısa sürede çocukların seviyesine inme problemini hallederler diyelim. Bu öğretim görevlileri, derslere sürekli girebilecekler mi? Sanmıyorum. Çünkü çoğu zaman akademisyenler il dışına çıkar, kurul ve komisyonlara katılır, konferanslar verir, bir başka üniversitede jüri olarak görevlendirilirler. Böyle durumlarda üniversitedeki derslerine giremezler, yerlerine asistanları girer. Üniversitede dersi doldurma bu şekil oluyorsa bu durum lisede de aynıyla gerçekleşir. Yani görevinden dolayı dersine giremeyen profesörün dersini lisede de asistanı doldurur. Bu durum liselerde Milli Güvenlik dersi varken derse girmekle yükümlü albay veya yarbayın derse giremeyip yerine teğmen veya üsteğmenini göndermesine benzer.
Diyelim ki her şey planlandı. Bu mesele de çözüldü. Norma göre fen liselerine atanan FKB ve Matematik öğretmenleri ne iş yapacak? Haydi bunu da çözdük. Öğretmenler öğrenci gibi en arkaya oturacaklar, dersine giren akademisyeni dinleyecekler. Bu öğretmenler kendilerinin yetersiz addedildiğini düşünmeyecekler mi? Ayrıca her şeyden geçtim. Akademisyenler lise şartlarına uyum sağlayabilecekler mi? Zor dostum zor…
Detayını bilmediğimiz bu proje ile ilgili ilk etapta aklıma gelenler bunlar. Sembolik olarak birkaç derse girip örnek bir sunum yapacaklar (ders anlatacaklar) veya öğrencilere tecrübelerini aktararak rehberlik yapacaklar denir ise olabilir derim. Ötesi başlı başına sorundur. Yol yakınken hiç başlanmasın.
Bu konuda son söz olarak şunu söyleyeyim. Akademisyenleri tenzih ederim. Gören de üniversitelerimiz güllük gülistan, hiçbir sorunları yok. Akademisyenler de görevlerini harfiyen yerine getiriyorlar, üniversitelerini dünyada ilk beş yüz üniversitenin içine girdirdiler sanır. Sorun ders anlatanlarda ise üniversitedeki akademisyenler üniversitelerindeki kendi söküklerini, lisedeki öğretmenler de liselerindeki kendi söküklerini diksinler.